Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/127 E. 2021/133 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/127
KARAR NO : 2021/133

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/02/2015
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …… Tes. Tur. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti’nde müvekkilinin ve davalının %25 oranında hissesinin bulunduğunu, mahkeme kanalıyla şirkete atanan kayyımın şirketin iş ve işlemlerini mahkemeye bildirdiğini, müvekkilinin de bu işlemlere ilişkin masrafları ödediğini, davalının hissesi nispetinde katılması gereken masraflar için bir ödeme yapmadığı gibi bu masrafların davalıya düşen kısmı olan 18.003,63 TL’nin tahsili için aleyhine başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK’nin 573. maddesi uyarınca şirket ortaklarının şirket borçlarından şahsi sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 03/02/2016 tarihli karar ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 27/11/2017 tarih …… esas …… karar sayılı ilamı ile ”dava, limited şirketin borcunu ödeyen ortağın payına düşen kısmı aşan miktarın diğer ortaktan payı oranında tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Bu ilkenin bir sonucu olarak ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir.
Türk Hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler. Ancak, sınırlı sorumluluk ilkesinin istisnaları da mevcuttur. Bu istisnalardan biri de kamu borçlarından dolayı sorumluluk halidir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu kanunun hükmüne göre takibe tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Ortağın anılan bu borcu, onun limited şirkete karşı taahhüt ettiği veya ödediği sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Sorumluluk, sermaye payı oranıyla sınırlıdır.
Bu itibarla, mahkemece, davacı tarafından ödendiği iddia edilen kamusal borçların kamu kurumuna bizzat davacı tarafından mı ödendiği, yoksa davacının bu ödemeleri önce kayyıma yapıp, kamu kurumuna kayyım tarafından mı ödendiği hususunun tespiti, kamusal borçların bizzat davacı tarafından kamu kurumuna ödendiğinin anlaşılması halinde, bu ödemelerin yapıldığı tarihte şirketin ödeme gücü olup olmadığının belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile hüküm bozulmakla, mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda işlem tesis edilmiştir.
12/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalının ortak olduğu, …… Tesisleri Turizm İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin ticari defterlerinin noter tasdiklerinin zamanında yapıldığının tespit edildiğini, …… Tesisleri şirketinin tespit edilen bilanço analizine göre şirketin nakit yaratma kabiliyeti olduğunu, kamusal ödemelerin yapılmasında ortağın önce kayyıma ödeme yaptığı, kamusal ödemelerin sonrasında kayyım tarafından yapıldığının tespit edildiği, davalı ortağın hissesi oranında temerrüd faizi ile birlikte 5.376,67 TL miktara katılması gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İtiraz üzerine alınan 08/03/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; şirket bilançolarında yapılan tespitler neticesinde şirketin nakit yaratma imkanının olduğu yapılan ödemelerin kayyım ……….. hesabından yapılmış olduğu, bu ödemeler için kayyım …….’na gelen paralar ise dava dışı şirket …… … Ltd. Şti’nin ortağı olan …….’nın banka hesabından ya da nakit olarak elden verildiğinin dosyanın müderacatından tespit edildiğini, kamusal borçlara ait 21,969,55 TL ödemeden dolayı davalı …’ın %25 hissesi oranında 5.493,39 TL tutarın talep edilebileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dava ve cevap dilekçesi, bilirkişi raporları, Yargıtaş bozma ilamı ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde; davacının dava dışı …….. Ltd. Şti.’ nin ortağı olduğu, davalının da aynı şirkette %25 pay sahibi olduğu, davacının şirketin işletilmesi için masraf yaptığını iddia ederek iş bu davayı açmış ise de dava dışı limited şirketin tüzel kişiliğinin halen devam ettiğinin anlaşaldığı, limited şirkette ortağın asli borcunun taahhüt ettiği sermayeyi ödemekten ibaret olduğu, şirket ortaklarının şirket borcundan dolayı sorumluluğunun kural olarak bulunmadığı, ancak bunun istisnasının kamu alacakları olup sorumluluğun sermaye payı oranı ile sorumlu olduğu, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede dava dışı şirketin kayıtlarının incelendiği, yapılan incelemeye göre dava dışı şirketin nakit yaratma-ödeme gücü olduğunun belirlendiği, davacının kamusal borçlar için kayyıma ödeme yaptığı kayyımın da kamusal borçları ödediği anlaşıldığından, davalı ortağın şirketin borcundan bu aşamada şahsi sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine, kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartların oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 307,46 TL harcın mahsubuyla bakiye 248,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay İlgili Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır