Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1235 E. 2020/210 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1235
KARAR NO : 2020/210

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davacı kooperatifin, üçbinin üstünde üyesi olan toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalının ise davacı kooperatifin …. nolu ortağı olduğunu, davalının aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen bu aidatların tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borçlu olduğu meblağı ödemediği gibi 25.06.2018 tarihinde takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı cevap dilekçesinde özetle: davacı yan talebinin, icra takibi ve buna bağlı davasının hakkaniyete, iyi niyet kurallarına, kooperatifler hukukuna aykırı olduğunu, zira davacı yanın yıllar önce inşaatları tamamladığı ve tapuları dağıttığını, davacı kooperatifin amacının gerçekleşmesine rağmen halen tasfiye olmadığı, site yönetimini kat malikleri kuruluna devir etmesi gerekirken halen haksız yere para toplandığını, talep edilen ortak giderlere ilişkin bir işletme projesinin kendisine gönderilmediğini, bu nedenle kendisine ortak gider altında takip yapılmasına ve dava açılmasına olanak bulunmadığını, davacı kooperatif yönetimi hakkında ve üyeler hakkında bir çok açılmış ceza davası bulunduğunu, bu nedenle iyi niyetli olmadıkları gibi şaibelerin olması nedeniyle talep ve hesaplarının iyi niyetli olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneği, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 1163 sayılı kooperatifler kanunu çerçevesinde, aidat alacağının tahsili için başlatılan takibe karşı, itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemlerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.

1163 sayılı kanunun 42. Maddesinde Genel kurulun yetkileri düzenlenmiş olup buna göre; Genel Kurulun bütün ortakları temsil eden en yetkili organ olduğu bazı yetkilerini devir ve terk edemeyeceği düzenlenmiştir.
Kooperatif ana sözleşmesinin 23. Maddesinin 6 fıkrasında düzenlendiği üzere, ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme esaslarını tespit etme görevinin, en yetkili organ olan genel kurula ait bulunduğudur.
Bu bağlamda genel kurul kararları olmadan yönetim kurulu kararı ile ortaklardan para toplanamayacağı gibi, genel kurulun da 1163 sayılı Kooperatifler kanununun 42. maddesiyle belirlenen bu yetkisini yönetim kuruluna devredemeyeceği, genel kurul kararı olmadan yönetim kurulu kararı ile ortaklardan ne nam altında olursa olsun para toplanamayacağıdır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere1163 sayılı kanunun 42. Mad. Ve ana sözleşmenin 23. mad sinde düzenlendiği üzere ortakların kooperatife karşı olan akçeli yükümlülüklerinin tespitinde tek yetkili organın genel kurul olduğu, genel kurulun bu hususa ilişkin yetki devrinin mümkün olmadığı, ortaklardan alınacak aidat miktarları ile bunların geciktirilmesi halinde ödenmesi gereken gecikme faiz oranlarının da yine genel kurulda açıkça kararlaştırılması gerektiği, Kooperatifler Kanunu’nun 42 ve ana sözleşmenin 23. maddelerine göre ortakların, kooperatife karşı ancak genel kurullarda karar altına alınmış bulunan ödeme miktarları itibariyle sorumlu olduğudur.
Ayrıca Genel kurulun belirlediği ödeme tarihi kesin vade olup, üyenin ayrıca bir ihtarla veya ihbarname ile temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, genel kurul kararı gereğince borcun ifasını, kooperatif üyesinden isteyebileceğidir.
Kooperatif genel kurulunda aidat ödenmesine karar alınmış, aidat miktarı ve taksit sayısı belirlenmişse; 1163 sayılı kanunun 53. Maddesine göre toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde iptal davasının açması gerekeceği, Genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılmamış ise genel kurulda alınmış olan ödeme kararlarının kesinleşeceği ve bu genel kurul kararına karşı artık ortağın itiraz etme hakkının kalmayacağıdır.
Davacı kooperatifin 21.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda 3127 ortaklı kooperatifin genel kurulunda yeterli toplantı nisabının bulunmadığının Bakanlık temsilcilerince açıklanması üzerine genel kurul toplantısının yapılamadığı , bu nedenle genel kurulda üyelerden site işletme aidatının toplanmasına dair karar alınamadığı görülmüştür.
Genel kurul kararları, üyelerle kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranlarıyla ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadığı gibi temerrüde düşürmek için de genel kurul kararının ortağa tebliğine gerek yoktur.
Genel kurulca kararlaştırılan vade tarihinde belirlenen aidat tutarının genel kurula katılsın ya da katılmasın ortağı bağlayacağı ve ödeme yükümlülüğünün, alınan genel kurul kararı gereğince doğacağı, Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği veya iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağıdır.
Davacı kooperatifin 31.03.2018 tarihinde yapılan 2016 ve 2017 hesap yılı genel kurulunda aidat ödemelerinin zamanında yapılmaması halinde aylık %1,5 oranı üzerinden gecikme faizinin alınması kararlaştırıldığı dikkate alındığında davalıdan talep edilen aylık %1,5 faiz oranı ile 6098 sayılı BK nın 120/2 maddesinde tanımlanan yasal sınırlamanın dikkate alınmış olması nedeniyle talep edilen faiz oran ve miktarının yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekeceğidir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamına göre, somut olayda, davalının, davacı kooperatif ortağı bulunduğu, Kooperatif üyesi bulunan davalıdan iptal edilmeyerek kesinleşen genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan site işletme aidat alacaklarının tahsilinin istenebileceği, Kooperatif ana sözleşmesinin 23. Maddesinin 6 fıkrasında düzenlendiği üzere, ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme esaslarını tespit etme görevinin, genel kurula ait bulunduğu, davacı kooperatifin Yapı kooperatifi olduğu, işletme kooperatifi olmadığı, Genel kurul kararları olmadan yönetim kurulu kararı ile ortaklardan para toplanamayacağı gibi, genel kurulun 1163 sayılı kanunun 42. maddesiyle belirlenen bu yetkisini yönetim kuruluna devredemeyeceği, yönetim kurulu kararı ile ortaklardan ne nam altında olursa olsun para toplanamayacağı, Site yönetim planından anlaşıldığı üzere toplu işyeri yapı kooperatifinin 1163 sayılı kooperatif kanunu gereğince belirlenen tüm organlarının(genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu organlarının), kat mülkiyeti kanunu gereğince de ( ana taşınmaz genel kurulu ve kat malikleri toplantısı yapılıncaya kadar) görev yapacağının kararlaştırılmış olduğu, Davacı kooperatifin 21.06.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda toplantı nisabının bulunmaması nedeniyle genel kurul yapılamadığından ortaklardan site işletme aidatının tahsiline yönelik bir karar alınmadığı ancak 31.03.2018 tarihinde yapılan 2016 ve 2017 hesap yılı genel kurulunun 8 nolu kararı ile 01.01.2018-31.12.2018 tarihi aralığında 2018 yılı tahmini bütçesinde mevcut aidatların aynen devam etmek üzere aylık m2 birim fiyatının 12 ay süre ile 0.964.TL/m2 olarak ödenmesine, karar verildiği, 2017 yılı aidatlarının 31.03.2018 tarihinde yapılan 2016 ve 2017 hesap yılı genel kurul kararına dayalı olarak davalıdan tahsil edilebileceğinin sayın mahkemece kabul edilmesi halinde davacı kooperatifin 2017 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarından ibaret aylık 77.00.TL den toplam 924,00.- TL asıl alacağın tahsilini talep edebileceği, Davacı Kooperatifin incelenen 2017 ve 2018 yıllarına ait fiziki olarak tutulan ticari defterlerini 6102 sayılı T.T.K.’nın 64/3 maddesi hükümlerine göre açılış ve kapanış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdığı, davacı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. md.222/2) , Davacı tarafın 2017 ve 2018 yılı tüm ticari defterlerinin incelenmesinde 77,00.-TL aylık aidat bedelini davalı tarafı borçlandırmak sureti ile düzenli olarak tahakkuk ettirdikleri, 2017 yılında 924,00.-TL, 2018 yılında 385,00.-TL olmak üzere toplam 1.309,00.-TL tutarında borçlandırdıkları , davalı tarafça davacı tarafa adı geçen dönemlere ait herhangi bir ödemede bulunulmadığı, Davacı tarafın 31.12.2018 tarihi itibari ile davalıdan toplam 1.309,00.-TL aidat alacağının olduğu, diğer bir ifade ile davalı tarafın davacı tarafa 1.309,00.-TL tutarında aidat borcu olduğu, Davacı kooperatifin icra takibi ile davalı üyesinden 2017 yılı Ocak ayından 2018 yılı Mayıs ayına kadar ki döneme ilişkin 1.309.00.TL asıl, 180.67.TL gecikme faizi olmak üzere toplamda 1.489.67.TL site işletme aidat bedellerinin tahsilini talep etmiş ise de 2017 yılında üyelerden aidat toplanmasına dair genel kurulca karar verilmediğinden sadece 2017 yılı aidatları yönünden takip tarihine kadar gecikme faizinin işletilemeyeceği, davacı kooperatifin 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak 31.03.2018 tarihinde yapılan 2016,2017 hesap yılı genel kurulunun 8/a nolu kararı ve kabul edilen tahmini bütçe doğrultusunda hesap edilen 1.309.00.TL asıl alacak ile 18.49.TL gecikme faizi olmak üzere takip tarihi itibariyle 1.327.49.TL’nin tahsilinin davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …. İcra Müd. …. esas sayılı dosyasında 1.309,00 TL asıl alacak ve 18,49 TL faiz olmak üzere 1.327,49 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 90,69 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 55,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.614,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.438,68 TL yargılama gideri ile 77,00 TL. toplam harç masrafı ki toplam 1.515,68 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.327,49 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 162,18 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, kabul ve red oranı bakımından kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)