Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1230 E. 2019/1029 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1230 Esas
KARAR NO : 2019/1029

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 23/03/2017 tarihinde Avcılar ilçesi, …. Mahallesi, … Sokak ve …. sokak kesişimi adresinde…. kablosunun davalı ….. adına müteahhitliğini diğer davalı şirketin yaptığı ….. alt yapı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, hasar nedeniyle müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.100,26 TL müvekkili şirket zararının hasar tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarece belirtilen tarihlerde herhangi bir çalışma yapılmadığı, müteahidin de çalışması olmadığının tespit edildiğini, çalışma yapılsa dahi idare ile müteahit arasında yapılan sözleşme gereği müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zararla illiyet bağı olmadığını, hasar bedelinin neye göre hesaplandığının belli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin belirtilen adreste herhangi bir kazı çalışması yapmadığını, ….. tarafından bildirilen iş emir yazıları ile arızaların giderildiğini, talimat verilmediği takdirde herhangi bir kazı çalışması yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar tazmini talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/12/2010 tarih, …. esas, … karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan zarar görenin ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceğinden gerçek zarar miktarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 01/10/2019 havale tarihli raporunda; yüklenici davalı şirketçe çalışma yapılan atık ve yağmur suyu hat derinliği, davacının yeraltı kablo güzergahından daha fazla olup, davacıya ait kablo güzergahının olması gerektiğinden daha yüzeyde olduğuna ilişkin yeterli delil bulunmadığından, tutanağı yüklenici şirket yetkililerince herhangi bir şerh düşülmediğinden davacı taraf bakımından müterafik kusur şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmiş, davacıya ait yeraltı tesislerinin maksimun 80 cm derinlikte bulunması, atık su borularının ise metrelerce derinliğe döşenmesi nedeniyle davacı şirketçe yapılan iş ile hasar arasında illiyet bağının bulunduğu kanaatine varıldığını, malzeme bedeli, işçilik ve işletme zararı olmak üzere toplam 2,099,44 TL davacı şirket zararının tespit edildiği bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; 23/03/2017 tarihinde Avcılar ilçesi, ….. Mahallesi, … Sokak ve … sokak kesişimi adresinde … kablosunun davalı ….. adına müteahhitliğini diğer davalı şirketin yaptığı ….. alt yapı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığı ve uğranılan gerçek zarar miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalı şirketler arasında düzenlenen sözleşmenin sınırları dahilinde olan olay yerindeki hasardan davalı işveren ….. ve taşeron davalı …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, 3095 sayılı yasanın 2/3 maddesi uyarınca gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda istek halinde avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 2.099,44 TL tazminatın hasar tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 143,41 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 1107,51 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 71,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 673,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 673,23 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.099,44 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 0,82 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar . Davacı vekili ve davalı Haselsan vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/11/2019

Katip …

Hakim …