Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1222 E. 2020/83 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1222
KARAR NO : 2020/83

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davacı taraf ile davalı taraf arasında 30.10.2014 tarihinde Yurt Dışı Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesinin imzalandığını, ve davalı tarafın Yurt Dışı Taşımacılığını yaptıklarını, yapılan bu hizmete istinaden davalı tarafın 1.986.89 TL tutarında borç bakiyesinin olduğunu, davalı tarafa ödeme konusunda irtibata geçtiklerini fakat davalı tarafından geri dönüş olmadığı için davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas numarası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın 06.07.2017 tarihinde itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalı tarafın cari hesap ekstresinde de görüleceği üzere 3 adet ödenmeyen faturanın olduğunu, huzurdaki dava da mevzu olan 2 adet taşıma ücreti faturası ….. ve …… taşıma takip numaralı alıcı ödemeli Yurt Dışından Türkiye’ye yapılan taşımalara ilişkin olduğunu, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazı iptali takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın davacı tarafın düzenlendiği kampanya ile Avrupa’dan 200 kg kadar olan kargoları 99 Euro taşıyoruz kampanyasından birinden 140 kg diğerinden ise 200 kg olmak üzere ürün getirdiğini, bu ürünleri kara yolu ile nakliyesini isteğini formda karayolunu işaretlediğini fakat kendisine gelen faturalarda havayolu ile getirildiğini, davalı tarafın bu durumu davacı tarafa ilettiğini davacı tarafından bu durumu düzelteceğini beyan ettiğini, fakat ilgili kişilerin işten çıktığını beyan ettiklerini, bu durumu mail yazışmaları mahkemeye sunacağını bu sebeple iş bu davanın reddini, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacıya yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, fatura suretleri, bilirkiş raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan takibe konu alacağının olup olmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
HMK. Madde 222-(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın m. 64. uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4)
Bu durumda, davalıya, ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, aksi halde HMK’nın 220 ve 222/5. maddeleri uyarınca işlem yapılacağı hususu hatırlatılmak suretiyle ihtar yapılmış, ihtarlı tebligata rağmen defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalının tebligata rağmen inceleme gün ve saattinden hazır olmadığı, ticari defter ve belge sunmadığı bu nedenle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
Defterlerini ibraz etmesi istenen taraf, defterlerini ibraz etmezse; Bu durum da HMK 222/son maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir, “..karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” Bu düzenlemeden anlaşıldığı üzere ispat külfeti kendisine düşen taraf doğrudan karşı tarafın defterlerini delil olarak göstermesi durumunda karşı tarafa defterlerini sunması için makul bir kesin süre verilir. Defterler bu süre içinde sunulmadığında defterleri ibrazdan kaçınmış sayılarak o defterlere dayanan taraf iddialarını ispat etmiş sayılır. Somut bir örnek ile açıklamak gerekir ise 5.000 TL bedelli bir fatura ile icra takibine geçen alacaklının ödeme emrine itiraz edilmesi ile birlikte açacağı itirazın iptali davasında faturayı adına düzenlediği borçlu tacirin doğrudan ticari defterlerine dayanabilir. Bu tercih hiç bir yoruma muhtaç olmadan açık olmalıdır. Karşı tarafın defterleri yanın da kendi defter ve kayıtlarını da delil olarak gösteriyorsa bu kapsamda değerlendirmek mümkün değildir. Belirttiğimiz gibi davacı salt karşı tarafın defterlerini delil olarak gösterdiğinde mahkeme davalı tarafa HMK 222/4 5 maddesi gereği açıklamalı ve ihtarlı bir davetiye göndererek ticari defterleri bilirkişi incelemesine hazır etmesi için kesin süre verir. İşte verilen bu süre içinde defterler sunulmaz ise davacı davasını ispat etmiş sayılır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı, fatura dökümleri, davacının ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davacının defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, takip konusu faturanın kayıtlarında yer aldığı, takip konusu fatura konusunda ihtilafın bulunmadığı, bilirkişi incelemesi için davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen defter ve belge ibrazında da bulunmamasının yanı sıra ödeme yaptığına ilişkin belge sunmadığı, itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak 1.986.89TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 1.986,89 TL bakımından iptali ile takibin devamına,
2-%20 icra inkar tazminatı (397,37 TL) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 135,72 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 99,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 766,60 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 77,00 TL ki toplam 843,60 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca hesap edilen 1.986,89 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)