Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1210 E. 2021/333 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1210 Esas
KARAR NO : 2021/333

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile davalı şirkete ait müşterilerin reklamların, davacıya ait mecralarda yayınlanması konusunda taraflar arasında şifahi bir anlaşma yapıldığını, hizmetin verilip, hizmet karşılığı düzenlenen faturaların kargo aracılığı ile davalıya teslim edildiğini, davalının cari hesap borcuna ilişkin 7.000,00 TL tutarlı çek keşide ettiğini, bunun cari hesaptan düşülerek kalan bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin reklam anlaşması yaptığı şirketin ……. Pazarlama ve Dış Tic. A.Ş olduğunu, müvekkili ile ……. reklam yayınlama konusunda anlaşıldığını, davalının davacıya yaptırdığı işlere karşılık yapılan iş bedeli üzerinden belli oranda hakediş çıktığını ve bu fatura karşılığı davalının cari hesabına alacak olarak kaydedildiğini, bu bağlamda 2015 yılı 2. Yarısında davalının yaptığı iş bedelinin 62.071,00 TL olup, bunun %12’sinin hakediş olarak davalıya ait olduğunu, davacının bölge yetkilisi tarafından mail ile bildirildiğini, davalının buna denk gelen 8.779,20 TL’lik faturayı davacıya gönderdiğini, fakat davacının carisinden düşülmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 13.371,56 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi için mahal mahkemesine yazılan talimat yoluyla aldırılan 25/09/2019 tarihli raporda; davalının, davacı ile ilgili kayıtlarının ……. Pazarlama ve ……. Yatırım olarak ortak tuttuğunu ve davacı tarafından davalıya düzenlenen fatura toplamının 7.568,69 TL olduğunu bildirmiş ise de, dosyada bulunan 22/01/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ……. Pazarlama ve Dış Ticaret Anonim Şirketi ve diğer grup şirketlerin ……. Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adı altında birleştiği bilgisi yer aldığından talimat mahkemesinden 18/01/2021 tarihli yeni bir rapor alınmış, raporda davalı firma tarafından 2015 ve 2016 yılında alınan faturaların şirket kayıtlarına tek bir firma ismi açılarak aynı cari hesap koduna işlendiğini, davalı şirketin ibraz ettiği cari hesap ekstresinde 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı şirkete olan borçlarının 14.571,86 TL olduğu, davacı şirketin defterleri üzerinde yapılan incelemede 2015 yılından devreden davacı şirket alacağınında 14.571,86 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı ve davalı şirketin 2015 yılı alacak/borç devir bakiyelerinin birebir aynı olduklarının anlaşıldığını, davacı tarafından 2016 yılında davalı adına düzenlenen faturaların davalı şirketin ticari defterine ve cari hesabına kaydedilmiş olduğunu ve toplam 19.426,55 TL’lik borçtan davalı şirket tarafından 7.000,00 TL’lik çek ödemesinin düşülerek takip yapıldığını, davalının davacı şirketin birleşme yoluyla devraldığı ……. Pazarlama adlı firmaya düzenlediği resturn bedeli açıklamalı, 09/02/2016 tarihli faturanın 8.779,20 TL bedelli olduğunu ve bu tutarın davalı şirket tarafından davacı carisinden mahsubunun yapıldığı, davalı şirketin KDV dahil toplam 62.071,86 TL fatura düzenlemiş olduğu, davalı tarafından düzenlenen faturanın davacıya gönderildiğine ilişkin bir belge ibraz edilmediğini, davacı tarafından 2017 yılında davalı şirkete kesilen 944,00 TL bedelli faturanın davalı şirket defter ve cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin cari hesabı ile 2018 yılı defter kayıtlarının çelişkili olduğu, 09/02/2016 tarihli mail’in davacı şirket çalışanı tarafından gönderildiğinin teyit edilmesi durumunda davalı şirketin resturn alacağının doğacağı ve bu alacağın toplam borçtan mahsubu sonrası 7.058,16 TL davalının davacıya borcunun kalacağı, ilgili mailin mahkemece kabul edilmemesi halinde davalının resturn alacağının olmayacağı ve davalının davacıya 13.370,55 TL borcunun kalacağını bildirmiştir.
Mahkememizce davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 24/03/2020 havale tarihli raporunda; davalının düzenlediği 09/02/2016 tarihli resturn bedeli açıklamalı 8.779,20 TL tutarındaki faturaya ilişkin davacı kayıtlarında kayıtlı belgenin mevcut olmadığını, resturn bedeline ilişkin faturanın kabul edilmesi halinde 7.059,17 TL davacı alacağının bulunduğunu, kabul edilmemesi halinde 13.371,56 TL alacağı olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları içeriğine göre; davalı ile daha sonra ……. Yatırım San ve Tic. A.Ş adı altında birleşen ……. Pazarlama ve Dış Tic. A.Ş arasında ticari ilişki bulunduğu ve taraflar arasında esasen yapılan işlere ilişkin düzenlenen faturaların defter ve belgelerde kayıtlı olup, verilen hizmete ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafça düzenlenen 09/02/2016 tarihli resturn bedeli açıklamalı faturanın davacı carisinden mahsup edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı görüldü.
Davalı her ne kadar, resturn bedeli açıklamalı 09/02/2016 tarihli fatura alacağını davacı carisinden mahsup etmiş ise de, buna ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olmayıp, mail yazışması davacı tarafça kabul edilmediğinden mailin gönderildiği hesap olan …… isimli kişinin davacı çalışanı olup olmadığı hususununda bu durumu etkilemeyeceği kanaatine varıldığından bu hususta tekrardan SGK’na müzekkere yazılmasına gerek görülmemiştir. Davalının fatura konusu resturn bedeline ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olduğunu ispat edemediğinden fatura içeriğinin doğruluğuyla ilgili yalnızca davacı tarafa ait olduğu iddia olunan bir mail adresine gönderilen maile istinaden ispatın yerine getirilmiş olduğu kabul edilmemiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 13.370,55 TL cari hesaba dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 13.370,55 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 2.674,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 913,34 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 228,35 TL harcın mahsubuyla bakiye 684,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 228,35 TL peşin harç olmak üzere toplam 264,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.188,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.188,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/03/2021

Katip …

Hakim …