Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1207 E. 2019/172 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1207 Esas
KARAR NO : 2019/172

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 25/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin …A.Ş’nin 15/03/2015 tarihli …. Projesi 332 adet ticari ünitenin açık artırma yolu ile satışından dava konusu dükkan vasfına sahip gayrimenkulü satın aldığını, ilgili dükkanın ederinin ödendiğini ve bu dükkanın müvekkilinin adına tapuda tescil edildiğini, …. Ada … Parsel … Blok, Zemin kat, … numaralı taşınmaz için KDV dahil 2.430.000,00 TL’lik bedelin ödenerek davaya konu dükkanın açık artırma suretiyle müvekkili tarafından satın alındığını belirtmiş olup, söz konusu yapının davalıların belirlediği şarlar altında daha yapımı bitmeden açık artırma ihale usulü ile satıldığını, müvekkilinin dükkan içerisinden geçen atık su borularını görmeden alıma iştirak ettiğini ve bu açıdan tespiti yapılan ayıplardan dolayı müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun olmadığını, ayıbın varlığı ve bu ayıbın satın alınan taşınmazların satış değerinin azalmasında yaptığı etkinin mali değerinin tespiti, mevcut kusurun niteliğine göre bu kusurun giderilip giderilemeyeceğinin , giderilebilecekse ederinin-maliyetinin tespiti maksadıyla Küçükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.İş dosyasında bilirkişi marifetiyle tespit yaptırıldığını ve söz konusu tespit sonucu %15’lik ayıba dayalı müvekkilinin zararının varlığının tespit edilerek tespit sonucu ortaya çıkan zarar ile müvekkilinin bu süreçte kiraya veremediği ya da satmadığı taşınmazın müspet ve menfi zararının giderimi amaçlı, müvekkilinin açık ve gizli ayıptan dolayı oluşan zararının şimdilik kaydıyla 10.000 TL’nin taşınmazların satış tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı yanlara tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. cevap dilekçesinde özetle; davacının tacir olup, TTK.’nın “C) Tacir olmanın hükümleri ” başlıklı 18. Maddesinde yer alan 3 fıkrası kapsamında tacirler arasında ihtar ve ihbarının noter ihtarı ile yapılacağı düzenlenmekte olup davacının gene TTK’nın 23. Maddesinin c bendinde yer alan ayıp ihbar süreleri içerisinde ve hatta söz konusu dava aşamasından önce usulüne ve süresine uygun bir ayıp ihbarının olmadığının dosya kapsamında da açık olduğunu, öncelikle söz konusu projenin Emlak Konut tarafından denetlenmek suretiyle ve tüm imalatları davacı ile imzalanan, ihale şartnamesi ve gayrimenkul satışı vaadi sözleşmesi ve ekinde yer alan teknik ve mahal listesine göre yapıldığını, davacının bahsettiği tesasatın gayrimenkul değerine tesiri olmamakla birlikte, bu durumun dayanaksız ve denetlenebilirlikten uzak delil tespiti dosyasından alınan bir raporla davaya konu edilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Tüm bunlarla birlikte davacı firma ile organik bağı bulunan, …A.Ş. tarafından da aynı taleplerle aynı ihale kapsamında dava açıldığını, her iki şirket adına da …. tarafından ihalede gayrimenkuller alındığını, diğer bir ticari alana ilişkin dava da aynı vekille temsille sürdürüldüğünü, diğer davanın Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasına kayıtlı olup, bu kapsamda da davacının huzurdaki davalarının şirketleri temsilen …’ın imzaladığı ihale şartnamesi ve satış vaadi sözleşmesine aykırı olarak ve açık ayıp için öngörülen sürelerde ihbarda bulunmayarak açtığının ortada olduğunu ve temel amacında 2018 yılında yaşanan ekonomik konjektür kaynaklı kiraya veremediği yerlerin zararının müvekkilinden çıkarılması amacının güdüldüğü anlaşılmakta olup, bu kapsamda kötü niyetinin de korunmaması gerektiği düşüncesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının tespite dair konu hmk 400 kapsamında kaybolması veya aciliyeti olan bir husus olmadığından bu konu hakkında yapılan delil tespitinin açılacak dava yönüyle amir yasa hükmüne aykırı yapıldığından ve tarafımıza konu tebliğ edilmeden tek taraflı olarak yapıldığından kabulü mümkün olmayıp dikkate alınmaması gerektiğini belirterek, söz konusu tespitin HMK 401 kapsamında davaya bakmakla görevli mahkemede yaptırılması gerektiğinden usulende Sulh Hukuk Mahkemesi’nce ticari dava hakkında yapılan bir delil tespitinin geçersiz olup, taraflarına inceleme günü ve delil tespiti talebi bildirilmeksizin yapıldığından tespitlerini kabul etmeyip, davacının gayrimenkulü fiilen teslim aldığı tarih tespit talebinden aylar önce olduğunu, söz konusu projenin …. Konut tarafından denetlenmek suretiyle ve tüm imalatları davacı ile imzalanan, ihale şartnamesi ve gayrimenkul satışı vaadi sözleşmesi ve ekinde yer alan teknik ve mahal listesine göre yapıldığını, davacının imzaladığı mahal listesinde PVC borulara ilişkin olarak …. Tesisatının niteliklerinin belirtildiğini, söz konusu maddede “…. tesisatında mineral katkılı, kendiliğinden su ve ses yalıtımlı, çok katmanlı …. sessizliği sağlayacak uygun boru ve ek parçalarının kullanılacağının belirtildiğini söylemiş ve davacı firma ile organik bağı bulunan, ….A.Ş. tarafından da aynı taleplerle aynı ihale kapsamında dava açılmış, her iki şirket adına da …. tarafından ihalede gayrimenkullerin alındığını, bu kapsamda kötü niyetinin de korunmaması gerektiği düşüncesiyle haksız davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve ücret vekaletin üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, dosyanın incelemesinde; davacısının ….Anonim Şirketi, davalısının …. ve …. A.Ş olduğu davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olduğu görüldü.
Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasının taraflarının … Ltd. Şti., …. ve …A.Ş olduğu, davanınhaksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olduğu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasının incelenmesinde; taraflarının ….Anonim Şirketi, …. ve ….A.Ş olduğu, davanın davalılardan satın alınan taşınmazdaki ayıp iddasına dayalı değer kaybı ve mahrum kalınan kira alacağı istemine ilişkin olduğu, davacı vekili öninceleme duruşmasındaki beyanında Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosyasında yine vekili olduğu …. Anonim Şirketi’nin aynı kişilere ait olduğunu ve taşınmazların aynı mahalde yer aldığını bildirdiği görülmüş olup, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının mahkememizin …Esas sayılı davadan daha önce açıldığı, davalar arasında taraf birliği, hukuki sebep ve deliller yönünden bağlantı bulunduğu, davaya konu taşınmazların aynı mahalde yer alıp iddia olunan ayıbın da her iki dosyadaki taşınmaz yönünden de ortak olduğu, taraflarca ileri sürülen hukuki sebepler aynı nitelikte olup, yaptırılacak bilirkişi incelemesinin de ortak bir inceleme olacağı dikkate alındığında ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekliliği ile usul ekonomisi de nazara alınarak HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca mahkememiz dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Usulün 166.maddesi uyarınca iş bu dava dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Kararın derhal Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne bildirilmesine,
Dair, esas hükümle birlikte verilen karar istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2019

Katip …

Hakim …