Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2019/789 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1204 Esas
KARAR NO : 2019/789

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ BAKIRKÖY ASLİYE 7. TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR.

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirketle yapmış olduğu anlaşma gereği davalının, taşıtan/gönderen sıfatı ile yapmış olduğu ihracatlara konu malların karayolu ile Türkiye’den Polonya’ya taşımalarını gerçekleştirdiğini, sözleşmesel edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen navlun ücretini davalı-borçlu şirketten almadığını, davalıya ait ürünlerin … umaralı taşıma senedi ile taşındığını ve söz konusu taşımaya ait navlun ücreti ile ilgili olarak 02/10/2017 tarih … ve … no’lu navlun faturaları davalıya tebliğ ettiğini, davalı itiraz etmediğinden faturaların kesinleştiğini, ayrıca borca dair aralarında da e-mail yazışmalarının da mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından …. ve …. no’lu faturalara konu 4.800,00- EURO’nun ödenmemesi üzerine, davalı şirket aleyhine 03/11/2017 tarihinde Bakırköy …. .İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı firma arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını, taraflar arasında yapılmış bir anlaşmanın da mevcut olmadığını, müvekkili şirketin, dava dışı …. firması ile mal alım-satımı hususunda anlaştığını, bu anlaşma gereği müvekkili tarafından, nakliye ücreti dava dışı … firmasına ait olmak üzere mallar gönderildiğini, nitekim davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu taşıma senedinde müvekkili firmanın değil, alıcı/dava dışı firmanın imzası bulunduğunu, davacı tarafından gönderilen faturaların, müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, müvekkili şirket tarafından davacıya, Bakırköy …. . Noterliği’nin …. yevmiye numaralı 16.10.2017 tarihli ihbarnamesinin gönderildiğini, davacı tarafından yenilenen takibe müvekkilince 16.11.2017 tarihinde itiraz edildiğini, davacı tarafça itirazın üzerinden 1 yıl geçtikten sonra itirazın iptali davası açılmış olup, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın, davasının ispatı olarak sunduğu mail yazışmalarına bakıldığında … firmasının adres ve fatura bilgilerinin verilmiş olduğunu ve evrakların bu unvana göre yapılacağının bildirilmiş olduğunun görüleceğini, ayrıca ekte sunulan çıktıya bakıldığında mail silsilesinin, yazışma akışını bozduğunu, bazı kısımların silinmiş/eksik olduğunun açıkça fark edildiğini, bu nedenle davacı tarafından sunulan iş bu mail yazışmalarının, içeriği itibariyle de hiçbir borcu ya da anlaşmayı kanıtlama niteliğine haiz olmadığını, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir anlaşması ve borcu bulunmaması nedeniyle dava konusu takibe itiraz edildiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … .Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 4.800,00 EURO asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 20/05/2019 havale tarihli raporunda; davacı taşıyıcı ile davalı gönderen arasında taşımanın yapıldığı ve taşıma ücretinin miktarı konusunda ihtilaf bulunmadığı; ihtilafın taşıma ücretinin davalı gönderen mi, yoksa dava dışı gönderilenin mi ödeyeceği noktasında toplandığı, taşıma ücretinin ödenmesi konusunda CMR’de düzenleme olmadığından, işbu uyuşmazlıkta uygulanamayacağı, taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi de bulunmadığından genel hükümlerin uygulama alanı bulacağı, ayrıca taşıma senedinde yer alan uluslararası teslim şekillerine ilişkin kayıtların da taşıma ücretinin ispatında kullanılacağı, taşıma senedince …’ kaydının yer aldığı, bu kayda göre dava dışı gönderilenin taşıma ücretini ödeme yükümlülüğünün olmadığı, dolayısıyla davalı gönderenin taşıma ücretini ödemesi gerektiği, aksini ispat yükümlülüğünün davalı gönderen de olduğu, taşıma senedinde gönderenin imzasının bulunmasının şart olmadığı, dava dışı gönderilenin malı teslim alırken taşıma senedini imzalamasının taşıma ücretini gönderilenin ödeyeceği anlamına gelmediği, CMR ‘de zıya, hasar ve gecikmenin düzenlenmesi sebebiyle, bu durumlarla ilgili taleplerin zamanaşımı süresini düzenleyen CMR m. 32/1 hükmünün, taşıma ücretinin ödenmesiyle ilgili işbu uyuşmazlıkta uygulanamayacağını bildirmiş olup, bilirkişi raporu mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden hükme esas alınmış ve somut olay yönünden genel hükümlerin uygulanacağı ve taşıma senedindeki kayda göre dava dışı gönderilenin taşıma ücretini ödeme yükümlülüğü olmayıp aksine ispat yükümlülüğünün davalıda olduğu; davacının faturaya konu hizmeti verdiği hususu uyuşmazlık konusu olmayıp, ödemenin kim tarafından yapılacağı uyuşmazlık konusu olduğundan ve davalı tarafça ödeme yapma yükümlülüğünün kendisinde olmadığı ispatlanamadığından, davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 4.800,00 EURO asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.856,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.000,11 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 393,27 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.606,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 393,27 TL peşin harç olmak üzere toplam 429,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 912,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.513,60 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/09/2019

Katip …

Hakim …