Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1199 E. 2019/1204 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1199
KARAR NO : 2019/1204

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 10 yıl önce imam nikahı kıydıklarını ve zaman içinde bir barışık bir küs şekilde yaşadıklarını ve sonrasında ayrıldıklarını, davalının 2016 sonu 2017 başlarında yeniden müvekkiline ulaştığını ve “annem hasta, kardeşim hapiste, sana kiralık araba alıp aylık 10.000,00 TL gelir sağlayacağım sana borcumu bu şekilde ödeyeceğim” şeklinde müvekkilinin telefonuna davalının kullandığı telefonundan mesajlar göndererek kandırdığını, bu kandırma becerisiyle davalının davacının ….. Bankası….. şubesinde ki …… nolu hesabında bulunan 700.000,00 TL nakit parasını 06.02.2017 tarihiyle 17.07.2017 tarihleri arasında aldığını, bununla yetinmeyerek müvekkilinin adına kayıtlı taşınmaz ve aracı da elde etmek için benzer yollarla kandırmak ve tehdit suretiyle müvekkiline birden çok senet imzalattığını ve sonra bu senetlerin anlamı yok diyerek hepsini yırtar gibi yaparak çöpe attığını, müvekkilinin bankadan gelen ödememe ihbarıyla bu senetlerden davaya konu 3 adedini yırtmayıp bankaya tahsile verdiğini öğrendiğini, müvekkilinin 1936, davalının 1985 doğumlu olduğunu, müvekkilinin işbu senetleri imzalamasını gerektiren hiçbir hukuki neden bulunmadığını, dava konusu senetlerin icraya konması halinde telafisi zor zararların doğması da mümkün olduğunu, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava konusu ve davacı tarafından davalı lehine keşide etmiş göründüğü 01.09.2017 vadeli 100.000,00 TL, 03.09.2017 tarihli 113.000,00 TL ve 05.09.2017 tarihli 200.000,00 TL bedelli senetlerin icra takibine konu yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesine ve borçlu olmadıklarının tespiti ile dava konusu senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 02/11/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin senetleri almadan önce davacı ile protokol yaptıklarını, senetlerin tahsili için senetlerin bankaya ibraz edildiğini, bankadan davacıya ihtar gidince davacının müvekkilinin evine basarak bilgi ve belgelerin hepsini aldığını, bununla ilgili müvekkilinin davacıdan şikayetçi olduğunu, tarafların protokolu imzalarken kendilerini kameraya aldıklarını, kamera kayıtlarını mahkemeye sunacaklarını, davacının senetleri müvekkiline kendi rızasıyla verdiğini, davacı iş bu davayı senetlerin ödenmesini geciktirmek için açtığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosya sureti, Gaziosmanpaşa CBS…. Soruşturma numaralı dosya örneği, Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememize ait 17/05/2018 gün ve …… esas ……. karar sayılı kararı görev uyuşmazlığının çözümü için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin 28/11/2018 gün …. esas …karar sayılı kararı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Gaziosmanpaşa CBS ….. Soruşturma numaralı dosyası, Gaziosmanpaşa …… Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası, icra dosyası, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı vekili her ne kadar takibe ve davaya konu bonoların dolandırmak suretiyle ve baskı altında tanzim edildiğini iddia ederek söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti talebinde bulunmuş ise de; söz konusu bononun baskı altında tanzim edildiği yönündeki iddialarla ilgili gerek takipsizlik kararı verilen savcılık dosyasının içeriği, gerekse tanık ifadelerinde, davaya senetlerin hile ve tehdit ile davacıya imzalatıldığı yönünde beyanlarının ve görgülerinin olmadığı, bu durumda ispat külfeti davacı tarafta olduğundan ve senedin korkutma ile alındığı kanıtlanmamıştır.
Davalı adına keşide edilen senetler, tanık anlatımları ve mevcut dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde davaya konu senetlerin hile, cebir ve tehdit altında düzenlenmiş olduğu iddiaları ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra İflas Kanunu’nun72/4. Maddesinde, Menfi tespit davasının borçlu aleyhine sonuçlanması halinde verilmiş olan ihtiyati tedbirler kalkar ve icra takibi kaldığı yerden devam eder. Buna dair karar kesinleştiği takdirde, alacaklı, alacağına geç kavuşmuş olmasından dolayı uğramış olduğu zararları yatırılmış olan teminattan karşılarken, mahkeme, haksız yere dava açmış olan borçlu davacıyı, alacak miktarının yüzde 20 sinden az olmamak kaydı ile tazminata mahkum edileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizin 25/10/2017 tarihli ara kararı ile teminat almak suretiyle tedbir kararı verdiği dikkate alınarak, mahkememizce davacı borçlunun kötü niyetli olduğu yönünde kanaat oluştuğundan davalı lehine kötü niyet tazminatına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-İİK nun 72/4.maddesi uyarınca %20 oranında hesaplanan 82.600,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44.40 TL harçtan peşin alınan 7.053,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.008,61 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 30.470,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)