Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/117 E. 2022/343 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/117 Esas
KARAR NO : 2022/343

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müflis şirket …. İnşaat Tekstil Mühendislik Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, taraflar arasında bankacılık hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 6.madddesi gereği müvekkilinin müflis şirketten çek karnesi riski sebebiyle 815,00 TL tutarında alacaklı olduğunu, alacak nedeniyle Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … iflas sayılı dosyasında kayıt talebinde bulunulduğunu, talebin reddedildiğini belirterek müvekkili banka alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; iflas kararının henüz kesinleşmeyip, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığını, davacının alacak talebinin reddine karar verildiğini, zira sunulan belgeler ile alacağın kesin ve tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığını, çek karnesinin alındığı tarih dikkate alındığında şirket hakkında iflas kararı verilmiş olduğunu ve müflisin çek düzenleme yetkisinin ortadan kalktığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Borçlu müflis ….. İnşaat Mühendislik Hizmetleri Sanayi Limited Şirketi’nin 03/05/2017 tarihinde verilen iflas kararına ilişkin Bakırköy …. Asliye Tİcaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı ilamı dosya içerisine alınmıştır.
Müflis şirketin iflasına ilişkin işlemlerin Bakırköy ….. İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyası üzerinden yapıldığı, davacı tarafça 09/06/2017 tarihinde alacak talebinde bulunulduğu ve aynı tarihte iflas idaresi tarafından alacak talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İflas dairesine yazılan müzekkereye iflasın adi tasfiye usulünde yapıldığından bahisle cevap verildiği görüldüğünden iflas kararının kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılması bekletici mesele yapılmış ve yine iflas idaresine yazılan müzekkere cevabında iflasın kesinleştiği ve ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu davacı ile müflis arasında yapılan temel bankacılık hizmet sözleşmesi dosya içerisine alınmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 16/02/2022 havale tarihli raporunda; davacı bankadan temin edilen kayıt ve ekstrelerle dosya içeriğindeki belge ve açıklamalara göre inceleme yapıldığını, müflis ile davacı arasındaki 06/03/2014 tarihli olduğunu, müflisin davacıyla arasındaki sözleşme kapsamında çek taahhüt bedeli kredisi kullandığını, müflisin 03/05/2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, davalı kredi lehtarı şirkete 2004 yılında çek karnesi teslim edilmiş olduğunun anlaşıldığını, talebe konu çekin baskı tarihinin 2004 yılı olduğunun banka yazısıyla sabit olduğunu, 5941 sayılı çek kanununda değişik 6273 sayılı kanunun geçici 3 ve 4.maddelerinde, kanunun yayım tarihinden önce düzenlenen eski çeklerin hukuki geçerliliğinin devam ettiği, bankaların verdiği çek defteriyle ilgili olarak muhatap bankanın, 3.maddenin 3.fıkrasına göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğun 30/06/2018 tarihinde sona erer düzenlemesini içerdiği, öte yandan 5941 sayılı çek kanununun 3/9.maddesine göre baskı tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde ibraz edilmemesi halinde muhatap bankanın çekten dolayı sorumluluğunun sona ereceğini, somut olayda baskı tarihi nazara alındığında 5 yıllık sürenin dolduğu, 3167 sayılı Çek Kanunu kapsamında da 30/06/2018 tarihi itibariyle yasal yükümlülük süresinin dolduğunu, davacının alacak davacının kaydı gereken bir alacağının bulunmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça müflise verilen çek yaprağından dolayı riskin masaya kaydı talebiyle eldeki dava açılmış ise de, çek karnesinin verildiği tarih, iflasa kadar çekin ibraz edilmemiş olması iflas tarihinden sonrada tasarruf yetkisi kaldırılmış bulunan müflisin çek keşide edemeyeceği dikkate alındığında, davacının talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 44,8‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT 13/2.maddesi gereğince hesap edilen 815,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022
Katip ….

Hakim …