Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1162 E. 2021/756 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1162 Esas
KARAR NO : 2021/756

DAVA : Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; .Davacı şirketin İstanbul İli, Başakşehir ilçesi, …… Ada, ….. Parsel üzerinde bulunan 198m2’lik konteyneri 28.03.2018 tarihli protokol ile davalıdan satın aldığını, geçici prefabrik yapı ve konteyner bekçi kabini için davalıya 15.000 TL ödendiğini, Konteynırın “…… Kafe” isimli bir işletme olarak davacı tarafından satın alınmadan önce ……. tarafından işletilmekte olduğunu, davacının davalıdan satın alma işlemini gerçekleştirdikten sonra söz konusu işletmeyi 350.000,00 TL’ye …….’dan aldığını, işletme bedeli için ayrıca 55.000,00 TL proje bedeli ödediğini, davacı şirket ile davalı arasında 28.03.2018 tarihinde satış protokolü imzalandığını ve aynı gün yürürlüğe girdiğini, 2017 yılının Eylül ayında …….. ‘ın söz konusu işletmeyi kiraya veremeyeceğini sadece üzerindeki prefabrik yapı ile konteyneri satabileceğini davacı yana belirterek daha önce almış oldukları çekleri iade ettiklerini, kapanmış olan yerin eskiye dönük kiralarını davacıdan istediklerini, artık bunca süreci bekleyen müvekkilin kiralar İçin verdiği çekleri eski kiracı olan ……. cirolayarak davalı …’a verdiğini, davacı yanın iş düzenini davalının sözüne ve itibarına güvenerek söz konusu yer için ayarladığını Bunca zaman oyalanması bir yana kendi işlerini aksattığını önüne çıkan başkaca fırsatlardan olduğunu, ayrıca boş ve kapanmış bir işletmenin devir işlemi sürecini beklerken haksız yere kiralarını dolaylı olarak ……. adına ödemek zorunda kaldığını, 22.06.2018 tarihinde davalı tarafından davacı yana ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin içeriğinde Başakşehir Belediyesi Emlak İstimlak Müdürlüğünden alınan 21.05.2018 tarihli yazı ile İlgili yapının 15 gün içerisinde kaldırılması gerektiğini ve sözleşmeyi feshetmek istediklerini konteyner bedeli olarak 15.000TL’nin iadesini gerçekleştireceklerini belirttiklerini, bu ihtarla birlikte davalı taraf, hemen dava konusu yerine elektrik ve suyu keserek işletmeyi fiilen işletemez hale getirdiğim, davacının söz konusu işletmenin ruhsatının olması ve davalının sağlamış olduğu güven duygusu ile söz konusu işletme için yüksek miktarda yatırım yaptığım, müvekkilin bu yatırımı yaparken daha sonrasında kar elde edebileceğini düşündüğünü, müvekkilin sadece konteyner ücretinin iadesi ile zararları karşılanmış olmayacağının faturalar ve çekler ile sabit olduğunu, Konteynerin satış işleminin yapıldığı tarihin 28.03.2018 olduğunu, dolayısıyla zararın doğduğu, davacının iradesinin sakatlandığı tarih olan 28.03.2018 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini, davacının bu konteyneri aldıktan sonra yatırım yaptığını, ancak buna rağmen henüz elde ettiği gelir bulunmadığını, davacının hiç bir kusuru olmamasına rağmen bundan dolayı zarar gördüğünü, davacının işletmeyi kullanamamış, bütün sermayesini de bu işletmeye bağladığı için başka bir gelir kaynağı da elde edemediğini, davalının tüm bu zarardan doğrudan kusurları bulunduğunu, müvekkilin uğradığı zarar ancak bilirkişi raporu ile tam olarak belirlenebileceğini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın 01.04.2015 tarihinde dava dışı ……. kiralandığını, ancak ……. tarafından kiralanana ilişkin kira, su, elektrik borçlarının ödenmemesi nedeniyle 15.12.2017 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, davacı … yetkilisi …….’nün davadışı ……. çekler verdiğini, …….’ında çekleri borcuna karşılık davalıya ciro ettiğini, aynı tarihte davacı ile müvekilleri arasında satış protokolünün imzalandığını, bu süreçte İBB’den alınan yazı ile kiralanan üzerindeki prefabrik yapının kaldırılması için 15 gün süre verildiğini, davacının prefabrik yapıyı kaldırmadığı için sözleşmenin iptal edilerek çekin iade edilmek istendiğini, ancak davacının ihtarname ile 420.000,00 TL alacak talebinde bulunduğunu, bu ihtarnameye karşılık olarak çekin iade edilmeyeceğini derhal ödenmesini istediklerini beyan ettiklerini, ancak davacının ödeme yapmadığını, Neticeten; sırf müvekkilin alacaklarını ödemekten kaçınmak için hakkını kasten kötüye kullanan davacının haksız gerçekle bağdaşmayan iddialarla usul ve hukuka aykırı şekilde açmış olduğu davanın reddine, müvekkil şirketin her türlü zararlarını talep haklarının saklı tutulmasına, yargılama masraf ve avukatlık ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ilgili mevzuat hükümleri dahilinde değerlendirildiğinde;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir.
Yine, taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. Bir davada davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine (hamiline) aittir.
Yukarıda açıklananlar doğrultusunda, her ne kadar iş bu dava açıldığı sırada tarafların ticari işletmeleriyle ilgili uyuşmazlık konusu itibarıyla ticari dava niteliğinde bulunmuş ise de, karar verilmeden önce davacının ticari işletmesinin ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmakla, davacının aktif husumet ehliyetini kaybettiği ve bu doğrultuda sonradan giderilemeyecek dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 23,4‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendini vekille temsil ettikdiklerinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)