Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2022/102 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1161
KARAR NO : 2022/102

DAVA TARİHİ : 30/11/2018
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/69 esas sayılı dosyasında;

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARARINYAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: davacılar vekili özetle; davalının %16,66 payla şirketin ortağı olduğunu, Genel Kurul kararıyla da 04.12.2019 tarihine kadar şirketi temsile yetkili müdürlerden biri olarak faaliyet yürüttüğünü, İst. …… Noterliğinin
24.10.2018 tarih ve …. yev.no.lu ve 07.11.2018 tarih ve …… yev.no.lu ihtarnameleri ile
davalının iki kez ortaklar genel kurulu toplantısına davet edildiği halde katılmadığını,
İhtarnamelerde de de belirtildiği üzere davalı ortak diğer hakim ortağın (%83,34 hisse sahibi)
bilgisi ve muvafakatı olmaksızın ve yurt dışında bulunmasından yararlanarak …… Bankası
….. Şb. den 18.06.2018 tarihinde 3 kg altın karşılığı 18.06.2019 vade tarihli kredi
kullanıldığını, bu durumu çok sonra öğrendiklerini, daha sonra davalıya şirketteki hisse
karşılığında 1 kg altın bedeli olarak 35.000 Euro ödendiği ve her ay içinde 3.000 Euro aylık
ödeme yapıldığı halde bunun yeterli olmadığını beyan ederek ortaklıktan ödeme yapıldığı halde bunun yeterli olmadığının beyan edilerek ortaklıktan ayrılmayacağını, davacının, şirket adına 2018 yılına kadar müvekkili diğer şirket adına kredi kullandığını, kredinin büyük kısmı şirketin bulunduğu taşınmazın alımında kullanıldığını, ticari kayıtlarında
gözükmediğini, …… bankasından alınan 18.06.2015 tarihindeki altın karşılığı kredi
kayıtlarında bulunmadığını, Davalının suç teşkil eden bu davranışları nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin
zedelenmesi, ortaklardan birinin şikayet ve diğer ortak aleyhine ve şahsı adına haksız menfaatler
sağlanması, müdürlük yetkilerinin kötüye kullanılması karşısında ortaklık çekilmez bir hal
aldığını beyan ederek davalının haklı sebeplerden şirket ortaklığından çıkarılmasına ve kendisine ödenmiş
payının şirkete devrine karar verilmesine, ticari kayıtlarda gösterilmeyip saklanan 3 kg.lık altın
kredisi karşılığı olacak miktarın davalı taraftan tazminin ve bu zararların karşılanabilmesi
tahtında davalının bütün mal varlığına tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacı tarafın 24.10.2018 tarihli İst. ….. Noterliği …… sayılı ihtarnamesinde resmi tatil
29.10.2018 tarihinde saat ve yer belirtilmeden toplantı olduğunu bildirdiğini, müvekkilinin payına el
koymak kastı ile hareket ederek usule ve yasaya aykırı olarak müvekkili şirketten çıkaracaklarından bahisle ihtarname keşide ederek davalı müvekkilini devre dışı bırakılmak istendiğini, Bakırköy… Noterliği 30.10.2018 tarih ….. sayılı ihtarname ile davacıya usulsüz işlemler için
bildirimde bulunulduğunu, 29.10.2018 günü şirket merkezine gidilerek toplantının
yapılmadığının davacıya bildirildiğini, 26.11.2018 tarihli yapıldığı iddia ettikleri ortaklar kurulu toplantısı yasaya aykırı
çağrı sebebi ile geçerli olmadığını, alınan kararlarında geçerli olmadığını beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gider ve dava değeri esas alınarak belirlenecek vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davada talep; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının %16 payla müvekkili şirketin ortağı olup diğer davacı- müvekkilinin de %84 payla hakim ortak olduğunu, yine davalı 04.12.2019 tarihine kadar şirketi temsile yetkili müdürlerden biri olduğunu, diğer hakim ortağın yurtdışındaki işlerini yönetmesi nedeniyle kendisine böyle bir yetki verildiğini, ancak davalının kendi lehine ve diğer ortak aleyhine ve şirketin zararına haksız çıkar sağlamış , mali haklarını ihlal ederek müdürlük yetkisini kötüye kullanmaya başlamış , şirket muhasebe kayıtlarına geçmeden …… bnk. ….. şb.den 3 kg altın kredisi kullanmış , bunu gizleyerek kendi adına ve çocuğu adına şirketler açmış ve bu krediyi buralarda kullandığını, bu olay nedeniyle Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. Sayılı davası açılarak şirket ortaklığından çıkarılması ve haksız edinilen bedelin iadesi için hukuki işlemler başlatılmış olup bu dava halen derdest olduğunu, iş bu davada tedbir kararı verilmediğinden cesaret alan davalı bu kerre aynı işlemlerin benzerlerini ….. bank …… şb.deki şirket hesabı üzerinden yaparak kredi kartı , kredili hesap kullanımı ve kredi yoluyla kendi lehine ve diğer ortak aleyhine ve şirketin zararına haksız çıkar sağlamış , mali haklarını ihlal ederek müdürlük yetkisini kötüye kullanmaya devam etmiş ve toplamda 92.052,99 TL daha müvekkilim davacı … tarafından kapatılmak durumunda kalındığını, bu konu ile ilgili olarak Bakırköy Arabuluculuk bürosu ….. büro dosya no.lu ve …… arabuluculuk no.lu görüşmeler yapılmış ve arabulucu Av…… tarafından uzlaşmazlık tutanakları tutulduğunu, davalının müvekkiline gönderdiği mesajda (fotokopisi ekli olarak sunulmuştur) kasko değeri 203.000 TL olan aracını 135.000 TL sına sattığını açıkça beyan ettiğini, mahkemece …… plaka sayılı vasıtanın kaydına bakıldığında artık davalı adına olmadığı ve mal kaçırma amacıyla satıldığının açıkça görüleceğini beyanla alacağın teminat altına alınabilmesi bakımından davalının malvarlığına ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ortaklık hak ve yetkilerinin dava sonuna kadar durdurulmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, ihtarname örnekleri, banka kayıtları, ortaklar kurulu karar örneği, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada davacılar, şirket müdürünün rekabet etmeme ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle davacı şirketi zarara uğrattığını iddia ederek davalı ortağın haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarılmasına ve zararın tazminine, alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve tedbire hükmedilmesini istemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Limited şirketten çıkma ve çıkarılma hususunu düzenleyen TTK. m. 638/2 hükmüne göre, ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir”, Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir”.
Haklı sebep, kanunda tanımlanmamıştır. Somut olayın özelliğine göre hakim haklı sebebin varlığını takdir edecektir. Haklı sebep, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgudur. Objektif veya subjektif bir neden olabilir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi, sebepler anılan maddede yer alan haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir.
Mali hakların özellikle kar payı hakkının ihlali, ortaklığa katılım, bilgi alma, denetleme haklarının ihlali, amaç ve konunun öznel olarak imkânsız hale gelmesi (TTK. m. 529/1-b), ortaklığın kar elde edemez, mali durumu kötülemiş hale gelmesi (TTK. m. 376), organların işlevsiz, çalışamaz hale gelmesi (TTK. m. 530), kötü yönetim, iş göremezlik, kişisel anlaşmazlıklar da haklı sebep olarak sayılmaktadır (Erdem, s. 111 vd.; Y. 11. HD.’nin E. 2004/7433, K. 2005/1213 sayı ve 15.2.2005 tarihli kararı). Ortakların davranışları ortaklığın faaliyetlerini önleyecek, zarara uğratacak yahut karşılıklı güveni sarsmış ve ortaklar artık bir arada olamayacaklar ve ortaklık faaliyetlerini sağlıklı şekilde yürütemeyecekler ise haklı sebeplerin varlığını kabul gerekir. Buna göre söz konusu maddede düzenlenen hususlarda karar verilmesinin ön şartı haklı nedenlerin varlığının ispatıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/5955 Karar No: 2012/10241)
Bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin TTK. m. 614 hükmüne göre: “(1) Her
ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve
belirli konularda inceleme yapabilir.
(2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa,
müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın
başvurusu üzerine genel kurul karar verir.
(3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi
üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir”.
Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında
karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi, genel kurulun devredilemez yetkileri arasındadır
(TTK. m. 616/1-e).
TTK. m. 617/3 hükmüne göre: “Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem,
öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim
şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır”.
Dolayısıyla limited şirketler için de uygulama alanı bulan TTK. m. 410/2 hükmüne göre:
“Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân
bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel
kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir”. TTK. m. 411/1 hükmüne göre:
“Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri,
yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu
toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri
konuları gündeme koymasını isteyebilirler”. TTK. m. 412 hükmüne göre: “Pay sahiplerinin
çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği
veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin
başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki
asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi
düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında,
kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir.
Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir”.
Nihayet TTK. m. 413/1 hükmüne göre: “Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından
belirlenir”.
Görüldüğü üzere, davacının, azınlık haklarını kullanabilecek oranda paysahibi olup, genel
kurulu toplantıya davet etme, gündeme madde ekleme, bilgi talep etme gibi bir çok hakkının
bulunduğu açıktır. Davacının bu gibi taleplerinin karşılanmaması halinde ise bu taleplerini
mahkeme yoluyla yerine getirme hakkı da TTK da bir azınlık hakkı olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu haklar kapsamında davacının genel kurulun toplanması için talepte bulunma ve
kar dağıtılması yönünde gündeme madde ekleme ayrıca da bilgi talep etme yetkisi
bulunmaktadır. Bu taleplerinin reddelmesi halinde de mahkeme yoluyla bu taleplerin yerine
getirilmesini sağlama ve genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu
gibi haklar kullanılmadan, kar payının dağıtılmadığı veya bilgi alma hakkının engellediği ya da
şirket organlarının toplanamadığı, şirketin zarara uğratıldığı yönündeki iddialarla şirketin haklı
nedenle feshinin veya ortakların çıkarılmasının talep edilemeyeği, Şirketin borca
batık olmaması, kar payı elde etmesi ve aktif olarak faaliyette bulunması da bu durumu
teyid etmektedir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; …nin
26.11.2009 tarihinde kurulduğu, davalının, iki ortaklı olan şirketin %16,66 pay oranıyla kurucu
hissedarı olduğu, şirketin kuruluşundan bu yana şirketin müdürlüğünü davalının yaptığı
hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Dosyada ihtilaf konusu olan, davalının haklı nedenle dava konusu şirketten
çıkarılması şartlarının doğmuş olup olmadığı ve 3 kg altın kredisi nedeniyle şirketin zarara
uğratılıp uğratılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce aldırılan bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınan bilirkişi raporunun mali inceleme bölümünde, yer alan tespitler dikkate alındığında, şirketin
ilk başlarda uzun süre zarar ettiği ancak son 4-5 yıllık periyotta kar elde
ettiği, faal bir şirket olduğu ve öz sermayesini de koruduğu, “2018 yılında 3 kg Altın Kredisinin banka kayıtlarına göre ….. Kuyumculuk Mücevherat San. ve Tic.
Ltd.Şti.nin hesabına ödendiği tespit edilmiş olmakla şirketin zarara
uğratıldığına ilişkin herhangi bir somut delilin bulunmadığı, dava konusu 3 kg’lik altın kredisi nedeniyle davacı şirketin bir zararının
oluşmadığı, bu haliyle davalının şirketten çıkarılması için haklı nedenlerin gerçekleşmediği, şirketin borca
batık olmaması, kar payı elde etmesi ve aktif olarak faaliyette bulunması dikkate alınarak asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Mahkememizin asıl davası olan ……. ve birleşen Bakırköy ….. ATM nin ……. esas sayılı dosyaları bakımından davaların ayrı ayrı reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 44,80 TL harcın davacılardan tahsili ile haziniye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,

4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,

5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,

6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.572,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.491,34 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacılara iadesine,

2-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,

4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 11.466,89 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk vekalet ücreti olan 1.360,00 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen dava davacı vekili, asıl ve birleşen dava davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)