Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1157 E. 2021/1129 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1157 Esas
KARAR NO : 2021/1129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022 (Babalık izni ve yıllık izin nedeniyle)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirketin davalı firmanın uzun süre Adana Bölge Bayilik işlerini yürüttüğünü, Adana ili ve çevresinde davalı firmaya ait tarım aleti satışını yaptığını, davacı şirketin ekonomik sıkıntı yaşamasını müteakip faaliyetlerini durdurduğunu, bayilik ilişkisi devam ettiği sırada davacının mal alımlarının teminatı amacı ile …….. Bankası ……… Şubesinden 100.000 TL bedelli teminat mektubunun davalıya, davalıya hiçbir borç olmamasına rağmen söz konusu teminat mektubunun haksız ve mesnetsiz olarak tazmin edilerek nakde dönüştürüldüğünü, haksız olarak tazmin edilen teminat mektubu sebebiyle davalının davacıya Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasından 100.320,55 TL alacak nedeniyle ilamsız takibe ilişkin ödeme emri gönderildiğini, davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durduğunu, müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmamasına ve üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen mal alımlarının teminatı olarak vermiş olduğu teminat mektubunun haksız olarak tazmin edildiğini belirterek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalının borçlu bulunduğunu bilerek itiraz ettiği bariz şekilde ortada olduğundan alacağın »20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketin bayiliğini sonlandırması sırasında tüm mal ve ürün borçlarını ödediğini, her hangi bir borcu kalmamasına rağmen bayilik ilişkisinin devamı sırasında mal alımlarının teminatını leşkil etmek üzere verilen teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğünü, icra takibine haksız ve gerçeğe aykırı beyanlar ile itiraz edildiğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali gerektiğini, davacı taraf müvekkili şirkete verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiasında bulunduğunu, davanın ve dayanak takibin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla karşı tarafın iddialarının niteliği dikkate alındığında ihtilafın çözümü yargılamayı gerektiğinden davacı tarafın söz konusu taleplerini ilamsız icra takibine konu etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili şirket ile davacı taraf arasında imzalanan protokol gereği traktörleri satın alan müşterilerin bankaya olan ödemelerini düzenli yapmasından davacı taraf kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yapması yahut zarara uğraması halinde de tüm zararın tazmini yükümlülüğünü davacının yüklendiğini, bu bağlamda nakde dönüştürülen teminat mektubunun davacı tarafından müvekkiline verildiğini, taraflar arasındaki düzenlenen protokol gereğince söz konusu leminat mektubunun alındığını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın usul ve esastan reddine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddi ile kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyası, BA/BS formları, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından, taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında davalıya teslim edilen teminat mektubunun haksız olarak tazmin edilmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı aleyhinde dayanak 100.000,00 TL asıl alacak, 320,55.-TL işlemiş faiz ile toplam 100.320,55.-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla Adana …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… Tal. Sayı dosyasında aldırılan Bilirkişiler SMMM ……… ve Bankacı ……… tarafından tanzim edilen 31/08/2020 havale tarihli raporda özetle; davacı şirkete ait yasal defterlerin 213 sayılı VUK’nun 221 – 222 – 223 – 224 – 225 sayılı maddelerinde belirlenen süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdiklerinin yaptırıldığı ve TTK’nun 64. maddesine uygun olarak kapanış tasdiki işleminin de yaptırılmış olduğu, ancak davacı şirketin yasal defterlerinin VUK’nun 215. ve müteakip maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulmadığı ve sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafın davalıya borcunun olmadığını ispatlayacak yeterli ve somut delillerin sunulmamış olduğu, taraflar arasında 04/09/2012 tarihinde Sabit Faizli Traktör Kredi Bayi protokolünün düzenlendiği, bu bağlamda taraflar arasında ticari ilişkinin 2012 yılında başladığı ancak, dava dosyasına sunulan belgeler ve tarafların iddia ve savunmalarından bayilik sözleşmesinin ne zaman sona erdiğinin açıkça belirtilmediği, ancak davacı şirketin vergi kaydının “32/07/2017 tarih itibari ile 2004/13 sayılı iç genelge gereği resen silinmiş” olduğundan, 2017 yılı itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlandırıldığının anlaşılacağı, davacı şirket kayıtlarının incelenmesinden, davacı şirket kayıtlarının Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve ayrıca tek düzen hesap planı ve uygulama genel tebliğlerine uygun olarak düzenlenmediğinden sahibi lehine delil niteliği laşımayacağı, sahibi lehine delil niteliği taşımayan yasal defterlerin kendi aleyhine delil niteliği taşıyacağı hükmünden hareketle davacı şirketin 2016 yılında davalı şirkete 421 Borç Senetleri hesabında 474.344,00-TL borçlu gözüktüğü, bu borcun raporda belirtildiği üzere muhtelif müşterilerden alınan çek ve senetler ile ödendiği şeklinde 31/12/2016 tarih ve ……… nolu yevmiye maddesi ile ilgili yasal kaydı yapılmış ise de bu kaydın dayanağı olan çek ve senetlerin davalıya verildiğine dair çek ve senet bordrosu veya teslim belgesi ibraz edilemediğinden, davacının davalıya 2016 yılı sonu itibari ile 474.344,00-TL borcunun olduğu, bu bağlamda huzurdaki davanın konusu olan teminat mektubunun davalı tarafından alacağının tahsili amacı ile nakde dönüştürüldüğü belirtilmiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla İstanbul Anadolu …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. Tal. Sayı dosyasında aldırılan 22/10/2021 havale tarihli Bilirkişi SMMM …….. tarafından tanzim edilen raporda özetle: davacının 2013 – 2014 – 2015 – 2016 yılı defterlerinin, 31/08/2020 tarihli dosyada mevcut bilirkişi raporunda incelendiği usulüne uygun tutulduğu ve delil niteliğinde tutulduğu kanaatine varıldığı, verilen yetki ile tacir olan davalının defterlerinin incelendiği, fiziki olarak tutulan 2012 – 2013 – 2014 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, 2015 – 2016 – 2017 yılına ilişkin ticari e-defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, delil niteliğinde olduğu, davalı kayıtlarında davacıdan mal alım satımına ilişkin cari hesabında takip tarihi itibarıyla 27/04/2017 alacaklı gözükmediği, borç – alacak bakiyesinin sıfır (0,00) olduğu, teminat mektubunun nakde çevrildiği 14/04/2017 tarihinde “326….0l-……… Traktör” şirketinin 100.000 TL alacak bakiyesinin gözüktüğü, davalının sunmuş olduğu savunma beyanlarında, zaten cari hesap ilişkisi içinde alacaklı olduğunu iddia etmemekte, taraflar arasında geçerli olan sözleşme/ protokol gereği davacı bayinin yükümlülüklerinin devam ettiği, kendisine yansıyacak muhtemel zararların devam etmesi sebebiyle teminat mektubunun yenilenmesi gerektiğinin savunulduğu, taraflar arasında imzalanan Tek Satıcılık başlıklı sözleşmenin 12.1 maddesinde davalı tarafın vermiş olduğu teminat mektubunu yenilemeyi, ayrıca taraflar arasında 04/09/2012 tarihinde imzalanan Sabit Faizli Traktör Kredisi Bayi Protokolünün 9.maddesinde bayinin bulduğu müşterilere ……… Bankası A.Ş tarafından kullandırılacak kredilerin ödenmemesi durumlarında davacının davalının zarar ödeme yükümlülüklerini üstlendiğinden davalının teminat mektubunun yenilenmemesi sebebiyle mezkur teminat mektubunu vadesinde nakde çevirmede haklı olduğu, cari hesap borcu olmayan davacıya ait mektubun nakit bedelinin ne zamana kadar davalı uhdesinde kalabileceğine ilişkin sözleşme kapsamı değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu,
Davacı şirketin işlerinin kötüye gitmesi nedeni ile faaliyetini durdurduğunu, taraflar arasındaki akdi ilişkinin sonlandırıldığı 14/04/2017 tarihinde davalı şirkete açık hesap borcunun bulunmadığı, davalı tarafından davacıdan alınan teminat mektubunun ticari ilişki kaynaklı alacağını karşılamak üzere nakde dönüştürülmeyip davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.1, imzalanan protokolün 9.maddesinde davacı tarafından verilen taahhütler, davalının maruz kalabileceği ticari riskler sebebiyle vadesinde yenilenmeyen teminat mektubunu nakde çevirme yetkisinin bulunduğu, açıklanan gerekçelerle davacının her ne kadar cari hesap borcu olmasa da 27.04.2017 takip tarihi itibarıyla nakde çevrilen teminat mektubu bedeli kadar alacaklı olduğunu ispatlayamadığını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafça, bayilik ilişkisinden ötürü davacının mal alımlarının teminatı amacı ile …….. Bankası …….. Şubesinden 100.000,00-TL bedelli teminat mektubunun davalıya verildiği ancak davalıya hiç bir borç olmamasına rağmen teminat mektubunun davalı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak nakde dönüştürüldüğü gerekçesiyle Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyasından toplam 100.320,55.-TL alacak nedeniyle ilamsız takibe geçilmiş ise de; davacı şirkete ait dava konusu döneme ilişkin yasal defterlerin muhasebe teknik ve usullere uygun olarak defter kayıtlarına işlenmediği bu nedenle davacı lehine delil niteliği taşımadığı, davacı şirketin davalı şirkete 421 borç senetleri hesabında 2016 yılı sonu itibari ile 474.344,00-TL borcunun bulunduğu, davalı tarafından davacıdan alınan teminat mektubunun ticari ilişki kaynaklı alacağını karşılamak üzere nakde dönüştürülmeyip davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.1, imzalanan protokolün 9.maddesinde davacı tarafından verilen taahhütler, davalının maruz kalabileceği ticari riskler sebebiyle vadesinde yenilenmeyen teminat mektubunu nakde çevirme yetkisinin bulunduğu, davacının her ne kadar cari hesap borcu olmasa da 27/04/2017 takip tarihi itibarıyla nakde çevrilen teminat mektubu bedeli kadar alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla; davacının sübut bulmayan davasının reddi ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartların oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartların oluşmamış olması nedeniyle Reddine,
3-Alınması gereken 59,30.-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.211,63.-TL’den mahsup edilerek hazineye irat kaydına, bakiye 1.152,33.-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın reddedilmiş olması ve davalının yargılamada kendisini vekille temsil etmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 13.48,45.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır