Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E. 2019/377 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1136 Esas
KARAR NO : 2019/377

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmaya ürün siparişinde bulunulduğunu getirilen malların ölçülere uygun olmaksızın teslim edildiğini bu nedenle ürünlerin iade edileceğini davacıya bildirildiğini, iki işletme arasında bakiye bir borç alacak ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 18.543,11 TL asıl alacak ile 1.295,00 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 19.838,11 TL alacaktan asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 05/03/2018 havale tarihli raporunda; davacının 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğunu, davalı tarafından defterlerin incelemeye sunulmayacağı bildirilerek davalı vekili tarafından e -posta ile borcun varlığını ikrar ettikleri iade alınması gereken ürünler olduğundan dolayı bedele itiraz ettiklerini bildirdiğini, takibin dayanağının 06/10/2016 – 26/07/2017 tarihleri arasında düzenlenen 8 adet faturadan kaynaklı olduğunu davalı tarafından ödeme yapılmadığını davacı tarafından düzenlenen faturalardan 29/06/2017 tarihli fatura için davalı tarafından 01/07/2017 tarihli iade faturasının düzenlendiği davalı tarafından düzenlenen iade faturasının toplamı 18.543,11 TL olan 8 adet fatura bedeline mahsup edilmesi ile takip tarihi itibari ile davacı şirketin alacağının 18.006,80 TL olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; taraflar arasında çeşitli tarihlerde mal alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım/hizmet karşılığında muhtelif faturalar düzenleyerek davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı tarafından ürünlerin bir kısmının ölçüye uygun olmadığından iadesi gerektiği bildirilmiş ise de; davalı tarafından iade faturasının kabul edilerek defterlerine işlendiği bakiye fatura alacağı yönünden ise teslime ilişkin itirazı olmayan davalı tarafından her hangi bir ödeme yapılmadığı, incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 18.006,80 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının bu miktar yönünden itirazının iptali ile davanın kısmen kabulune, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 18.006,80 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.601,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.230,04 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 217,48 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.012,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 217,48 TL peşin harç olmak üzere toplam 253,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 774,50 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 752,09 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 536,31 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2019

Katip …

Hakim …