Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1116 E. 2021/48 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1116
KARAR NO : 2021/48

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin davalıdan ……. plakalı araç satımına ilişkin aralarında 30.000-TL’lik tarihsiz teminat senedi düzenlendiğini, müvekkili yerine …… senet düzenlenmesinden 3 gün sonra 28.570-TL’lik kısmı davalının arkadaşı olan ……. isimli şansın banka hesabına yatırdığını, kalan 300-TL tutarın ise müvekkili tarafından elden nakit olarak ödendiğini, müvekkilinin söz konusu ödemeleri yaptıktan sonra 300-TL tutarındaki ödemeyi almaya gelen davalı tarafın senedi getirmeyi unuttuğunu söylediğini, davalı tarafın söz konusu teminat senedini Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyası ile 30.000-TL tutar üzerinden icra takibi yaptığını, davacı tarafça takibe yasal süresinde itiraz edildiğini beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, ödeme halinde ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte geri alımına, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin bildirdiğinin aksine müvekkilinin bu bono ile ilgili tacir sıfatı bulunmadığını, takibe konu senedin teminat senedi olmadığını, teminat olarak verilen bir senedin, üzerinde teminat olarak verildiğine ilişkin ibare taşıması gerektiğini ve sözleşmede açık bir şekilde teminat olarak verilen senedin hangi senet olduğundan şüpheye düşülemeyecek şekilde belirtilmesi gerektiğini, takibe konu senet incelendiğinde, senet üzerinde teminat olarak verildiğine ilişkin hiçbir ibarenin mevcut olmadığı gibi senedin bedeli NAKDEN ahzolunduğunu, davacının icraya yaptığı itiraz, Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… E. Sayılı dosyası ile reddedildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, davacının %20 İcra İnkar tazminatına mahkümiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tamiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, senet ve banka dekont sureti ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davaya konu bonodan dolayı borçlu olup olmadığı, senedin teminat senedi olup olmadığı, senetteki borcun gerçek bir borç olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.

Dava, senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK m.190’da ispat yükü, “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişlerse, bu durumda hâkimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. İlk olarak hâkim tarafların göstermiş oldukları delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların göstermiş oldukları delillerle çekişmeli vakıalar ispat edilmişse bu durumda da ispat yükünün hangi tarafta olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıa iddialarının doğru olduğu veya karşı taraf iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlayabilmek amacıyla çekişmeli vakıalar hakkında deliller sunarak gerçekleştirdikleri usûli bir faaliyettir. Delil ikame etmemenin veya delil ikame faaliyetinin başarısız kalmasının yaptırımı, bu faaliyet için zorlanmak değil, sadece ulaşılmak istenen usuli hedefe ulaşamamak ya da aleyhte sonuçlara katlanmaktır.Bu bakımdan ispat yükü ile delil gösterme yükü, aynı kavramlar değildir. Nitekim ispat yükü, olayın ispat edilmeme riskinin kime ait olduğunu belirlerken; delil gösterme, ispat yükünün yerine getirilmesinin biçimi ve yöntemi ile ilgilidir. Delil ikame yüküyle ilgili kurallar, ispatın biçimini ve yöntemini belirleyen kurallar olduğu için usul hukukuna ilişkindir ve bir vakıanın ispat edilememiş olmasının sonuçlarına yönelikken, delil ikame yükü, bir vakıa hakkında kendi iddiasının doğruluğu veya karşı tarafın iddialarının asılsızlığı hususunda hâkimde kanaat oluşmasını sağlamaya yönelik olup yargılamanın ilerleyişine ve hâkimin takdirine göre, taraf değiştirebilir.
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunmalarının haklılığı bağlamında, delil göstermesini beklemeden, asılsızlığı ortaya koymak maksadıyla delil gösterebilir. Bu halde karşı delilden söz edilir. Karşı delil göstermiş olan taraf, bu davranışı nedeniyle ispat yükünü üzerine almış sayılmayacaktır (HMK m.191,c.2).
Sebepten mücerret olan kambiyo senetlerinde borçlu, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamadığı için kambiyo yükleniminden kaynaklanan borcunu ödemekten kaçınma hakkı olduğunu (bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası) ileri sürebilir. Bir kambiyo senedinin temel alacağı geçersizse, ya da sona ermişse, o kambiyo senedi bedelsiz – karşılıksız demektir. Bu durum diğer imzaların geçerliliğini etkilemez. Bedelsizlik iddiası Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, kişisel defidir. Burada, kambiyo senedinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. Bedelsizlik, bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. (TTK, m. 687, 659.1, 825, I). Çünkü Keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla hamile karşı da bedelsizlik def ini ileri sürebilir.
Kambiyo senedinin bedelsizliğine dayalı menfi tespit davasında davacı, senet temel borç ilişkisindeki bir nedenden dolayı bedelsiz kaldığı için kambiyo borcunu ödemek zorunda olmadığını ileri sürmektedir. Bu durumda bir kambiyo ilişkisinin varlığı esasen davacı tarafından kabul edilmektedir. Davalının kambiyo alacağını ayrıca başka delillerle ispat etmesine gerek yoktur. Bedelsizlik davacının öne sürdüğü bir vakıa olduğuna göre bunu ispat yükü de davacıya aittir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası açan borçlu temel alacağın mevcut olmadığını, karinenin aksini öne sürmektedir. Davacı, hem temel ilişkiyi, hem de temel ilişkideki bir nedenle senedin bedelsiz olduğunu ispat edecektir.
Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, bonodaki “teminat” ibaresi, neyin teminatı olduğu belirtilmediğinde senedin mücerretlik vasfını ortadan kaldırmaz. Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge ile kanıtlanması gerekir.
Zorunlu unsurları ihtiva eden bir bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden veya malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları konabilir.
Cirantaya karşı şahsi def ilerin ileri sürülebilmesi için bile bile borçlu zararına iktisabın da gerçekleşmesi gerekir.
Yukarıda da bahsedildiği üzere, senet metni üzerinde yer alan “Teminat” ibaresi tek başına senedi teminat senedine dönüştürmemekte, senedin teminat amaçlı ihdas edildiğini ispat yükü kendisine düşen davacının bu iddiasını ispat etmesi gerekir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları,Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, senet ve banka dekont sureti ve tüm dosya kapsamına binaen; senedin teminat amaçlı ihdas edildiğinin ispat yükünün davacıda olduğu, mahkememizin 27/10/2020 tarihli celse ara kararında, uyuşmazlık hususlarında vergi mükellefi olan tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına dair karar verilmesine rağmen ara karar gereğinin davacı tarafından yerine getirilmediği, ara kararın 11/11/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarını sunulmadığı bu haliyle dava konusu menfi tespit istenen senedin teminat amaçlı olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunun ispata muhtaç olduğu, davacının, iddiasını destekler nitelikte bilgi ve belge sunmadığı, Yargıtayın yerleşik uygulaması senedin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerinde belirtilmedikçe ve bu ilişki yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece sadece teminat senedi sözcüklerinin bononun kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliği etkilemeyeceği yönündedir.(Yargıtay 12. HD.’nin 13612 esas 14212 karar ) Buna karşı senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunun belirtilmiş olması veya alacaklı tarafından kabul edildiği hallerde kayıtsız şartsız ödeme vaadinde söz edilemeyeceği için kambiyo senedinin geçersiz olacağı kabul edilmelidir. ( Yargıtay 12 HD. 11905 esas 14673 karar) Teminat kaydı içeren kambiyo senedinin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanmamış olup teminat kaydı tek başına kambiyo senedinin kambiyo senedi olması vasfını etkilemeyecektir. Senet üzerinde bulunan “teminat” ibaresinin tek başına yeterli olmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,03 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)