Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1107 E. 2019/463 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1107 Esas
KARAR NO : 2019/463

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 20/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalı şirketten 43.691,50 TL alacaklarının bulunduğunu, davalı şirketin borcu ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Bakırköy …İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borcunun bulunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 43.691,50 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 28/02/2019 havale tarihli raporunda; davacının 2018 yılına ait ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin olduğu, davacı tarafından 27/06/2018 tarihli, 27/06/2018 tarihli ve 08/08/2018 tarihli faturaların düzenlendiği, 3 adet satış faturası toplamı KDV hariç olarak 87.873,00 TL BS formuyla bildiriminin yapıldığı, 27/06/2018 tarihli 2 adet irsaliyeli fatura toplamı olan 52.280,00 TL’nin de davalı tarafından BA formuyla bildiriminin yapıldığı, davalının davacıya 60.000,00 TL çek vermek suretiyle ödeme yaptığı ve 27/06/2018 tarihli faturalardan dolayı bakiye 1.691,50 TL borcu kaldığı, daha sonra davacı firma tarafından 08/08/2018 tarihli irsaliyeli faturanın davalı firmaya düzenlenmesi ile davacının davalıdan olan alacağının 43.691,50 TL’ye çıktığı 08/08/2018 tarihli fatura için BA bildiriminde bulunulmadığı, 08/08/2018 tarihli irsaliyeli faturada teslim alanla ilgili olarak “kapılar eksiksiz teslim alınmıştır, ilave montajları eksiksizdir”ibaresiyle Halil Bozkurt isimli kişinin imzasının bulunduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, isticvap davetiyesi içeriğine göre; davacı tarafından davalı adına 27/06/2018 tarihli 2 adet ve 08/08/2018 tarihli olmak üzere toplam 3 adet fatura düzenlendiği, bunlardan KDV hariç 52.280,00 TL bedelli olan 27/06/2018 tarihli faturalara ilişkin davacı ve davalı tarafından BA ve BS formlarıyla gerekli bildirimlerin yapıldığı bu faturalar sonrası davalı tarafından yapılan 60.000,00 TL ‘lik ödemenin mahsubu ile bakiye 1.691,50 TL borç kaldığı, daha sonra düzenlenen 08/08/2018 tarihli 42.000,00 TL bedelli irsaliye faturasının davalıya gönderildiği ve davalı adına Halil Bozkurt’un imzasıyla faturayı aldığı, bu hususta davalıya ihtaratlı isticvab davetiyesi çıkartıldığı, ve davalının usulüne uygun isticvaba da icabet etmediği, bu haliyle davacının cari hesaba konu faturalardan kaynaklı mal teslimini ispat ettiği anlaşılmıştır.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 43.691,50 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 43.691,50 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 8.738,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.984,56 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 746,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.238,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 746,15 TL peşin harç, 785,40 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan toplam 1.567,45 TL (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.156,07 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …

Hakim …