Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2019/1155 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1092
KARAR NO : 2019/1155

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket nezdinde ….. nolu sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı …’in sahibi olduğu ….. plakalı vasıta, seyir halinde bulunan …… plakalı vasıtaya 27.11.2016 tarihinde çarparak hem araçta maddi hasar oluşmasına hem de yolcu koltuğunda oturan ….. ‘ın yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın, …… plaka sayılı aracın sigortacısı tarafından müvekkiline ihbar edildiğini ve kendilerine 5.500,00 TL ödeme yapıldığını, kaza tarihinde düzenlenen ”Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” incelendiğinde araç sürücüsünün trafik kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunun belirlendiğini, dava konusu kaza ve zararların sürücünün trafik kurallarını açıkça ihlal etmesi ve kazaya sebebiyet veren durumun davalı sürücünün kusuru neticesinde gerçekleşmiş olması ve sürücünün kazanın akabinde olay yerini terk etmiş olması, dolayısıyla haklı rücu sebeplerinin varlığı nedeniyle, ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili yoluna gidildiğini, huzurdaki davaya konu Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü….. E. Sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyanla davalının itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı cevap dilekçesinde özetle: yetkili mahkemenin Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, görev yönünden de itirazlarının bulunduğunu, kendisinin tüketici konumunda olduğunu bildirerek görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Sigorta poliçesi, Trafik kaza tutanağı, ifade tutanakları, Ödeme Belgesi, Rücu yazısı, Araç ruhsatnamesi suretleri dosyadadır.
GEREKÇE:
Dava, davacı olan sigorta şirketinin zarar görene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili istemi ile başlattığı takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallarda kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c)
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Davalı şirket nezdinde ….. nolu sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı …’in sahibi olduğu ….. plakalı vasıta, özel (hususi) araç olduğu kaza tespit tutanağı ve celp edilen trafik kaydından anlaşılmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Somut olayda; davacı vekili, davalının sigortalısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamına nazaran; her ne kadar davacı … ise de davalı tacir olmayıp, araç hususi nitelikte bulunduğundan davaya bakmakta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olup, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne tevdiine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-HMK’nun 20. ve 331/2. maddeleri uyarınca iş bu kararın kesinleşmesine müteakip yasal süresi içerisinde talep üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)