Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1085 E. 2019/575 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1085
KARAR NO : 2019/575

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya çöp konteyneri satıldığını, davalı şirketin davacı şirkete ödenmeden faturadan kalan 17.197,32 TL borcu olduğunu ve buna göre takip konusu asıl alacak miktarı kadar borçlu olduğunu, bu nedenle davalı şirkete Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra takibindeki yetki itirazını yinelediğini, müvekkilinin her hangi bir borcu olmadığını, müvekkil şirketçe henüz prosedür tamamlanmadan alacak likit hale gelmeden icra takibi yapıldığını bu nedenle itirazının zorunlu hale geldiğini, borcun tamamına, dayanak faturalara, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 17.197,32 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında (ticari) değişen oranlarda faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 29.04.2019 havale tarihli raporunda; davacı ve davalının 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğunu, dava konusu faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğunu ve bakiyelerinin uyumlu olduğunu, buna göre davacının davalıdan 17.197,32 TL alacaklı olduğunu, davalının borçtan sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Taraflar 14.06.2019 tarihli 2 no’lu celsede karşılıklı olarak anlaştıklarını, sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ayrı ayrı talep etmişlerdir. HMK.’nın 313. Maddesi gereğince sulh taraflarca üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen uyuşmazlık üzerinde yapılabilen ve davayı sona erdiren bir taraf işlemidir. Anılan yasanın 315. Maddesi düzenlemeye göre sulh , bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğrur. Mahkeme tarafların talepleri üzerine sulhe göre karar verebilir. Sulh sözleşmesine göre karar verilmesinin istenilmemesi halinde ise davanın esası ile ilgili karar vermeye yer olmadığına karar verilir. Taraflar davanın konusuz kaldığını ve anlaştıklarını açıkça beyan etmişler, beyanları imza altına alınmıştır. Somut olayda taraf vekillerinin sulh yetkilerinin bulunduğu, bu durumda davanın esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine dair karar verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 293,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 249,29 TL harcın hükmün kesinleşmesini müteakiben ve istem halinde davacı tarafa iadesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ile vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır