Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1082 E. 2020/871 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1082
KARAR NO : 2020/871

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı/borçlunun eczacı olduğunu ve müvekkilinin pazarlamakta olduğu bir kısım ürünlerin bayisi olduğunu, müvekkili şirketten belli dönemlerde mal aldığını, mal bedellerini nakden veya çeşitli şekillerde ödediğini ve aralarında oluşan cari hesap ilişkisi neticesinde 41.372,57 TL alacaklı olduğunu, Alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ……. İcra Müd.nün …… E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başladığını, borçlunun işbu cari hesaba dayalı ilamsız takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun haksız itirazı sebebiyle asıl alacak tutarının tamamı üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, fatura suretleri, yetkili satıcılık sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde, Alacaklı (Davacı) …… KOZMETİK ÜRÜNLERİ TİC.LTD.ŞTİ. vekili tarafından Borçlu (Davalı) … (……. Eczanesi) aleyhine haciz talebiyle yürütülen takipte, borcun sebebi “26.09.2018 tarihli CARİ HESAP ALACAĞI ” olarak belirtildiği, davalı şirket tarafından 22/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itiraz sonucu 25/10/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, alacağın tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca davacının (davalı ihtara rağmen ticari defter ibraz etmediğinden) ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.

Toplanan tüm deliller, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgelere binaen; Davacı şirketin 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK nın amir hükümlerine göre sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalının ihtara rağmen ticari defterleri incelemeye sunulmadığı, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, 2016 -2018 yılları arasında davacının davalıya 122.572,57 TL toplam tutarında satış faturası düzenlediği, davacının davalıdan toplam 81.200,00 TL tahsilat yaptığı, neticesinde davacının ticari defter kayıtlarına göre; 10/10//2018 icra takip tarihi itibari ile davalıdan 41.372,57 TL alacağının bulunduğu, Takip konusu alacağın bakiyesini oluşturan faturaların ……. Kargo …. Şubesi tarafından irsaliyeli fatura ve ürünlerin davalıya … –…… Eczanesi kaşesi alınmak suretiyle teslim edildiği, bu haliyle davacı tarafın, davalıdan 41.372,57 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş olup, faturaya dayalı alacağın likid olması karşısında davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 41.372,57 TL asıl alacak bakımından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına,
-8.274,51 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.826,16 TL harçtan peşin alınan 498,36 TL harcın mahsubu ile eksik 2.327,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.124,60 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 539,46 TL ki toplam 1.664,06 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 6.178,43 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)