Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1075 E. 2020/28 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1075 Esas
KARAR NO : 2020/28

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ : 2766,00 TL
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; kendileri ile davalı şirket arasında 26/05/2017 tarihinde şirkete ait 4 araç için araç takip sistemi hizmet sözleşmesinin şirket merkezi Bağcılar’da akdedildiğini, 4 araç için belirlenen 512,00 TL ücret yerine 8 araç için ortalama aylık 922,00 TL fatura gönderildiğini, şimdiye kadar gelen toplam fatura miktarının 2.766,00 TL olduğunu, davalı tarafla yapılan görüşmelere rağmen sonuç alınamadığını, davalı tarafa Bakırköy ….. Noterliğinin 03/09/2018 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalı tarafın sadece araç montajını yaptığını, hizmet vermediğini, haksız yere fazla fatura düzenlendiğini, hatanın düzeltilmesini, sözleşmenin feshini, davalı tarafından tahakkuk ettirilip tarafına tebliğ edilen 2.766,00 TL faturanın karşılıksız olduğundan ve varsa başka tahakkuk ettirilen faturalara ilişkin menfi tespiti ile iptalini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ve taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yetkili mahkemenin müvekkili şirket adresinin Maslak İstanbul olması, HMK’nun 6. maddesi gereği İstanbul Merkez Mahkemeleri olduğunu, davacının sözleşmenin feshi talebinde hukuki yarar bulunmadığını, sözleşme hükümleri gereği davacı tarafından müvekkiline yapılacak fesih bildirimi ile sözleşmenin feshedilme imkanı bulunduğunu, bu konuda mahkeme kararına ihtiyaç bulunmadığını, bu nedenle öncelikli davanın HMK 114. ve 115. maddeleri ile Yüksek Mahkeme içtihatları gereği hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından abonelik sözleşmesine uygun olarak hizmet verildiğini, gerek abonelik sözleşmesi gerek taahhütnameden açıkça anlaşıldığı üzere 8 adet hat ve modem cihazı için anlaşıldığını, tacir sıfatına haiz davacı tarafından dava konusu faturaya TTK’nun 21. maddesi gereği faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmediğini, davacı yanca fatura içeriğinin kabul edilmiş sayıldığını, davacının faturalara her hangi bir itirazda bulunmadığını, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı ile davalı arasında hizmet alımına ilişkin abonelik sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin irdelenmesinde 4 adet telefon için aylık 39,00 TL’den 4 GB’lik internet aboneliği ile aylık 89,00 TL ücretle 4 adet telefon ( …..firması aracılığıyla) aylık 89,00 TL (24 ayda ödenmek üzere) ücretle 4 adet ……. marka telefon satın alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından kota GB aşılmaması ve indirimsiz tarife uygulandığında aylık 512,00 TL ödemesi gerektiği, ancak aynı şartlarla indirimli tarife uygulandığında 472,00 TL ödemesi gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce uzmanlık gerektiren konularda Elektronik Yüksek Mühendisi ve SMMM bilirkişilerden rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyeti 16/10/2018 tarihli raporunda özetle; 23.08.2017 son ödeme tarihli faturanın 922,20 TL, 24/07/2017 son ödeme tarihli faturanın 921,90 TL, 23/06/2017 son ödeme tarihli faturanın 842,40 TL olmak üzere toplam 2.686,50 TL fatura bedelini tespit etmiştir. Davacının 3 aylık sürede hizmet almadığına yönelik iddialarını dosyaya sunulu delillerle tespit edememiş, bu sürede hizmet alındığının kabul edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Yine davacının kota aşımına ilişkin faturalarda bir bilgi bulunmadığından kota aşımı yapılmadığının kabul edilmesi gerektiğini bu nedenle aylık 39,00 TL üzerinden değil 29,00 TL olarak hesaplanması gerektiğini bildirmiştir.
Davacının 3 aylık süreçte sorumlu olduğu miktarın 1.416,00 TL olması gerektiği yapılan yargılama sonucunda tespit edilmiş, 1.270,50 TL fazladan ve haksız yere borç tahakkuk ettirildiğine kanaatine varılmıştır. Davacının sözleşmenin feshine ilişkin talebi mahkemece yerinde bulunmuş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 26/05/2017 tarihinde akdedilen davaya konu sözleşmenin feshine,
2-Davacının son ödeme tarihleri 23/08/2017, 24/07/2017, 23/06/2017 olan faturalardan kaynaklı 1.270,50 TL borçlu olmadığının tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 86,78 TL harçtan peşin alınan 47,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.368 TL tebligat /posta/bilirkişi ücreti (ayrıntısı Uyap’ta kayıtlı) masrafı ile harç giderinden, davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 711,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.270,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.177 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
Dair davacı asil, davacı ve davalı vekillerinin yüzünde; alacak miktarı İstinaf/Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır