Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1072 E. 2020/586 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1072 Esas
KARAR NO : 2020/586

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş yerinde bulunan kasasının soyulduğunu, kasa içerisinde bulunan bir kısım imzalı ve imzasız çeklerin çalındığını, müvekkilinin şikayette bulunduğunu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ……. soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını halen devam ettiğini, çalınan ve imzasız olan çeklerden …… numaralı çekin Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin mutrafa tebliğ olduğunu bu sebeple müvekkilinin takipten 07/11/2018 tarihinde haberdar olduğunu, davaya konu çekin çalıntı olduğunu, çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin tacir olduğunu icra dosyasından dolayı ticari tüm faaliyetlerinin zarar gördüğünü bu sebeplerle Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasından kaynaklanan borcunun olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar ivedi olarak Tehir-i İcra Kararı verilmesine ilgili çekler üzerinde imza incelenmesi yaptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiştir, davalı vekilince dosyaya 24/07/2020 tarihinde vekaletname ibraz edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı 28/07/2020 tarihli beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili 22/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın kabulü ile %40’tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Ancak davacı tarafça ıslah harcı yatırılmadığı gibi davacı vekilince 21/09/2020 tarihli 4 no’lu celsede ıslah talebinden vazgeçildiği bildirilmiştir.
Dava; takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının takibe konu borçtan dolayı borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalının davacı ve dava dışı borçlular aleyhine 8.500,00 TL asıl alacak, 326,96 TL işlemiş faiz olmak üzere 31/07/2017 tarihinde muhatap bankası …. bank ……. Şubesi olan, İstanbul 25/02/2017 keşide yer ve tarihli, 8.500,00 TL bedelli, ……. çek seri numaralı ve keşidecisi ….. Tüketim Malları Ticaret … olan çeke dayanak takip başlattığı anlaşıldı.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış dava konusu çek üzerinde imzanın Adli Tıp Kurumundan incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu raporunda inceleme konusu çek keşideci imzası ile davacı …’ün mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. soruşturma no’lu dosyasında 13/06/2019 tarihli yanıt ile soruşturmanın devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacı dayanak çekteki imzanın sahteliğini ileri sürmekte olup dava İİK. 72 maddesinden kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı HMK. çerçevesinde imzaya itiraz olunması durumunda, öncelikle inkar eden tarafın dinlenmesi, kanaat oluşmamış ise kişiye örnek imzaların attırılması sureti ile elde edilen belge ve delillerin değerlendirilmesi esastır. Dava dosyası kapsamındaki davacıya ait alınan imza örnekleri, dava dilekçesi ile bildirilen ceza soruşturma dosyası ve icra dosyası kapsamı ile dayanak çekteki davacıya atfedilen imzalar gözetildiğinde, davacıya atfedilen imzanın, davacı yanın beyanları da gözetildiğinde davacıya ait olmadığı açıktır.
T.T.K.’nun 677. maddesi uyarınca bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsın sorumlu olmasını ise engeller.
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra dosyasına konu olan, muhatap bankası ……. bank …… Şubesi olan, İstanbul 25/02/2017 keşide yer ve tarihli, 8.500,00 TL bedelli, …… çek seri numaralı ve keşidecisi …… Tüketim Malları Ticaret … olarak gözüken çekten dolayı ve bu çekin konu olduğu icra takibine konu çek bedelinden dolayı davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çekte şeklen adı ve cirosu gözüken davalının ciranta konumunda bulunması, keşideci gözüken davacı ile doğrudan ilişkili olduğunun anlaşılamaması karşısında davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından ve de gerek davacının ıslah harcını yatırmamış olması gerekse de duruşmada ıslah talebinden açıkça vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına; davanın kabulü ile davacının davaya ve takibe konu çekten kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına konu çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 602,96 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 150,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 452,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 150,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 186,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / Adli Tıp Kurumu raporu gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 421,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır