Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2019/297 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2019/297

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile 24.05.2016 – 01.01.2017 tarihleri arasında ….poliçe nolu…. ile müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, ancak davalı sigorta poliçesinden doğan prim borcunu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkilimi zarara uğrattığını, davalı ile müvekkil şirket arasındaki mevcut poliçe sigorta poliçesinde, davalının 8 eşit taksitte prim borcunu ödeyeceğini belirtmişse de işbu vadelere davalı tarafından riayet edilmediğini, davalı /aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’ nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da işbu takip davalının haksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde durdurulduğunu müvekkili şirketin ticari defterlerinde ….Sigorta adına açılmış alt hesapta raporlanan bakiye içerisinde davalı şirketin bakiye borcu yer aldığını, bunun sebebinin dava dışı ….Sigorta’ nın müvekkilin broker şirketi olması olduğunu, ….Sigorta müvekkil şirketi temsil yetkisine haiz olup, müvekkilinin nam ve hesabına işlem yaptığını, müvekkili şirketin prim borçları, brokeri olan ….Sigorta tarafından tahsil edilerek akabinde müvekkili şirketin hesabına aktarıldığını, davalının takip konusu talep dolayısı ile sorumlu bulunduğu yargılama esnasında yapılacak ticari defter incelemeleri ile de ortaya çıkacağını, bu nedenle davalının haksız itirazının iptali ve takibin devamı ayrıca alacağın likit olması ve davalının yalnızca borcu ödememek ve takibi sürüncemede bırakmak kastıyla yapmış olduğu itiraz nedeniyle a!acağm%20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hazırlamış olduğu 24.05.2016-01.01.2017 tarihleri için …. poliçenin bedelinin bir kısım taksitlerinin ödendiğini, ancak sonrasında tanzim edilen poliçe için broker temsilcisi ile görüşüldüğü ve poliçenin iptal edilmesinin istenildiğini, broker temsilcisinin daha öncesinden tanıdık olması ve tüm poliçe işlemlerinin kendisi ile yapılması, taraflar arasında güven esaslı bir ilişki olması nedeni ile sözlü olarak poliçenin iptalinin istendiğini, söz konusu poliçe yukarıda da belirttiği gibi 2016-2017 yıllarına ait olduğunu, 2018 yılına kadar müvekkili şirkete hiçbir bildirimde bulunulmadığını, müvekkilin zaten poliçenin iptalini talep etmiş olduğundan ve herhangi bir ödeme de talep edilmediğinden poliçenin iptal edildiğini düşünerek bir daha bu konuda bir görüşme yapmadığını, ancak öncelikle acente sonrasında da davacı tarafın müvekkiline hiçbir bildiride bulunmadan doğrudan icra takibi yaptığını, müvekkilin tamamen güven ilişkisi çerçevesinde broker temsilcisi ile poliçeyi iptal ettirmiş olduğunu düşünürken, 1,5 yıl sonra aynı poliçe için icra takibi ile karşılaştığını, davacının yaklaşımı iyi niyetten uzak olup, poliçe için icra takibi ile karşılaştığını, Davacının yaklaşımı iyi niyetten uzak olup, poliçe iptal edilmesi gerekirken işlem yapıldığını, yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve resen görülecek sebeplerle, söz konusu poliçe için müvekkili tarafından iptal talimatı verilmiş olmasına rağmen iptal edilmemesinin müvekkilinin kusuru olmayıp, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini istemiştir.
Dava, davacının, poliçe bedelinin tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 3.580 EURO asıl alacak 630,67 EURO olmak üzere toplam 4.210,67 EURO alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 13/02/2019 havale tarihli raporunda; davacının, dava dışı ….Sigorta ve …. A.Ş’ nin acentesi olduğu, sigorta komisyonculuğu yaptığı, davacı ile davalı arasında 01.01.2016 tarihinde imzalanıp yürürlüğe giren 6.265,88 Euro tutarındaki ….poliçe nolu …..’ den (Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi) dolayı ticari ilişkinin doğduğu, tarafların yasal defterlerinin incelenmesi sonucunda, poliçe tutan ve prim taksit ödeme tarih ve tutarlarının örtüştüğü, davalının 6.265,88 Euro tutarındaki ….poliçe noiu ….’s….. (Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi) ile ilgili olarak ödenmemiş prim taksitlerinden dolayı 3.580,00 Euro borcu olduğu, davalının, davaya cevap dilekçesinde de belirttiği üzere dava konusu 6.265,88 Euro tutarındaki ….poliçe nolu Freight Forwarder’s Liability Insurance Policy (Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi) imzalamış olduğunu, daha sonra poliçenin iptali için sigorta şirketine şifahen bildirimde bulunduğunu ifade ettiği, davalının dava konusu sigorta poliçesini İptal edilmesi talebini geçerli usulle yapmadığı, dolayısı ile poliçenin 01.01.2017 tarihine kadar yürürlükte olduğu, nihai hukuki değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, davalının ödemelerini düzenli olarak yapmadığı, vadelere uymadığı, dava konusu poliçede 01.06.2016 vadeli 895,88 Euro tutarındaki ilk taksitini 27.07.2016 tarihinde ödediği, 895,00 Euro tutarındaki ikinci ödemenin 24.08.2016 tarihinde olduğu, 895,00 Euro tutarındaki son ödemenin de poliçenin sona eriş tarihine yaklaşık iki ay kala 04.11.2016 tarihinde olduğu, dava dosyasındaki deliller ve taraflann defter kayıtlarına göre davalının, 6.265,88 Euro tutarındaki ….poliçe nolu Freight Forwarder’ s Liability insurance Policy (Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi) ile ilgili olarak ödenmemiş prim taksitlerinden dolayı 3.580,00 Euro borcu olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacının dava dışı ….,,,,,i A.Ş’ nin acentesi olduğu, davacı ile davalı arasında 01.01.2016 tarihinde imzalanıp yürürlüğe giren Freight Forwarder’s Liability Insurance Policy’ den (Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası Poliçesi) dolayı ticari ilişkinin doğduğu, tarafların yasal defterlerinin incelenmesi sonucunda, davalının ödenmemiş prim taksitlerinden dolayı 3.580,00 Euro borcu olduğu, her ne kadar davalı tarafça poliçenin iptalinin sözlü olarak istenmesi üzerine iptal edildiği düşünülerek herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle itiraz edilmiş ise de; TTK’nun 1416.maddesinin “Sigorta ettiren tarafından yapılacak tebliğler ve bildirimler sigortacıya veya sözleşmeyi yapan ya da yapılmasına aracılık eden acenteye: sigortacı tarafından yapılan tebliğler ve bildirimler ise, sigorta ettirenin veva gerektiğinde sigortalının ya da lehtarın sigortacıya bildirilmiş son adreslerine yapılır.” şeklinde olup, davaya konu sigorta poliçesinin iptal talebinin geçerli usulle yapılmadığı, davalının ödenmeyen prim alacaklarından dolayı sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi prim alacağından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, poliçede belirlenen prim tutarları yani itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 3.580,00 EURO asıl alacak ve 630,67 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.210,67 EURO yönünden davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 6.492,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.217,63 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 554,41 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.663,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 595,51 TL harç, 891,00 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 1.486,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.895,71 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/03/2019

Katip …

Hakim …