Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/104 E. 2018/1145 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/104
KARAR NO : 2018/1145

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Müvekkili şirketin davalı tarafa 22/01/2014 tarih ve … no ft ile 7.552.00 TL ve 17/02/2014 tarih ve …. no ft ile 10.915.00 TL olmak üzere iki adet fatura düzenlediğini, sipariş süresince mutabık kalınan sürelerede borcunu ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Gaziosmanpaşa… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosya ile takip başlatıklarını, davalı tarafın asıl alacak ve faize itiraz ettiğini iddia ederek davanın kabülünü itirazın iptalini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin iş bu dava açısından yetkisiz olduğunu, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, dava konusu mal ve faturayı müvekkilinin teslim almadığını, müvekkilinin dava konusu alacak ile ilgili temerrrüde düşürülmediğini, beyan ederek davanın reddini yargılama giderlerinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/09/2017 tarih ve …. esas …sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize intikal etmiştir.
DELİLLER: Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosya, ticaret sicil kayıtları, fatura örnekleri, siparif formu, yetkisiz mahkemece alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davanın dayanağını oluşturan Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı …. Ltd. Şti. Tarafından davalı/borçlu …. aleyhine 11/11/2014 tarihinde 20.028.03 TL için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 24/11/2014 tarihinde tebliğ olduğu, davalı tarafından 24/11/2014 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:

Sorun: Takip ve davanın dayanağı olarak belirtilen faturalar ve bu faturalara konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağının olup olmadığı, davalı itirazlarının haklı olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, HMK. bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Mahkememizce davacının yerleşim yerinin Büyükçekmece olduğu anlaşılmış, TBK. 89/1 maddesi dikkate alınarak tahkikata devam edilmiştir.
TTK’nın 23. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile, faturanın özellikle tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine, bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmesinin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. TTK’nın 23. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir.”( 24.12.2003 Tarih ve 25326 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27.06.2003 Tarih ve E:2001/1, K:2003/1 sayılı kararı)
Fatura, Türk Ticaret Yasasının ve Vergi Usul Yasasının Fatura ile ilgili hükümleri gereğince satıcı ile müşteri arasındaki ticari ilişki sonucunda düzenlenen bir belgedir.
Fatura, satıcı ile müşteri arasında yapılan bir ticari anlaşma çerçevesinde düzenlenmektedir. Satıcı ile müşteri arasında yapılan anlaşma yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabilmektedir. Bunun yanında satıcı ile müşteri arasında sözlü, Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla yapılan sözleşmelerin veya beyanların muhtevasını teyiden bir yazı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa teyid mektubunun yapılan mukaveleye ve beyanlara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. (TTK Md: 21/3)
Faturanın, bir sözleşmeye dayanmadan düzenlenmesi durumunda da gene Türk Ticaret Yasasının 21. maddesindeki sekiz günlük itiraz süresi geçerli olmaktadır.
Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesiyle getirilen hükme göre faturaya itiraz için gerekli süre, bu faturanın alındığı tarihten itibaren 8 gündür.
Türk Ticaret Yasasının 21/2. maddesindeki “…..faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.”
Fatura her zaman düzenleyen açısından aleyhine delil teşkil eden bir belgedir. Diğer bir anlatımla, fatura içeriğine itiraz edilmiş ya da itiraz edilmemiş olması, faturayı düzenleyen açısından kendisi için delil olma niteliğini değiştirmeyecektir.
Faturayı alan tarafın, buna 8 gün içinde itiraz edebilmesi için her şeyden önce bu süre içinde bulunduğunu belgelemesi ve faturayı düzenleyen tarafa da itiraz ettiği tarihin, faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 8 günlük süre içinde olduğunu belirtmesi gerekmektedir.
Bir mal ya da hizmet tesliminde bulunmuş olan tarafın düzenleyeceği faturanın, düzenleyenin yasal defterlerine kaydı ile ilgili usuller Vergi Usul Yasasınca hüküm altına alınmıştır.
Düzenlenen bir faturanın, düzenleyenin defterlerine yasal hükümler çerçevesinde kayıt edilmesi zorunludur.
Vergi Usul Yasası’nın Kayıt Zamanı başlıklı 219. maddesi düzenlenen bir faturanın defterlere kayıt edilmesi ile ilgili süreleri tespit etmektedir.
Somut olayımızda, dava itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, icra dosyası, yetkisiz mahkeme tarafından, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davaya konu mallar için davalı ile davacı arasında sipariş formu düzenlendiği, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasından davalıya defter incelemesi için tebligat çıkarıldığı tebligatın ….Ltd.Şti.nin 2014 yılı Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, HMK 222. Maddesine göre sahibi lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın dava konusu fatura ve malları almadığının isbatının ancak defter ve belgelerin incelemesi ile tespit edilebileceği, bu hususta davalı tarafından defter ve belgelerini ibraz etmediği için dava konusu faturaları defterlerine işlediği tespit edilemediği, HMK 191. maddesine göre değerlendirme yapıldığında, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılamayacağı, davalının davaya konu yıllara ait ticari defterlerini sunmadığı, itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda davacının davalıdan 18.385,25 TL alacaklığı olduğu, alacağın faturaya dayalı ve belirlenebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 18.385,25 TL asıl alacak ve 1.642,78 TL faiz bakımından Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına, toplam alacak miktarı (18.385,25TL + 1642,78 TL= 20.028,03 TL) bakımından %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.255,89TL harçtan peşin alınan 313,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 941,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.233,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 341,68 TL ki toplam 1.574,68 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.206,23 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2018

Katip …

Hakim …