Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1038 E. 2020/62 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1038
KARAR NO : 2020/62

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı asil görevsiz mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde özetle ……’nün …….. numarasında kayıtlı ……. Giyim Sanayi ve Tic.Ltd.Şti’nin 28/06/1985 yılında ticaret sicile kayıt ve tescil edildiğini, adı geçen şirketin İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/07/1992 tarih …….. E …… K.sayılı kararı ile iflas kararı verildiğini, İstanbul …….İş Mahkemesi’nin …….. E.sayılı dosyası ile iş hizmet davasının devam ettiğini, şirkete tebligat yapılamadığından HMK.52.ve 54.maddeleri hükmünün yerine getirilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini belirterek, ……. Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP: müvekkili adına hizmet tespitli talepli açmış oldukları İstanbul ……. İş Mahkemesindeki ……. esas nolu davanın devam ettiğini, iş bu davada davalı şirket olan ……. Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne dava ile ilgili tebligatların, söz konusu şirketin iflası neticesinde kapanması sebebiyle yapılamadığını, ilgili şirket hakkında İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.07.1992 tarihli …… esas ……. karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin İstanbul ……. İflas Müdürlüğü’nün …… sayılı iflas-tasfiye dosyası üzerinden gerçekleştirildiğini, İstanbul ……. İş Mahkemesinin ……. esas nolu davasına devam edebilmek için iflas neticesinde kapanan ilgili şirketin tekrardan ihyası ve husumetin iflas işlemlerini yapan İstanbul ……. iflas Müdürlüğü’ne de yöneltilmesi gerektiğini, bunun üzerine yukarıda bahsi geçen şirketin tekrardan ihyası amacıyla mahkememizin …… esas no ile “Şirketin İhyası Talepli” dava açıldığını, davanın 16.05.2019 tarihli 2 numaralı celsesinde verilen ara karar gereğince “davacı vekiline husumeti iflas idaresine yöneltmesi bakımından yetki ve süre verilmesine, davasını açtığı takdirde mahkememizle birleştirilmesinin beklenilmesine,” şeklinde ara karar oluşturulduğundan bahisle davalı sıfatıyla İstanbul ……. İflas Müdürlüğüne husumet yöneltilmekle, söz konusu ……. Giyim Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına ve davanın mahkememizin …… Esas nolu dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Davanın dayanağını oluşturan İstanbul ……. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı tarafından, davalılar, SGK Müdürlüğü, …….. ve ……. aleyhine açılan hizmet tespiti ve sigorta primlerinin düzeltilmesi talepli dava olduğu, .28/03/2017 tarihli celsede davacıya, ihya konusunda dava açılması için süre verildiği, işbu dava dosyasının bekletici mesele yapıldığı, celp edilen ticaret sicil kaydına göre, şirketin son tescilini 28/06/1985 tarihinde yaptırdığı, şirketin ticaret sicil kaydının iflas kapatılması nedeniyle terkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, İstanbul …… İş Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası, Ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespiti davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ve birleşen davanın kabulü ile sicilden terkin edilen …… ‘nün ……. sicil nolu ……. Giyim San ve Tic. Lti.Şti’nin TTK nın 547.maddesi gereğince İstanbul ……. İş Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasına taraf teşkiline özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına,
3-Tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi olan …… T.C kimlik nolu …….. ‘ın görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 23,00 TL harcın davanın mahiyeti gereği davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Birleşen davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,00 TL harcın mahsubu ile eksik 10,40 TL harcın davanın mahiyeti gereği davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davalı …….. zorunlu yasal hasım olduğundan ve davanın mahiyeti gereği davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2020

Başkan ……..
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Üye ……..
¸(e-imzalıdır)
Katip ……
¸(e-imzalıdır)