Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/984 E. 2022/1134 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/984 Esas
KARAR NO : 2022/1134

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif tarafından 7 yıl önce kendisinden fazla tahsil edilen 11.084.44.TL nin Yargıtay …. Hukuk dairesinin ….. K sayılı kararı gereğince 28.11.2016 tarihinde icra dosyasına iade edildiğini, ancak 28.07.2009 tarihinde 16.855.00.TL ve 10.09.2009 tarihinde 4.518.00.TL olarak toplamda ödediği 21.373.00.TL nin değerinin bu günkü karşılığının aynı rakamlarla ifade edilemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarında bu durum değerlendirilerek alacaklıya ödenecek meblağa, vadeli mevduat faizi tutarında ilave yapılmasının öngörüldüğünü, nitekim davalı kooperatifin 2009 yılı bilançosunun aktifinde yer alan 13.240.000.00.TL lik vadeli mevduat hesabının , kendisinden fazla alınan paran’ın mevduat faizi ile nemalandırıldığını göstermekte olduğunu, haklı taleplerinin önce Bakırköy ….. İcra Müd. ….. E sayılı dosyasında talep edilmiş ise de olumsuz karşılık verildiğini, bu nedenlerle yasa, sözleşme ve fazlaya ilişkin taleplerinden doğan her türlü hakkı mahfuz kalmak kaydı ile kendisinden haksız olarak, emlak vergisi adıyla – 28.07.2009 tarihinde tahsil edilen ve 7 yılı aşkın süre sonunda Yargıtay onayı ile 28.11.2016 tarihinde geri iade edilen 11.084.44.TL alacağının 87 aylık süre için vadeli mevduat faiz tutarı olan 10.848.00.TL nin (ödeme tarihine kadar hesaplanacak vadeli mevduat faizi eklenerek) tarafına ödenmesine ve %20 icra ınkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı kooperatif vekili tarafından 14.11.2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:” Davalı kooperatifin , genel kurul kararları gereği kararlaştırılan emlak vergilerini davacının ödememesi nedeniyle bu alacakların tahsili için Bakırköy ….. İcra Müd. …. E sayılı dosyanın ikame edildiğini, icra dosyasına yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, önce Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. E sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda takibin 3.981.TL asıl alacak ve 6.449.54.TL işlemiş faizi üzerinden devamına karar verildiğini, bu mahkeme kararına istinaden davacı yanca icra dosyasına ödemelerin yapıldığını, ancak anılan bu mahkeme kararının davacı yanca ayrıca temyiz edilmesi neticesinde uzun süren yargı safahati sonrası yerel mahkeme kararının bozulduğu, en son Yargıtay denetiminden geçerek itirazın iptali davasının görüldüğü Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. E, … K sayılı dosyasından Bakırköy ….. İcra Müd. …. E sayılı takibin 3.891.00.TL asıl alacak üzerinden devamına, takip sonrası yasal faize ve icra inkar tazminatına hükmedildiği, ilgili mahkeme kararının ise Yargıtay ……. Hukuk dairesinin …. E, …. sayılı kararı ile onandığını, söz konusu onama kararı gereği … tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyasına ilk mahkeme kararına istinaden yapılan ödemeler (faiz kalemi iptal edilmiş olduğundan) sebebi ile son mahkeme kararı gereği fazla ödemenin iadesini talep ettiği, icra müdürlüğünce yapılan hesap neticesinde davacının 11.084.44.TL alacaklı olduğunun 07.11.2016 tarihli dosya kapak hesabı ile tespit edilmekle, bu dosyadan kooperatife borç muhtırası gönderilmek suretiyle fazla yapılan ödeme bedelinin davalı kooperatiften talep edildiği, ilgili bedelin kooperatif tarafından 25.11.2016 tarihinde 11.084.44.TL olarak icra dosyasına yatırıldığı, dolayısıyla bu dosya bakımından herhangi bir alacak ve borcun kalmadığı, Davacı yanın daha sonra davalı kooperatif aleyhine Bakırköy …… İcra Müd. ….. E sayılı icra takibi başlattığı anılan bu takip ile bu kez 28.07.2009 tarihinde 16.855.TL ve 10.09.2009 tarihinde 4.518.TL olarak ödediği bedellerin, bu günkü karşılığının aynı rakamlar olmadığını ve kooperatifin bilançosunda vadeli bankalar hesabı olmakla zamanında ödediği paranın vadeli hesapta nemalandırıldığını beyanla nemalandırılan bu bedeli talep ettiği, Bakırköy ….. İcra Müd. …… E sayılı dosyasından 28.11.2016 tarihinde kendisine iade edilen 11.084.44.TL nin nemalandırılmasıyla toplam 10.848.00.TL mevduat faizi elde edildiği iddiası ile bu tutarın kendisine ödenmesini talep etmiş ise de bu talebin kabulünün mümkün olmadığı, yapılan işlemlerin tamamen yasal prosedür kapsamında yapıldığı, yerel mahkeme kararının bozulması neticesinde en son mahkeme kararı dikkate alınarak fazla ödenen tutarın yine yasa kapsamında davacıya iade edilmesi nedeniyle ortada kabul edilebilir ve yasaca istenebilir bir alacak olmadığı bu nedenle haksız davanın reddine , kötü niyetli istem nedeniyle %20 kötü niyet tazminatının davalı kooperatife öderimesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. Esas ….. Karar sayılı dosyasına istinaden Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …… Karar sayılı ilamı neticesinde iade edilen meblağın günümüz şartlarına uyarlanması talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …., Kooperatif Uzmanı …. 15/04/2019 tarihli raporunda; davalı kooperatifin davacı aleyhine yapmış olduğu icra takibinde genel kurul kararı olmadığı halde gecikme faizi istediği ve itirazın iptali davası kesinleşmeden takip konusu borcun tamamını icra yoluyla tahsil ettiği, davanın kesinleşmesiyle davacının fazladan 11.084,44 TL ödediğinin ortaya çıktığı ve bunun davalı kooperatif tarafında icra müdürlüğüne yatırılarak davacıya ödendiğinin tespit edildiği, davacının davalı kooperatifin malvarlığı ve tasarrufunda kaldığı için kullanma imkanını kaybettiği paranın kanuni faizinin toplam 7.369,36 TL hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …., Kooperatif Uzmanı ….. 24/10/2019 tarihli ek raporunda; Bakırköy …… Asiye Ticaret Mahkemesinin 09.09.2019 tarihli kararı gereğince ….. E. sayılı dava dosyasının davacı ve davalısı tarafından 15.04.2019 tarihli raporumuza yapılan itirazlar incelenmiş ve kök raporda değişiklik yapmayı gerektiren bir husus bulunamamıştır. Davalının davanın konusunun kooperatif hukukunu değil Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile İcra ve İflas Kanununu ilgilendirdiğine, dava dosyanın Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu alanında uzman bir gönderilmesi gerektiğine dair iddia ve isteği Mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir ….., Kooperatif Uzmanı …… 10/06/2020 tarihli raporunda; Davacının Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.06.2009 tarih ….. E, …… K sayılı hükmü gereği Bakırköy ….. İcra Müd. …… E sayılı dosyasına 05.08.2009 tarihinde 16.855.00.TL ve 10.09.2009 tarihinde 4.518.00.TL olmak üzere toplamda 21.373.00.TL yi temyizden kaynaklanan tüm hakları mahfuz tutulmak kaydı ile ödediği, davacının İcra dosyasına yatırdığı 21.373.00-TL’nin “Yatırmış olduğum para teminat değildir. İtirazı kayıtla alacaklıya ödenmesinde sakınca yoktur” şeklindeki 29.07.2009 tarihli beyanı ile alacaklıya ödenmesini kabul ettiği, davacı yanca, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.06.2009 tarih ….. E, …. K sayılı hükmünün TEHİRİ İCRA TALEBİ OLMADAN temyiz edildiği, Bakırköy …… Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/06/2009 tarih …. esas …… karar sayılı hükmünün bozulması üzerine, bozma kararına uyularak Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. esas 2014/235 karar sayılı 20/03/2014 tarihli hükmü ile bu sefer davanın kısmen kabulüne, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… E sayılı takip dosyasındaki davalı borçlunun itirazının iptaline takibin 3.891.00.TL asıl alacak üzerinden devamına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına , asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.03.2014 tarih …. E, …. K sayılı ilamının Yargıtay denetiminden geçerek 24.05.2016 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararına istinaden dosya kapak hesabının kesinleşen ilam doğrultusunda icra müdürlüğünce yapıldığı ve kapak hesabı neticesinde borçluya 11.084.44.TL’nin iadesine karar verildiği, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyasından 10.11.2016 tarihinde tanzim edilen BORÇ MUHTIRASINDA kapak hesabına göre alacaklının fazla tahsil ettiği 11.084.44.TL nin, muhtıranın tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde İADESİ talep edildiği, icra dosya alacaklısı kooperatif tarafından 11.08.44.TL tutarındaki fazla ödemenin icra dosyasına 28.11.2016 tarihinde iade edılerek ödendiği, davacının mahkeme kararının infazını durdurmak için Tehir-i icra talebiyle kararı temyiz etmemesi nedeniyle, alacaklının icra takibine devam etmesi ve icra dosyasına yatırılan parayı tahsil etmesinin, yasadan kaynaklanan hakkın kullanılması olduğu, yapılan bu yasal işlemlerden dolayı alacaklıya bir kusur izafe edilemeyeceğinin kabul edilmesi gerekeceği, davalı alacaklının, icra prosedürü içinde aldığı parayı, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra icra dosyasına yatırmakla yükümlü olduğu, tarihten sonra(muhtıranın kendisine tebliğ edilmesinden sonra muhtırada belirtilen ödeme süresi içinde ödenmemesi halinde) iade etmesi halinde, geç kaldığı dönem itibarıyla kusurlu olacağı ve bu döneme ait zararın alacaklıdan istenebileceğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının hükmün infazı sırasında tahsil ettiği parayı İİK’nın 40/2. Maddesi uyarınca icranın eski hale iade prosedürü içinde ve muhtırada belirtilen 7 günlük ödeme süresi içinde icra dosyasına yatırdığının kabul edilmesi halinde, davacının fazla tahsil edilen 11.084.71.TL ye ödeme tarihinden beri işleyecek icra takibine konu 9.954.71.TL lik faize dair alacak talebinin haklı ve yerinde olmayacağı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …., Kooperatif Uzmanı …… 18/05/2021 tarihli ek raporunda; Kök raporda belirtilen bilirkişi görüşünde bir değişikliğin olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …., Kooperatif Uzmanı …. 24/02/2022 tarihli 2. ek raporunda; Bilirkişi kök ve ek raporundaki bilirkişi görüş ve kanaatlerinde değişikliğin olmadığını Özel nitelikte bulunan 1163 sayılı kanun kapsamından doğan uyuşmazlıklarda Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanacağından davacının fazla ödediği paranın banka mevduat faizi oranı üzerinden ödenmesi yönündeki talebinin yerinde olmayacağı, 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2/1 maddesi gereğince bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlunun sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı müddetçe yasal faiz oranına göre, temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğunun düzenlenmiş olduğu, sayın mahkemece; davacının huzurdaki alacak talebinin sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilerek değerlendirilmesi halinde; davacının davalı kooperatiften tahsilini talep edebileceği sebepsiz zenginleşme hükmü gereğince alacak hesabının aşağıdaki şekilde olacağı sonucuna varılmış olup takdir ve değerlendirme tamamen sayın mahkemeye ait olacağı, İcra müdi ince 07.11.2016 tarihinde yapılan dosya kapak hesabına göre davacıya iade edilecek tutarın 11.084.44.TL olduğu , bu bedelin davacı yanca icra dosyasına 10.09.2009 tarihinde ödenmiş olduğu dikkate alındığında, 11.084.44.TL ye 10.09.2009 tarihinden 28.11.2016 arasında işleyecek yasal faiz tutarının 7.183.03.TL olarak hesap edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğine göre; Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.06.2009 tarih …. E, ….. K sayılı hükmü gereği Bakırköy …… İcra Müd. …. E sayılı dosyasına davacı tarafından, 21.373.00-TL yatırıldığı, mezkur kararın Yargıtay incelemesi sonucu bozulması üzerine, Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin, 20/03/2014 tarih …. esas …… karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın 24.05.2016 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararına istinaden, 10.11.2016 tarihinde kesinleşen ilam doğrultusunda, borç muhtırası düzenlenerek, borçluya 11.084.44.TL’nin iadesine karar verildiği ve icra dosya alacaklısı kooperatif tarafından 11.08.44-TL tutarındaki fazla ödemenin icra dosyasına 28.11.2016 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının mahkeme kararının infazını durdurmak için Tehir-i icra talebiyle kararı temyiz etmemesi nedeniyle, alacaklının icra takibine devam etmesi ve icra dosyasına yatırılan parayı tahsil etmesinin, yasadan kaynaklanan hakkın kullanılması olduğu, yapılan bu yasal işlemlerden dolayı alacaklıya bir kusur izafe edilemeyeceği, davalı alacaklının, icra prosedürü içinde aldığı parayı, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra icra dosyasına yatırmakla yükümlü olduğu, tarihten sonra(muhtıranın kendisine tebliğ edilmesinden sonra muhtırada belirtilen ödeme süresi içinde ödenmemesi halinde) iade etmesi halinde, geç kaldığı dönem itibarıyla kusurlu olacağı, davalının muhtıranın tebliği sonrası belirtilen miktarı icra müdürlüğüne yatırması karşısında, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 185,26 TL harçtan mahsubuyla bakiye 104,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır