Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/981 E. 2021/195 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/981 Esas
KARAR NO : 2021/195

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında imzalanan, 15.07.2016 düzenlenme tarihli sözleşme uyarınca, tarafların ……. Belediyesi mülkiyetinde bulunan, İstanbul İli, ……. İlçesi, ……. Mah. ….. Ada,…… Parseller ve …….. parsellere ait arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi kapsamında inşa edilecek ……. blokların, davalı şirketçe belirlenecek iş programına uygun olarak, duvarda ve tavanlarda alçı sıva, saten alçı sıva, boya, tavanda alçıpan asma tavan, alçıpan gizli ışık bandı yapılması, tavanda metal asma tavan yapılması, dış cephede, ……. ve …… bloklarda dış cephede kara sıva …… ile ……. bloklarda, dış cephede kara sıva ve taş yünü plaka ile ısı yalıtımlı dış cephede fileli dekoratif sıva, boya ve…… bloklarda mekanik montajlı alüminyum kompozit levha cephe kaplaması yapılması işlerinin, malzemeli ve işçilikli olarak, sözleşme ekindeki teknik şartname, birim fiyatlar ve proje esaslarına uygun şekilde, müvekkili tarafından yapılması ve buna karşılık, sözleşmenin 3. ve 4. Maddeleri uyarınca, kararlaştırılan, toplam 8.099.774,93 TL hak ediş bedelinin, her ay kısım kısım %70’inin Barter (Gayri Menkul Tapu Devri), kalanının ise 2 aylık çeklerle olmak suretiyle, davalı tarafından, müvekkile ödemesi hususlarında anlaştıklarını, müvekkilinin mezkûr sözleşme kapsamında, 01.08.2016 tarihinde inşaata girdiğini ve 23.02.2017 tarihine kadar yapılması gereken işleri, hiçbir gecikme olmaksızın, eksiksiz tamamladığını, yaptığı işlere karşılık olarak, aradaki sözleşme gereğince muaccel hale gelen, 2016 Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2017 Ocak, Şubat aylarına ilişkin, %70 ‘e tekabül eden, 1.417.000 TL’lik kısmı, Barter, %30’a tekabül eden 627.000 TL’lik kısmı ise, 2 aylık çeklerle olmak üzere, ödenmesi gereken toplam 2.044.00 TL hak ediş bedelini davalı firma tarafından müvekkile ödenmediğini, hak ediş ödemelerini almamasına rağmen, kendisine yüklenen işleri iyi niyetli şekilde yaptığını ve müvekkilinin işlerin aksamaması adına, kendi cebinden masraf yapmak suretiyle alçıpan, boya, saten, kompozit vs. inşaat malzemesi aldığını ve bunlar için 200.000 TL masraf yaptığını, davalı şirketin kendi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu sebeple planlanandan çok daha uzun bir süre takılı kalan iskeleler, nakliyeler ve sigortalı çalıştırdığı işçiler için, toplam 400.000 TL masraf yaptığını ve bu masrafları davalı şirketten alamadığını, müvekkilinin 23.02.2017 tarihine kadar kendisine yüklenen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, 23.02.2017 tarihinde davalı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, bir anda inşaat alanından karga tulumba atıldığını ve bir daha sokulmamak suretiyle, bu tarihten sonra, işten fiilen el çektirildiğini, aralarındaki sözleşmeye rağmen herhangi bir yazılı fesih ihbarı veya şifahi bir gerekçe dahi gösterilmeksizin müvekkilinin, inşaat alanından kaba kuvvet kullanılmak sureti ile atıldığını ve bir daha sokulmadığını, davalının bu tutumu neticesinde şantiye alanında bulunan bir kısım inşaat malzemelerinin ve iskelelerinin dahi toplama fırsatı bulamadığını ve bu malzemelerin, inşaat alanında davalının zilyetliğinde kaldığını, davalı tarafından inşaat alanına sokulmayan ve çalışmalarına izin verilmeyen işçilerin yevmiye istemeleri sebebiyle, müvekkilinin işçilerle karşı karşıya geldiğini, uğradığı tehditler neticesinde mecburen bu işçilerin yevmiyelerini, sigorta primlerini ödemek zorunda kaldığını ve maddi manevi büyük zarara uğradığını, bu tarihten sonra davalının, müvekkiline fiilen el çektirdiği tarihten sonra, sözleşme gereği müvekkilinin yapması gereken işleri, müvekkili ile arasındaki sözleşmeyi feshetmeksizin, başka bir firmaya yaptırdığını, halen ayakta olan akdin devamını, her iki taraf yönünden de fiilen imkansız kıldığını, müvekkilinin akdin devam edeceğine inandığını ve maddi manevi tüm hazırlığını buna göre yaptığını, davalı yanın müvekkilini ileriye dönük olarak da büyük zarara soktuğunu, müvekkilinin inşaat sahasından atılma ve sahaya girişinin engellenme gerekçesini öğrenebilmek için, davalı yan ile defalarca görüşmek istediğini, ancak karşısında hiçbir muhatap bulamadığını ve akabinde davalı yana önce iadeli taahhütlü posta yolu ile, 21.03.2017 tarihli bir yazı gönderdiğini, davalının bu yazıya kayıtsız kaldığını ve bunun üzerine hemen 2 gün sonra yine iadeli taahhütlü posta yolu ile, aynı kapsamda 23.03.2017 tarihli bir yazı daha gönderdiğini, davalının bu yazıya da cevap vermediğini, bunun üzerine davalıya Beyoğlu …… Noterliğinin 10.03.2017 tarih ve……. yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ettiğini, davalı şirketin kendisine gönderilen yazılara ve ihtara kulak asmadığını, müvekkilinin ileride telafisi imkansız zararların doğmaması ve açacağı davalara teşkil etmesi açısından, davaya konu inşaat alanında, işten el çektirme tarihi olan 23.02.2017 tarihine kadar, kendisi tarafından yapılan işlerin ne olduğu ve sözleşmede belirlenen şartlara uygun yapılıp yapılmadığı, davaya konu inşaat alanında müvekkiline ait inşaat malzemesi bulunup bulunmadığı, vs. bir çok hususta Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……. D. İş S. Sayılı doyası ile tespit yaptırıldığını ve söz konusu dosyada alınan, 08.06.2017 tarihli bilirkişi raporunun da, davalı yana Mahkeme yoluyla tebliğ edildiğini, halen ayakta olan taraflar arasındaki, 15.07.2016 düzenlenme tarihli sözleşmeye aykırı olarak ödenmeyen hak ediş bedelleri, masraflar ve yine sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan her türlü zarar olmak üzere toplam 30.000 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, ileride telafisi imkânsız zararlar doğmaması ve huzurdaki davanın sonuçsuz kalmaması adına, vadesi geldiği halde ödenmeyen ve rehinle teminat altına da alınmamış olan alacakları için, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyatı tedbir, aksi halde ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 06/06/2018 tarihli talep ayrıştırma dilekçesinde talebinin 28.000,00 TL’sinin hakediş bedeli, 1.000,00 TL’sinin masraf, 1.000,00 TL’sinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan(kâr kaybı, masraf vs. ) dahil her türlü zarar olmak üzere toplam 30.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği belirtilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hak ediş bedelinin 2.044.000 TL olmasının hiç bir şekilde mümkün olmadığını, sözleşme gereği hak edişlerin karşılıklı imzalanarak tespit edildiğini ve davacı ile imzalanan böyle bir hak ediş bedelinin olmadığını, sözleşme bedelinin 11 adet bloğun sözleşmede belirtilen tüm işlerini kapsadığını, müvekkil şirketin sözleşme konusunda üzerine düşen tüm yükümlülü” itibariyle sebepsiz yere verilen işlerin yarım bırakıldığını, şantiyedeki tüm işçilerin şantiyeden ayrıldığını, davacı tarafın, kendi işçilerinin maaş ve SGK ödemelerini zamanında ve düzenli olarak veya hiç yapmadığını, bu nedenle davacının çalıştırdığı işçilerin şantiyede birçok kez olay çıkardığını ve işi yarım bıraktıklarını, bu şekilde müvekkil şirketin büyük zarara uğradığını, davacının sözleşme konusu işlerin neredeyse %15’ini bile tamamlamadığını, müvekkil şirketin, davacı tarafça yarım bırakılan işleri bir an önce başka yükleniciye yaptırmak zorunda olduğunu, bu sebeple yüklenicinin tespit tarihine kadar yaptığı işlerin ve ortaya çıkan zararın tespiti için Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… D. İş sayılı dosyasıyla delil tespiti yoluna gittiğini, söz konusu dosyada düzenlenen 25.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda; yalnızca …… bloklarda yüklenici tarafından işin yapıldığının ve bu üç blok haricinde hiçbir blokta yüklenici tarafından çalışma yapılmadığının görüleceğini, bu üç bloktaki işlerin yüklenici tarafından natamam bırakıldığını ve sözleşme konusu işlerin bitirilmediğini, davacının, kendisine hiç ödeme yapılmamış olsa dahi, hak ediş bedelinin 2.044.000 TL olmasının imkânsız olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği malzeme vs.’nin müvekkili şirket şantiyesinde bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından el çektirmenin söz konusu olmadığını, bu durumdan en zararlı çıkanın müvekkil şirket olduğunu, söz konusu projelerin yapılacağı arsaların ……. Belediyesi’ne ait olduğunu ve ……. Belediyesi’nin bu arsalar için gerçekleştirdiği ihale sonucu müvekkil şirketin …….. Projesi’ni inşa etmeye başladığını, ilgili inşaatta yapılması gereken bazı işlerde yüklenicilik sözleşme imzalanarak taşeron şirketlere verildiğini, ……. Belediyesi ile müvekkil şirket arasında yapılan sözleşmeye göre projenin geç teslimatı halinde müvekkil şirket aleyhine yüklü miktarlarda cezai şartların kararlaştırıldığını ve davacı şirketin işi yarım bırakmasının müvekkil şirket açısından çok büyük mağduriyet oluşturduğunu, bu bakımdan müvekkili şirketin sebepsiz yere davacı tarafı şantiyeden çıkartarak işten el çektirmesinin, en çok müvekkili şirketi zor duruma düşüreceğini, Büyükçekmece ……. Sulh Hukuk Mahkmesi’nin ……. D. İş sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporunda; davacıya şantiyeyi terk ettiği tarih olan 23.02.2017 tarihine kadar çek ödemeleri, SGK ödemeleri, maaş ödemeleri vs. olmak üzere toplam 956.843,53 TL ödeme yapıldığının görüleceğini, buna rağmen karşı tarafın imalat hak ediş bedelinin 822.664,83 TL olduğunun açıkça belirtildiğini, bu bağlamda davacı yaptığı iş neticesinde müvekkili şirketin davacı tarafa 134.178,40 TL fazladan ödeme yaptığını, davacı tarafın dava dilekçesinde kendi cebinden alçıpan, boya, kompozit vs. inşaat malzemesi 200.000 TL, iskeleler, nakliyeler ve sigortalı çalıştırdığı içinde 400.000 TL olmak üzere toplam 600.000 TL masraf yaptığı iddiasına; müvekkil şirketin taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre malzeme bedelleri ve işçilik ücret ve hakları davacı tarafa ait olduğu halde, davacı tarafın karışlamadığını, bu nedenle karşı tarafın işçilerinin maaş ve SGK ödemeleri için 225.959,10 TL ve bir o kadar da malzeme bedeli ödemesinin gerçekleştirildiğini, taraflar arası imzalanan 15.07.2016 tarihli yüklenicilik sözleşmesinin 3. Maddesinde; ilgili iş için temin edilecek malzemelerin yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, bu bakımdan karşı tarafın bu iddialarının ve taleplerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı tarafın Büyükçekmece ……. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …….. D. İş sayılı dosyasıyla delil tespiti yoluna başvurduğunu ve dosyada düzenlenen raporun müvekkili şirkete tebliğ edilmesine rağmen sonuç alamadığı iddiasına; taraflarınca başvurulan delil tespiti dosyasındaki keşif tarihinin davacı tarafın başvurusuyla açılan delil tespiti dosyasındaki keşif tarihinden yaklaşık 2 ay öncesine tekabül ettiğini, müvekkil şirketin Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mah. ……. D. İş sayılı dosyasından yapılan keşif sonrasında yüklenicinin yarım bıraktığı işlerin müvekkil şirketin alıcılara ve ……. Belediyesi’ne taahhütlerinden dolayı bir an önce tamamlanması için dava dışı yükleniciye yaptırıldığını, müvekkil şirketin yaptırdığı tespitten sonra, rmivekkil şirketin iki ay boyunca çalışmasının mümkün olmadığını, bu nedenle iki ay boyunca başka bir firmanın işleri yapmaya başladığını, davacı tarafın bu durumu bildiğini, bu nedenle müvekkil şirket tarafından yaptırılan tespit sonucu verilen bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edildikten sonra iki ay daha beklediklerini ve başka yüklenici işe başladıktan sonra kötü niyetli olarak tespit yaptırdıklarını, bu nedenle Büyükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……. D. İş dosyasından düzenlenen raporda dava dışı yüklenicinin tamamladığı işlerin de söz konusu olduğunu, davacının bu tespitte başka yüklenicinin yaptığı işleri kendi yapmış gibi gösterdiğini ve yüklenici tarafından alınan malzemeleri de kendisinin gibi gösterdiğini, ilgili tespitten haberlerinin olmadığını, bu nedenle katılıp beyanda bulunma haklarının da olmadığını, bu bakımdan …….. D. İş dosyasından düzenlenen rapora ihtar edilmemesinin gerektiğini, davacının işi yarım bırakıp gittiğini ve müvekkil şirketin davacıya hak ettiğinden daha fazla ödeme yaptığını ve mevcut eksiklikleri net gösteren 25.04.2017 tarihli raporun dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın bunu çok iyi bildiğini, bu nedenle dava dilekçesinde Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mah. …… D.İş sayılı dosyasından ve o dosyadan düzenlenen 25.04.2017 tarihli bilirkişi raporundan hiç bahsetmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen taşeron sözleşmesi gereğince davacının hakediş alacağının sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğradığını iddia ettiği kâr kaybı, masraf vb. zararının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 15/04/2019 havale tarihli raporunda; davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (27.10.2017) itibariyle davalının davacıdan 31.218,49 TL alacaklı olduğu, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi (27.10.2017) itibariyle davalının davacıdan 884.042,12 TL alacağının bulunduğu, dosyada taraflar arasındaki sözleşme birim fiyatlar taraflarca yaptırılan tespitler sonucu alınan bilirkişi raporları davacıya davalı yanca yapılan ödemeleri gösterir ödeme dekontları davacının işçilerinin maaş ve sgk primlerinin ödendiğine ilişkin ödeme dekontları incelenmiş davalının hakkedişinin 23.02.2017 tarihi itibariyle 822.664,83TL olduğu ve davalı yanca bu ödemenin davacıya yapıldığı, iş bu bilirkişi raporunda sözleşmedeki birim fiyatlar esas alınarak yapılan işin oranları yüzde olarak belirlenmemiş ve buna göre davacı yüklenicinin hakkediş ödemesi miktarı ortaya çıkarılmadığı, Her ne kadar davalı firma tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve tespitin şantiyede başka yüklenicilerin işe başladığından sonra yapıldığını ve 2. Tespitteki bir kısım işlerin davacı yüklenici tarafından yapılmadığını iddia etmişse de dosyada başka yükleniciye yapılan ödemelere ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, yapılan teknik değerlendirmelere göre; dava tarihi itibari ile davacının davalıdan hakkediş alacağının bulunmadığı, ticari defterlere göre davacının davalıya herhangi bir hakkediş faturasının düzenlenmediği, dava tarihi itibari ile davacının ticari defterlerine göre; davacının davalıya 31.218,49 TL borçlu olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının davacıdan 884.042,12 TL alacaklı olduğu, ancak davalının ispatına muhtaç bırakılan (570.511,00 TL Çek Ödemesi + 73.194,94 TL Fatura + 65.606,07 TL’lik işlemler olmak üzere) 709.312,01 TL tutarlı işlemlere ait dekont ve dayanak evrakların ikmali neticesinde nihai kararın verilebileceği, neticeten, hukuki değerlendirmeler, teknik değerlendirmeler ve mali değerlendirme neticesinde davacının davalıdan bakiye hak ediş alacağı ve tazminat alacağının bulunmadığı bildirilmiş, bilirkişi raporunun 18.sayfasında belirtilen 570.511,00 TL tutarlı tablo halinde sıralanan çeklerin tahsilat makbuzları ya da banka dekontlarını sunmak üzere davalı vekiline süre verildiği, verilen süre içerisinde belgelerin sunulduğu ve dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 17/03/2020 havale tarihli ek raporda; dosyaya ara karar doğrultusunda sunulu bir evrakın bulunmadığından çeklerin davacıya ödenip ödenmediği hususunun davalının ispatına muhtaç olduğundan bahisle hesaplama dışı bırakıldığı, davalının, davacı adına yapmış olduğu SGK prim ve personel maaş ödemelerine istinaden 167.226,77 TL tutarındaki ödemelere ilişkin taraflar arası virman dekontlarının ve banka ödeme dekontlarının dosyaya sunulu olduğu, ancak bu ödemelerin ticari defterlerine davacı tarafça kaydedilmediği, davalının, davacıya düzenlemiş olduğu 15/02/2017 tarihli 2 adet fatura toplamının 104.413,43 TL olduğu, bunlardan 73.194,94 TL bedelli olan faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturanın davalı ispatına muhtaç olduğu bildirilmiş ise de, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde, çeklerle ilgili ödemelere ilişkin dekontların ve ödeme belgelerinin bulunduğu, bu hususun bilirkişi tarafından atlandığı anlaşılmakla, dosya tekrardan bu belgeler değerlendirilmek suretiyle rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 21/12/2020 havale tarihli raporda; ibraz edilen ödeme evrakları da dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, makbuzların üzerinde ……. İth. İhr. Pazarlama … kaşe/imzasının ve çeklere ilişkin fotokopilerde aynı şekilde elde teslim alındığına ilişkin kaşe/imzaların bulunduğu, sunulan çeklere ilişkin olarak bankalardan mezkur çeklerin ödemelerine ilişkin dekontların ve banka ekstrelerinin bulunduğu, bu itibarla teslim edilen tüm çeklerin ödeme evrakları ibraz edildiğinden davacının 16 adet toplamda 570.511,00 TL tutarında ödeme aldığı, dolayısıyla davalı ispatına muhtaç bırakılan çeklere ilişkin dayanak evrakların sunulmuş olduğunun tespit edildiğini, kök raporda davalının ticari defterlerinde davacıya borç olarak kaydetmiş olduğu 11.819,41 TL tutarlı diğer işlemlere ilişkin olarak 14.03.2017 tarihli işlem yukarıda detaylı şekilde incelenmiş olup, 30.071,51 TL tutarındaki diğer ödemelere ilişkin olarak sunulan dekontlarından aşağıda detaylı şekilde mezkur işlemlerin yapılmış olduğu tespit edildiği, kök raporda davalının ticari defterlerinde davacıya borç olarak kaydetmiş olduğu 14.03.2017 tarihli 30.071,51 TL tutarlı maaş ödemesine ilişkin olarak 28.955,85 TL tutarlı ödeme dekontlarının sunulmuş olduğundan 1.115,66 TL tutarlı ödemenin davalı ispatına muhtaç bırakıldığı diğer 28.955,85 TL tutarlı ödemelerin davacının da dosyaya mübrez sunmuş olduğu hizmet listesinden kontrol edilerek detayı yukarıda isimleri bulunan kişilerin davacının çalışanı olduğu ve davalı tarafından bu kişilere maaş ödemesi adı altında ödemeler yapıldığına ilişkin olarak dekontların dosyaya ibraz edildiğinin tespit edildiğini, davalının davacıya düzenlemiş olduğu 2 adet faturanın toplamda 104.413,43 TL tutarında olduğu, 15.02.2017 tarih ve ……. nolu 31.218,49 TL tutarındaki faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak 15.02.2017 tarihli ve …… no.lu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı davalının davacıya düzenlemiş olduğu 15.02.2017 tarihli ve ……. no.lu ve 73.194,94 TL tutarındaki faturanın davacıya teslim edildiğine ilişkin kök rapor sonrası sunulan fatura fotokopisinde davacı kaşe/imzasının bulunduğunun tespit edildiğini, neticeten, kök rapor sonrası davalının sunmuş olduğu dayanak evraklar incelendiğinde davalının davacı adına 778.513,03 TL ödeme yapmış olduğu, davalının davacıya 2 adet toplamda 104.413,43 TL (31.218,49 TL + 73.194,94 TL) tutarlı fatura düzenlemiş olduğu, 31.218,49 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, diğer 73.194,94 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak kök rapor sonrası sunulan fatura fotokopisinde davacı kaşe/imzasının bulunduğu tespit edilmekle birlikte bu husus da takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, kök raporda “Teknik değerlendirme neticesinde davalı tarafça Büyükçekmece ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D.İŞ dosyasından talep edilen tespit neticesinde bilirkişilerce 15.03.2017 tarihinde yapılan keşif sonucu imalat hak edişlerinin 822.664,83 TL olduğunun belirlendiği” kanaatine varıldığı tespit edildiğinden; davalının davacı adına düzenlemiş olduğu 15.02.2017 tarihli ve …….. no.lu ve 73.194,94 TL tutarındaki faturanın kabulü halinde davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, davalının davacı adına düzenlemiş olduğu 15.02.2017 tarihli ve …… no.lu ve 73.194,94 TL tutarındaki faturanın kabul edilmemesi halinde davacının davalıdan 12.933,31 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, teknik değerlendirme; kök rapordaki görüş ve kanaati değiştirecek nitelikte herhangi bir evrak olmadığından kök rapordaki görüş ve kanaatin değişmediği, davalının davacı adına dava tarihinden sonra yapmış olduğu 23.632,35 TL ve 82,80 TL tutarlı SGK ödemesinin Sayın Mahkemece takdir edilmesi halinde infaz aşamasında değerlendirilmesi gerekeceği izahtan vareste olduğunu bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında 17/07/2016 tarihli eser sözleşmesi akdedilmiş olup, davacı yüklenici sözleşmenin 2.maddesinde davalı tarafından inşa edilen blokların bir kısım inşaat işlerini yapmayı üstlenmiş ve yapılacak iş bedeli toplam 8.099.774,93 TL + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Bu bedelin %70’lik kısmının barter, geriye kalan % 30’luk kısmının vadeli çeklerle ödeneceğinin hükme bağlandığı görülmüş, davacı işlerin yapımına başladığını ve bir kısım işleri yapmasına rağmen davalının kendisini işyerinden zorla uzaklaştırdığını, işten el çektirildiğini beyan ederek hakediş alacağı ve uğramış olduğu kâr kaybı ve yaptığı masrafların tahsili talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davacının işveren tarafından işten el çektirildiği iddiasına dayalı olarak tanıkları dinlenilmiş ve tarafların tüm iddialarına ilişkin sunmuş oldukları deliller celbedilmiştir. Davacı, davalı işveren tarafından işten el çektirildiği ve uzaklaştırıldığı iddiasını ispatla mükellef olup, dinlenen tanık beyanları ispata yeterli olmadığı gibi davacının, davalı tarafça kendisine yapmış olduğu işlerin faturalarını düzenlemeyip, davalıya gönderilmemesi, ödeme anında fatura kesilmesi aksi halde faturaların davalı tarafça ödenmeyeceğinin davalı tarafça beyan edildiğini belirtmiş ise de, sözleşmenin 3 no’lu maddesinde hakedişin her ay sonunda düzenlenip davalıya sunulacağı, hakediş ve faturaların düzenlenmesinden sonra alacağın muaccel olacağının belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafça herhangi bir hakediş ve fatura dosyaya sunulmamış, buna mukabil davacı, davalının ödeme anında fatura kesilmesi yönündeki iddiasını ispat için herhangi bir delil ibraz etmemiştir. Nitekim değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporunda da, davalının davacıya bir miktar hakediş ödemesi yaptığı tespit olunmuştur. Davacı, davalının kendisine zorla işten el çektirdiği yönündeki iddiasını ispat edemediğinden davalının sözleşmeyi haksız suretle feshettiği iddiasına dayalı bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmış, bu nedenle davacının mahrum kaldığı kâr ve uğranılan diğer zararlara ilişkin alacak talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının hakediş alacağına ilişkin talebi yönünden ise HMK 405.maddesi gereğince dosyanın eki sayılan değişik iş dosyasında yaptırılan keşif sonrası sunulan bilirkişi raporu ve dosyamızda aldırılan bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere taraflar arasında imzalanan 15/07/2016 tarihli …….. Projesi’nin bir kısım inşaat işlerinin davacı tarafça yapıldığı ve yapılan işlerin 23/02/2017 tarihine kadar devam ettiği, bu tarihte davacı tarafça, davalıya karşı düzenlenmiş herhangi bir fatura ya da hakediş bulunmadığı, değişik iş dosyasında sözleşme birim fiyatları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hakedişin 822.664,83 TL olduğu, defterler üzerinde yapılan incelemede, davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacının alacağının bulunmadığı, bilirkişi raporunda seçenekli olarak belirtilmiş olan 15/02/2017 tarihle 73.194,94 TL bedelli faturanın yansıtma faturası olduğu, davacı olan yüklenicinin sözleşmeye göre işi yaparken malzemeyi kendisinin almasının kararlaştırıldığı, davalı tarafça alınan ürünlere ilişkin faturanın davalıya yansıtıldığı, bu nedenle hakedişten mahsubunun gerektiği, fatura konusu ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin fatura fotokopisinde davacı kaşe ve imzasının bulunduğu gibi davacı tarafça ürünlerin teslim alınmadığına ilişkin bir savunmada dahi bulunulmadığı, bu haliyle bu faturanında hakediş bedelinden mahsubu neticesinde davacının, davalıdan hakedişten kaynaklı bakiye bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 453,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …

Hakim …