Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/98 E. 2018/48 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/98 Esas
KARAR NO : 2018/48

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında …. konseptinde dükkan işletmek üzere….sözleşmesi yapmak için davalı şirketin hesabına “… kapora” açıklamasıyla farklı tarihlerde toplam 25.000,00 TL gönderdiğini, davalı tarafından sözleşmenin yapılmaması üzerine müvekkilinin ödediği bedeli istemesine rağmen bedelin iade edilmediğini, bunun üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …sistemiyle Kafe işletmesi açmak isteyen yatırımcılara … vererek ticari faaliyet yürüttüğünü, bu çerçevede yatırımcılarına ticari işletme faaliyetine uygun ortamı tesis etme yükümlülüğü bulunduğunu, davacının da….başvurusunda bulunması üzerine talebinin uygun bulunduğunu ve davacı tarafça “…. Kesin Başvuru Formu”nun imzalandığını, müvekkili şirket çalışanlarını davacı için uygun bir yer tahsisi için mesai harcadıklarını, davacının belirttiği kriterlere uygun yer bulunarak davacıya gösterildiğini, davacının bu iş yerini beğenerek faaliyete geçirmek istediğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkili şirketin davacıya….ödemesini gerçekleştirmesi için süre verdiğini, davacının mali imkanları sağlayamadığını, müvekkiline bildirdiğini, yapılan ödemelerin pişmanlık cayma akçesi olduğunu, iadesinin istenmeyeceğini, davacı tarafından beyan ve taahhüt edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Dava,….işletmesi aşaması kapsamında davacı tarafca davalıya ödenen 25.000,00 TL’nin işletme kurulumunun gerçekleşmesi nedeniyle iadesine yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Pey akçesi; bir sözleşme yapılırken, taraflardan birinin öbür tarafa sözleşmenin yapıldığına delil olmak üzere verdiği bir miktar para veya başkaca taşınır bir maldır. Pey akçesine “kapora” da denir. Sözleşme yapılır yapılmaz taraflardan birinin diğerine bir miktar para vermesinin ne gibi bir maksada dayandığı açık bir şekilde anlaşılamıyorsa, verilen paranın pey akçesi olduğu karine olarak kabul edilir (BK.156/1).
Pey akçesi bir cayma parası değildir, ancak sözleşmenin bir kanıtıdır. Cayma parası ise, taraflara sözleşmeden serbestçe cayabilme yetkisi veren bir miktar paradır ve uygulamada, cayma akçesi, zamanı rücu, pişmanlık akçesi isimleriyle anılmaktadır. Bu ayrımı göz önüne alan kanun koyucu da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 177. maddesinde 156 maddesinin I ve II. fıkralarını kapsar şekilde bağlanma parası, 178. maddesinde ise 156/III. fıkrayı kapsar şekilde cayma parasını düzenlemiştir.
Davacı; dosyada mübrez 10/06/2016 tarihli “….Kesin Başvuru Formu”nu imzalamış, başvuru formunda; formun imzalandığı tarihten itibaren 3 iş günü içinde 8.000 EURO pey akçesi vereceğini, 8.000 EURO yatırıldıktan sonra … yönetim kurulu tarafından 3 gün içinde sisteme giriş için onay verilmesi halinde sistem girişinin yapılacağı, ancak onay verilmediği takdirde yatırmış olduğu 8.000 EURO’nun 3 gün içinde hesabına iade edileceği, sistem girişi yapıldıktan sonra herhangi bir nedenle sözleşme imzalamaktan vazgeçtiği takdirde …’in verdiği hizmet ve harcadığı mesai için ödemiş olduğu, 8.000 EURO pişmanlık cayma akçesi ödeyeceğini kabul edip, ödemiş olduğu 8.000 EURO’nun geri iadesi için herhangi bir talepte bulunmayacağını belirtmiştir.
Her ne kadar taraflarca itiraz edilmeyen kesin başvuru formunda 8.000 EURO’nun başlangıçta pey akçesi olarak verileceği kararlaştırılmış ise de başvuru formunun sonuç kısmında açıkça 8.000 EURO’nun pişmanlık cayma akçesi olarak ödeneceği ve geri iadesi için talepte bulunulmayacağı bildirilmiş olduğundan ve kesin başvuru formu içeriğine göre davacının talebi doğrultusunda işletme için yer arayışına girildiği ve bu hususa da davacı tarafça itiraz edilmediği göz önüne alındığında, sisteme onay verilmesi için 3 günlük sürenin geçtiği, nitekim işletme için yer arayışına girildiği ve bulunduğu, bu aşamadan sonra davacının yapmış olduğu ödemenin cayma akçesi olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 426,94 harcın mahsubuyla bakiye 391,04 TL harcın istem halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/01/2018

Katip …

Hakim …