Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/945 E. 2021/202 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/945
KARAR NO : 2021/202

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı (Temlik veren ….. bank A.ş) vekili özetle; müvekkili bankanın ….. Şubesi ile kredi borçlusu …… Tarım Ürünleri Ve Dış Ticaret A.ş Arasında imzalanan Kredi Sözleşmelerine istinaden firmaya Kredi kullandırıldığını, davalılar, …… , … Ve …’in Kredi Sözleşmesini Müteselsil Kefil Sıfatıyla imzaladığını, Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek Beyoğlu …… Noterliğinin 30.06.2017 tarih …. ve …… yevmiye nolu ihtarnameler ile kredi borçlarının ödenmesi ihtar edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, Kredi borcu ödenmediğinden Bakırköy ….. ATM …… D İş Sayılı dosyasından ihtiyati haciz talep edildiğini ve dosyadan ihtiyati haciz karan verildiğini, İhtiyati haciz karan Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası üzerinden borçlular hakkında genel haciz yoluyla İcra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından yapılan itiraz sonucun takibin durduğunu beyan ederek yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, davalı borçlulann % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili özetle: davacının, Genel Kredi Sözleşmesini imzaladığı borçlu …… Tarım Ürünleri ve Dış Ticaret A.Ş’nin 22.11.217 tarihinde Bakırköy ……. ATM …… E Sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, …… A.Ş ‘nin iflasına karar verilmiş olsada, bu hususta kanun yolu ve tüm itiraz haklan saklı kalmak kaydı ile davacının takibe geçtiği ve hatta işbu davayı açtığı sırada borçlu şirket hakkındaki iflas erteleme davasında verilen 09.02.2016 tarihte borçlu şirket ve kefilleri hakkında takip yapılamayacağına ilişkin ara karar bulunduğu, bu durumda geçerli bir icra takibinden de söz edilemeyeceğini, Davaya konu Kefalet Sözleşmesinin Borçlar Kanununun 583 Md uyarınca hukuken batıl, geçersiz ve kesin hükümsüz olduğunu, Sözleşmedeki el yazılarının tamamına itiraz edildiğinden müvekkillerinin yazı ve imza örneklerinin alınmasının talep edildiği, açıklanan sebeplerle, davanın esastan reddine, davaya konu Kefalet Sözleşmesinin TBK.583 Md. Uyarınca kefaletin kesin hükümsüz olduğundan davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası, Genel Kredi ve Teminat Sözleşme örnekleri, Hesap Kat İhtarnameleri ve Hesap Özeti, temlik sözleşmesi, Bakırköy ….. ATM …. E Sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde, Alacaklı banka tarafından müteselsil borçlular …, … ve … aleyhine 865.090.81 TL Asıl Alacak, 24.030.30 TL İşlemiş faizi, 1.201.52 TL BSMV %5 486.13 TL İhtarname masrafı olmak üzere toplam 890.808.76 TL alacak yönünden takip başlatıldığı, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak alacağının tahsili için davalılar aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitler, olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …… Tarım Ürünleri ve Dış Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 09.10.2015 tarih 3.000.000.00 TL Limitli Kredi Genel Sözleşmesinde; davalı borçlular …, … ve …’in her birinin münferiden Sözleşme limiti 3.000.000.00 TL (ÜçmilyonTürklirası) üzerinden 09.10.2015 tarihinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak atılı imzalarının bulunduğu, isim, soyad, tarih ve kefil olunan miktarın rakam ve yazı ile el yazısı ile atılı olduğu görülmüştür.
Söz konusu 09.10.2015 tarihli Kredi Genel Sözleşmesinin “Kredinin Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Kefillerin Sorumluluğu” başlıklı 4.5 ve devamı maddelerinde kefaletle ilgili hükümlere yer verildiği, Sözleşmenin tüm sayfalarının Davalılar …, … ve …’in 3.000.000.00 TL üzerinden Sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı görülmüştür.
TBK 586/1 maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmesi kabul etmiş ise alacaklı borçluya veya taşınmaz rehinli paraya çevirmeden kefile talep edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifade gecikmesi, ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması gerekir düzenlemesi içermektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen: somut olayda alacaklı banka tarafından hesap kat ihtarı düzenlenerek borçlulara tebliğ gönderildiği, İhtarnamenin asıl borçlu şirkete 03.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ilgili noterin tebliğ şerhinden anlaşılmıştır. Davalı kefiller yönünden icra takibinin yapılmasında sunulan genel kredi sözleşmesine göre bir engel bulunmamaktadır. Davacı bankanın davalılara keşide edilen Hesap Kat İhtarının her üç davalıya 03.07.2017 tarihinde Tebliğ edildiği, bu haliyle davalıların temerrüde düştüğü, itibar edilen ve hükme esas alının bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı bankanın davalılardan toplam 878.112.11 TL alacaklı olduğu, Temerrüt Faizi ile ilgili Yargıtay Kararları gözetilerek, TCMB ‘na yapılan bildirimdeki gösterge niteliğindeki azami faizlerle ilgili olarak, davacı banka her ne kadar Temerrüt faizinin dayanağına ilişkin olarak TCMB yapılan 03.01.2017 tarih 390 Sayılı Merkez Bankasına gösterge niteliğinde bildirilen azami faiz oranının % 44 olarak bildirilmiş ve takipte % 40 temerrüt faizi talebinde bulunmuş ise de: Temerrüt Faizine ilişkin olarak yargıtay kararlarında fiilen uygulanan faiz oranları esas alınmak suretiyle Sözleşme hükmüne uygun olarak %50 fazlası ile temerrüt faizi talep edilebileceği değerlendirilmiştir. Buna göre, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu lehine kullandırılan Taksitli ticari kredilere fiilen uyguladığı en yüksek akdi faizin % 16.56 olduğu, % 50 fazlası ile Temerrüt faizinin % 24.84 olarak hesaplanmış, 865.090.81 TL asıl alacak için takipten itibaren % 24.84 temerrüt faizi talep edilebileceği, takipte talep edilen %40 temerrüt faizinin uygun talep olmayacağı değerlendirilmiş olup davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca alacağın likit olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy …… İcra Dairesinin ……. esas sayılı dosyasındaki davalıların yapmış olduğu itirazların;
-865.090,81 TL asıl alacak, 11.938,25 TL işlemiş faiz, 596,91 TL BSMV, 486,13 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 878.112,11 TL alacak bakımından itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Hükmedilen alacak bakımından (878.112,11 TL ‘nin %20’si olan 175.622,42 TL icra inkar tazminatının) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59.983,84 TL harçtan peşin alınan 10.758,75 TL harcın mahsubu ile eksik 49.225,09 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.558,60 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.536,31 TL. yargılama gideri ile. 10.794,75 TL. toplam harç masrafı ki toplam 12.331,06 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 60.955,61 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar yönünden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair karar, kabul ve red bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)