Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/936 E. 2018/909 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/936 Esas
KARAR NO : 2018/909

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap niteliğinde ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin davalıya fatura karşılığında mal/hizmet sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşıBakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacının dava konusu faturaya ilişkin hizmeti vermediğini, faturaların haksız şekilde düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 3.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 09/07/2018 havale tarihli raporunda; davacının2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.000,00 TL alacaklı olduğunu, davalının 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunudğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 2.750,00 TL borcu bulunduğunu, taraflar arasındaki cari hesap ekstresi farkının, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 30/11/2016 tarihli, 250,00 TL tutarındaki ardiye ücreti faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığını, cari hesaba konu borcun faturadan kaynaklı olması durumunda bu faturaların da hangi faturalar olduğu hususundaki değerlendirmeye ilişkin olarak; aksine bir iddia ve uyuşmazlık konusu belirli bir fatura yoksa cari hesap alacaklarının işleyiş olarak yapılan ödemelerin her bir faturaya münhasıran değil cari hesaba mahsuben yapılan ödemeler olduğundan yapılan ödemelerin ilk faturadan başlayarak borçtan mahsubunun gerekeceğini, bu itibarla cari hesap alacağının da son faturalardan başlayarak geriye doğru alacağı oluşturan faturalardan kaynaklı olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından davalıya ardiye hizmeti verildiği, davalının da verilen hizmeti kabul ederek adına düzenlenen faturaları ticari defterlerine kayıt ederek ödemelerini yaptığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının davacı tarafından düzenlenen 30/11/2016 tarihli, 250,00 TL tutarındaki ardiye ücreti faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı ancak bu tarihten önce ve sonra davacı tarafından düzenlenen 30/11/2016 ve 31/01/2017 tarihli ardiye ücreti faturalarının davalı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine kayıt edilmesinin hizmetin ticari defter kayıtları açısından da devam ettiğini göstermekte olup davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 3.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 3.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 204,93 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 51,24 TL harcın mahsubuyla bakiye 153,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 87,24 TL harç, 849,30 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 936,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/10/2018

Katip …

Hakim …