Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/929 E. 2019/19 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/929 Esas
KARAR NO : 2019/19

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/01/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, davalının bu ticari ilişkiye istinaden düzenlenen fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22/01/2018 tarihli dilekçesinde özetle; davacının sahip olduğu ticari araçlarıyla müvekkiline taşeron nakliye hizmeti verdiğini, aralarındaki anlaşma gereği davacının müvekkilinden nakit para tahsil ettiği gibi çoğu zaman araçlarının yakıt ücretini ve sigorta masraflarını da müvekkiline ödettirdiğini, ancak bu ödemeleri dava dilekçelerinde bildirmediklerini, müvekkilinin 11.500,00 TL bedelli çek ile ödemesi olduğunu, ayrıca motorin fatura bedeli ödemeleri yaptığını, davacının eşi … adına da ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 86.494,00 TL asıl alacak, 6.070,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.564,15 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz oranından az olmamak üzere artan faiz oranı ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 02/11/2018 havale tarihli raporunda; davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı İşletme Defterinin delil vasfının bulunduğu, davacıya ait olarak incelenen 2015, 2016 ve 2017 yılı İşletme Hesabı Defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, İşletme Hesabı Defteri yapısı itibarıyla, gerçek borç – alacak ilişkisinin tespitine imkan yermeyen bir ticari defter olduğundan davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı İşletme Defterinden davalı yan ile olan alacak miktarı tespit edilemediği, davalının 2015 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin değerlendirilemediği, 2016 yılı Yevmiye ve Envanter Defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu ancak defter-i kebir defterinin ibraz edilmediğinden dolayı lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davalıdan 2015, 2016 ve 2017 yılları davacı yan ile olan hesap hareketleri talep edilmesine rağmen ibraz edilmediğinden ve davalının 2016 yılı ticari defterlerinin kapanış muhasebe kaydında davacıya ait muhasebe kaydı izine rastlanmadığından dolayı borç/alacak konusunda değerlendirme yapılamadığı, takip konusu davacının davalıya düzenlemiş olduğu 30 adet toplamda 86.494,00 TL tutarlı faturaları ve içeriğindeki hizmeti davalıya sunduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı, davalının bu faturalara karşılık davacıya yapmış olduğu ödemeler toplamının 4.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacının sunmuş olduğu hizmete karşılık davalının itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu davacının eşine ve çalışanlarına yapmış olduğunu iddia ettiği ödemelerin de cari hesaba mahsup edilmesinin gerektiğini belirttiği, ancak davalı şirketin ödemeleri davacıya değil dava dışı kişilere/kurumlara yapmış olduğu ödemeler olduğundan bu ödemelerin davacının sunmuş olduğu hizmete istinaden yapılmış olduğunun tartışmaya mahal vermeyecek şekilde yazılı delil ile ispat etme külfeti davalıya ait olmakla birlikte bu ödemelerin hangi gerekçe ile yapıldığının davalı yanca ispat olunamadığı kanaati ile davalının dava dışı kişi/kurumlara yapmış olduğu ödemelerin hesaplama dışı bırakılmasının gerekeceği, davalının davacıya vermiş olduğunu iddia ettiği çekin dava dışı İlhan otomotiv şirketi tarafından tahsil edildiğinin tespit edildiğinden hesaplama dışı bırakılmasının gerekeceği ve son olarak davalının davacı araçlarına yapıldığını iddia ettiği yakıt alımlarının da borca mahsuben yapıldığının davalı ispatına muhtaç olduğundan hesaplama dışı bırakılmasının gerekeceği, bu itibarla takip konusu 30 adet toplamda 86.494.00 TL tutarlı faturalardan sadece davacıya yapılan 4.500,00 TL tutarlı ödemenin mahsubunun yapılmasının gerekeceğinden takip tarihi itibari ile davacının davalıdan (86.494,00 TL – 4.500.00 TL) 81.994,00 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından davalıya verildiği iddia olunan taşıma hizmetine dayalı 30 adet fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan davada davalı tarafça taşıma hizmeti inkar edilmemiş olup, ödeme savunmasında bulunulduğundan ispat yükü davalı üzerine geçmiştir. Davalı tarafça davacının eşine ve çalışanlarına yapıldığını iddia ettiği bir kısım ödemelerin cari hesaba mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; bu ödemelerin davacının sunmuş olduğu hizmete istinaden yapılmış olduğu, davalı tarafça ispatlanamamıştır. Yine davalının davacı araçlarına yaptığını iddia ettiği yakıt alımlarının borca mahsuben yapıldığına ilişkin bir anlaşma sunulmadığı gibi bu hususta takibin faturaya dayalı olduğu dikkate alındığında davalının ispatına muhtaç olduğu kabul edilmiş ve takibe konu faturaya ilişkin hizmetin verildiği hususu davalı tarafça da inkar edilmediğinden davacı tarafça ispatlanmış olup, davalı tarafından ödeme yönündeki savunma ispatlanamadığından davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda, davalı tarafından yapılan 4.500,00 TL’lik ödeme fatura alacağından mahsup edilmiş ise de, raporun incelenmesinde, yapılan ödemelerin 30/10/2015 ve 03/10/2015 tarihinde EFT yoluyla toplam 4.500,00 TL olarak ödendiği, takibe konu faturaların ise 2016 yılına ait olduğu anlaşıldığından bu ödeme de mahsup edilmeksizin asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talep rededilmiş, alacak faturaya dayalı olup, belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 86.494,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz oranı uygulanmasına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 17.298,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 5.908,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.117,84 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.790,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 1.153,84 TL harç, 934,80 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 2.088,64 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.951,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.669,52 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/01/2019

Katip …

Hakim …