Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/898 E. 2020/74 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/898 Esas
KARAR NO : 2020/74

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 13/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….. numaralı 46.000,00 USD tutarlı gümrük beyannamesiyle Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne gelen musluk, hortum ve pirinç fıskiyesi olan üzerinde ….. yazan ürünlerin gümrükten 07/07/2017 tarihinde ….. plakalı araca yüklendiğini, davalı taşıyıcı firmanın gece yarısı şirkete yetişmiş olduğunu, malları müvekkiline teslim etmeden aracı ve içindeki malları kimseye haber vermeden bırakıp gittiğini, müvekkili şirket yetkililerinin bir sonraki gün mühürlü konteynerlerin açıldığının ve 60.000,00 TL tutarlı ürünlerin zayi olduğunu / çalındığını gördüklerini, aynı gün işletmeci ….. tarafından ….. Polis Merkezi Amirliği’nde sorumlular hakkında şikayette bulunulduğunu, davalı şirketten zararın tazmininin talep edildiğini ancak müvekkilinin iyiniyetine rağmen her hangi bir ödeme yapılmadığını, Büyükçekmece ….. Noterliği’nin 13/09/2017 tarih ….. yevmiye nolu ihtarnamesi ile zararın ödenmesinin istendiği buna karşılık Büyükçekmece ….. Noterliği’nin 20/09/2017 tarih …… yevmiye nolu ihtarnamesiyle cevap verildiğini, TTK md.875 gereği taşıyıcının sorumlu olduğunu, davanın kabulü ile zayi olan malların geri kalan dava hak ve alacakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmeni arz ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, taşıma sözleşmesinin sözlü olarak ifa edildiğini, sözleşmeye göre davacıya ait malların ….. plakalı kamyonla vaat edilen saatte iş yerine getirildiğini, aracın şoförü tarafından sürekli irtibat halinde oldukları davacı şirket çalışanları ve şirket yetkilisi ile irtibata geçildiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından verilen talimat doğrultusunda aracın taşınan mallar ile birlikte davacı şirkete ait firmanın bahçesine bırakıldığını, sözleşmeden kaynaklı üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taşıma sözleşmesi kaynaklı oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Noterlik ihtarnameleri, Emniyet kayıtları, davalının hareket raporu, dosyamız içerisene celbedilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, davalının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve taşıma ilişkisinden kaynaklı sorumluluğunun tespiti bakımından makine mühendisi ve lojistik – taşıma uzmanından oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi Heyeti 03/12/2019 tarihli heyet raporunda; davalının taşıma süreci sonunda davacı yanın bilgisi ve talimatı ile yükü boşaltmaya hazır bir şekilde taşıtı boşaltma mahalline getirdiği, boşaltma mahallinin davacının sorumluluk alanında sürekli kamera ile denetlenebilen ve dışarıdan duvar ve metal ile çevrili korunaklı bir alan olduğu, yüklü taşıtın boşaltma için beklediği yerin sokakta ve dışarıda davalı sorumluluk alanı dışında bir yer olmadığı, meydana gelen hırsızlık olayından davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı sorumlu tutulabilecek olsa dahi zararın somut delillerle sabit olmadığı ve süresinde miktar olarak davalıya yazılı bir şekilde bildirilmediği tespit edilmiştir.
Davacı tanıkları ….., … ile davalı tanığı …..’ın tanıklık beyanları usulüne uygun olarak alınmıştır.
GEREKÇE : Dava konusu somut olayın karayolu ile yurtiçi taşıma sırasında meydana gelmiş olması nedeniyle 6102 Sayılı TTK.nun 875 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK.nun 875 maddesi uyarınca “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur, zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı yada eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır, gecikme halinde herhangibir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun” düzenlemesini içerdiği, Yine 6102 TTK.nun 876. Maddesi uyarınca “zıya, hasar ve gecikme taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur” şeklinde düzenleme bulunduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihat ve benzer kararlarında olduğu gibi olayın meydana gelmesinde taşıyıcının kusuru aranmaktadır. Davaya konu somut olayda davalının sevk ve idaresindeki emtianın taşındığı ….. plaka sayılı araç sürücüsünün taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine uygun olarak emtiayı belirlenen yere getirdiği, emtia ile birlikte aracın davacıya ait şirketin gözetimi altındaki bahçede talimat doğrultusunda bırakılmış olduğu, hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı taşıyıcının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı taşıyıcının olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle TTK.nun 875 ve 876. Maddeleri uyarınca sorumluluğunun doğmayacağı ve davacının davalı taşıyıcından tazmin hakkının bulunmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 85,39 TL harcın mahsubuyla bakiye 30,99 TL harcın kararın kesinleşmesinden itibaren talep olması halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalılar vekilinin ve davalı asil’in yüzünde; alacak miktarı İstinaf/Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır