Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/854 E. 2020/837 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/854 Esas
KARAR NO : 2020/837

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 26/02/2016 tarihinde davalı şirketten … marka, …. model hassas klima ve dış ünitesinin 50.585,48-TL bedel ile satın alındığını, ancak klimanın kurulumunun üzerinden 1 ay dahi geçmeden klimanın arızalandığını ve müvekkilleri şirketin talebi ile davalı tarafından servis işlemlerinin başlatıldığını, 15/03/2016 tarihli servis formunda klimanın hot-gas valfinin arızalı olduğunun ortaya çıktığını, 17/03/2016 tarihli formda hot-gas valfine ilişkin parçaların değiştirildiği ancak klimaların istenilen nem değerlerini sağlamadığını, 22/03/2016 tarihli formda klimanın periyodik bakımının gerçekleştirildiğini, nem ve sıcaklığın aşırı değişkenlik gösterdiğinin tespiti ile makinenin izlemeye alındığını, 02/05/2016 tarihli formda klimanın periyodik bakımının gerçekleştirildiğini ve nem tankı ile filtre değişimi gerektiğini, 13/05/2016 tarihli formda klimanın periyodik bakımı ile kirli olan filtresinin değiştirildiğini, 20/06/2016 tarihli formda yeniden periyodik bakım ile klimanın normal çalıştığını, 07/11/2016 tarihli formda klimada bir sorun görülmediğini, 14/11/2016 tarihli formda nemin düşük gittiği ve ayarların hızlı olarak değiştiğini, 16/11/2016 tarihli formda yeniden hot-gas ayan gerçekleştirildiğini ve klimadan gaz atıldığını, 23/06/2017 tarihli formda gaz basınçlarının yeniden düşük olduğunun tespit edilerek kaçak aramasında bulunulduğunu, 30/06/2017 tarihli formda cihaz iç ünite fanının arızalı olduğunu ve fan değişimi gerektiğini, 06/07/2017 tarihli son formda ise fan çalışmama sorunun giderildiğinin tespit edildiği hususları belirtildiğini, servis formlarından görüldüğü üzere yeni alınmış söz konusu klimanın bir yıl içerisinde defalarca arızalandığını ve müvekkilleri şirketin işbu klimadan beklediği faydayı hiçbir şekilde göremediğini, özellikle son arızalanmada klimanın üç hafta boyunca hiç çalışamayacak hale gelmiş olmasının müvekkilleri şirketin bu ayıplı mala katlanamayacak duruma gelmesine neden olduğunu, bu sebeple müvekkilleri şirket tarafından davalıya 10/07/2017 tarihinde ihtar gönderilerek sözleşmeden dönüldüğünü ve ürünün teslim alınarak ücret iadesi talep edildiğinin bildirildiğini, davalı tarafından işbu iletiye 12/07/2017 tarihinde taraflar arasında yaşanan arızalar ve nedenleri hakkında toplantı yapılması talebini içerir yanıt gelmiş olup, bu ileti davalı tarafından ayıbın kabul edildiğinin açık göstergesi olduğunu, ayrıca müvekkilleri şirket tarafından söz konusu kullanılamayan klima yerine başka bir firmadan 49.196,56-TL bedelli yeni bir klima daha alınmış olup, davalıya ait ayıplı mal neticesinde müvekkilleri şirket klimanın sebep olduğu sorunların yanı sıra maddi zarara da uğradığını, müvekkilleri şirketin bu zarara ilişkin haklarının saklı olduğunu, davalı tarafından müvekkilleri şirketin bedel iadesi talebine karşılık herhangi bir işleme geçilmediği için müvekkilleri şirket tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından bu takibe 28/08/2017 tarihinde haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz edilerek takip durdurulduğunu, huzurdaki uyuşmazlıkta davalıdan satın alınan klimanın sürekli arızalanarak çalışmaması müvekkilleri şirketin üründen beklediği faydayı ortadan kaldırdığı için bu klimanın ayıplı mal olduğunu, müvekkilleri şirket tarafından sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi hakkı talep edildiğini, bu kapsamda, davalının dava konusu klima bedelini müvekkilleri şirkete iadesi gerektiğini, bu nedenle de, müvekkilleri şirket tarafından davalının icra takip dosyasına gerçekleştirdiği haksız itiraza karşı huzurdaki davanın ikame zarureti hasıl olduğunu talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı ve cihazın ayıplı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Türk Ticaret Kanunu 23. madde ve 223. maddede ifadesini bulan şekilde bir ayıp ihbarı bulunmadığını, dava dilekçesinde bildirilen sorunların çoğunun cihazın normal servis bakımlarıyla ilgili olup bunların dışında özellikle davacının herhangi bir ayıp gerekçesine dayalı ayıp ihbarı bulunmadığını, davacı şirket ayıp nitelendirmesi yapmayıp genel bir ayıp iddiasında bulunmakta olduğunu, ayıbın ne olduğunu net şekilde adlandırmak mecburiyetinde olduklarını, davacının iddia ettiği 15/03/2016 tarihli servis formuyla klimanın hot-gaz valfinin arızalı olduğu tespitiyle 17/03/2016 tarihli formla fabrikasyon hatasından mütevellit parça değişimi sağlandığını, fabrikasyon hatası bir parça tespit edildiğini ve hemen değiştirildiğini, dava konusunu haklı kılacak bir husus olmadığını, 22/03/2016 tarihli formun, 02/05/2016 tarihli formun, 13/05/2016 tarihli formun, 20/06/2016 tarihli formun, 5 ay aradan sonra 07/11/2016 tarihli formun periyodik bakımlara ait olduğunu, dava konusu olamayacağını, nem tankı değişiminin suyun kalitesi ile ilgili olduğunu ve sarf malzeme kapsamında olup cihazla alakalı bir probleme işaret olmadığını, filtre değişiminin ise tamamen yine ortam temizlik durumuna bağlı olup sarf malzeme değişiminden ibaret olduğunu, nemlendirme tankları ve filtrelerin sarf malzemeler olduğunu, 14/11/2016 tarihli formda nemin düşük gittiği ve ayarların hızlı olarak değiştiği gerekçesinin de davayı haklı kılmadığını, çünkü son derece hassas bu cihazların yıl boyu sıfır hata ile gitmediğini, yılda 2 kez bakıma ihtiyacı olabildiğini, çünkü insanların girip çıktığı bir odada insan sayısının adeti ve mevsim geçişlerinden dahi nem oranının etkilenebildiğini, 16/11/2016 tarihli forma ilişkin bildirilen sorunun davalı şirket tarafından giderildiğini, dava konusu niteliği taşımadığını, aradan 7 ay geçtikten sonra 23/06/2017 tarihli formda gaz basınçlarının yeniden düşük olduğu tespit edilerek kaçak aramasında bulunulduğunu, fon arızası düşünülerek fon değiştirildiğini, fakat sorunun giderilemediğini, 30/06/2017 tarihli form ve nihayetinde 06/07/2017 tarihli son form ile cihaz ile ilgili sorunun artık yurtdışından bir ekip çağırma aşamasına gelindiğinde davalı şirket servisince hiç olmadık yerden cihaza yetkili servis harici davacı şirket tarafından müdahale ettirildiği tespitiyle cihazın yeniden çalışır hale getirildiğini, meselenin garanti kapsamındaki dava konusu cihaza dışarıdan bir müdahale sağlandığı için ve yapılan müdahale hiçbir zaman ellenmemesi gereken ana kart üzerindeki bir jumper ayarı bozulduğu için davalı şirket teknik servisinin boşu boşuna 3 hafta uğraşıp durduğunu, şayet davacı şirket 23/06/2017 tarihinde çağrı üzerine giden teknik ekibe cihaza dışarıdan müdahale ettirdiklerini söyleselerdi, sorunun çözümünün daha kısa sürede yapılabileceğini, gizlenen bir bilgi sebebiyle teknik servisin 3 hafta boşuna uğraştığını, davacı firmaya hizmet veren dava dışı .. Mühendislik firması çalışanlarından birisinin dava konusu cihaza müdahale ettirildiği duyumu alındığından muhtemelen hiç kimsenin dokunmaması gereken jumber ayarına davalı şirketten ayrılarak şimdi Ume’de çalışan eski personellerinden birisinin müdahale ettiğinin değerlendirildiğini, arıza sebebini tespit eden müvekkillerinin şirket teknik servis personeli …’un tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, müvekkilleri şirketin hiçbir zaman ayıbı kabul etmediğini, davacı şirketin alt kademe yöneticileri ile diyalog kopukluğu yaşandığından müvekkili şirketin davacı şirketin üst düzey yöneticisi … bey ile görüşme ihtiyacı hissettiğinden 13 Temmuz’da bir randevu talebinde bulunduğunu, ancak cevap alamadığını, bu randevu talebinin davalı şirketin kendi teknik servisi veya cihazı hatalı gördüğünden değil, cihazın sağlıklı kullanılması ile ilgili bilgilendirme ihtiyacından doğduğunu, davacı şirketin ibraz ettiği e-maillerin tek taraflı olduğunu, servis formlarından ve e-mail yazışmalarından görüldüğü üzere, tüketicinin onarım hakkını kullandığını, cihazın halen çalışır durumda olduğunu, garanti süresi içerisinde sık sık arızalanma durumunun söz konusu olmayıp, geçen süre zarfında 5 ve 7 ay süresince cihazın bakıma dahi ihtiyaç göstermediğini, son mevzuu davacı şirketin cihaza harici müdahale ettirtmesi ve bu durumu davalı şirketten saklaması nedeniyle davalı şirket gereksiz uğraştırılmış, tamir için gereken azami süreler hiçbir zaman aşılmamış ve tamiri mümkün şekilde cihaz davacının kullanımına bırakıldığını, yeni bir cihaz satın almış olmaları kendi inisiyatifleriyle olduğunu, davacı/tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan bir arızadan (harici müdahale) dolayı işbu seçimlik dava hakkını kullanmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin ayıbın ne olduğunu net belirtmesi gerektiğini, genel bir ifadenin hukuken geçerli olmadığını savunmuş, davanın zamanaşımı ve esastan reddine, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, avukatlık ücreti ve masrafların davacıya yüklenilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, davalı şirkete ait 12 adet servis formu, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları, davalı şirket tarafından tanzim edilen 26/02/2016 tarihli fatura, davacı tarafça yeni alınan klimanın faturası, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi incelemeleri.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle, satıma konu cihazın ayıplı olması nedeniyle TBK’nın 227/1. maddesi uyarınca sözleşmeden dönme nedeniyle, satım bedelinin geri tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Eldeki davada tarafların tacir oldukları ve davanın nispi ticari dava mahiyetinde bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlığın 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Kanun’un 219 maddesi; Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmünü içermektedir.
6102 Sayılı TTK’nun 21/1-c bendi uyarınca; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
6098 Sayılı Kanun’un 223/2 fıkrası; gizli ayıplarda ihbara ilişkin düzenlemeyi içermektedir. Buna göre gizli ayıp mahiyetinde ayıpları ortaya çıkması halinde alıcı derhal ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğü altındadır. Aksi halde satılanı ayıplı olarak kabul etmiş sayılır.
6098 Sayılı TBK’nun 227. Maddesinde ise ayıp halinde alıcının seçimlik hakları şu şekilde düzenlenmiştir: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 50.585,48-TL asıl alacak, 608,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.193,55-TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında ticari (reeskont avans) faizi ile birlikte tahsili için 10/07/2017 vade tarihli 0213 nolu ayıplı mal bedeline dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı tanıkları …. ve … ile davalı tanığı …’un tanıklık beyanları usulüne uygun olarak mahkeme huzurunda alınmıştır.
Davaya konu makinenin üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı gibi taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde de konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 24/12/2018 havale tarihli raporda; klima ünitesinin gizli ayıplı olduğu, klima ünitesinin tespit edilen hali ile davacı tarafından amacına uygun olarak kullanılmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
İtiraz üzerine aynı bilirkişiden aldırılan 10/06/2019 havale tarihli ek raporda Bilirkişi; makinenin tespit edilebilen hali çalıştırılmasının keşif sırasındaki incelemeler ve tespitler sırasında mümkün olmadığının görüldüğü, bunun üzerine dosyaya sunulan belge ve bilgiler, servis kayıtları, tanık ifadeleri, yazışmaların birlikte değerlendirilmek suretiyle makinenin gizli ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, kök raporunun aynen geçerli olduğu bildirilmiştir.
İtiraz üzerine Makine Mühendisi Bilirkişi … ve SMMM Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 15/03/2020 havale tarihli raporda, davacının incelemeye 2016 yılı defter-i kebir ile yevmiye defterini sunduğu, 2016 yılı envanter defterinin sunulmadığı bu nedenlerle 2016 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının HMK 222. maddesi ve TTK 64. maddesi gereği sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının HMK 222. maddesi ve TTK 64. maddesi gereği sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davaya konu mala ait faturanın davacı şirketin ve davalı şirketin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, her iki tarafın cari hesap ekstresinde birbirleriyle ilgili hesapların kapatılmış olduğu, cihazın kullanımının hangi koşullarda çalıştırılacağı, mekanın hacimsel büyüklüğü, bölgenin iklim koşulları, mekanda çalışan insan sayısı, mekanda çalışmakta olan cihazların kapasiteleri ve çalışacağı mekanda istenen nem ve sıcaklık aralıkları hakkında davalı ve davacı taraflar arasında her hangi bir teknik veya idari şartnamenin bulunmadığının görüldüğü, satın alınan cihazın koşulları sağlayıp sağlamadığı konusunda bir hesaplama yapılmadığı için cihazı ayıplı olarak nitelendirmenin mümkün olmadığı, davacı tarafından satın alınmış olan cihazın hot-gas valfinin fabrikasyon bir hata olduğu, bu hatanın malı gizli ayıplı yapmayacağı gibi yenisiyle değiştirilmesini gerektirmeyeceği, basit bir onarım gerektirdiği, cihazın ayıbından veya eksikliğinden kaynaklanan bir sorun olmadığı bildirilmiştir.
İtiraz üzerine ve iki rapor arasında çelişki doğması üzerine Nitelikli Hesap Uzmanı Y. Doç. Dr. … , Muhasebe – Hesap Denetim Uzmanı … ve Makine Mühendisi Y. Doç. Dr. … tarafından tanzim edilen 21/08/2020 havale tarihli raporda; hot-gas valfinin fatura tarihinden 2 gün sonra arızalandığı ve garanti kapsamında davalı firma tarafından yenisiyle değiştirildiği ve sonraki süreçlerde bu parça ile ilgili bir arıza kaydının olmadığı, hot-gas valfi arızasının, valfi üreten tedarikçi / firma kaynaklı bir sorun olduğu, bu cihazın ayıplı olacağı anlamına gelmediği, hot-gas valfi değişimi ile cihazın normal işlevini yaptığı ve cihazın tekrar arızaya geçmediğinin de irdelenmesi ile dava konusu hassas klima cihazının gizli ayıplı olmadığının görüldüğü, cihazdaki arızanın 3 haftayı bulmasının nedeninin servisin gerekli özen ve itinayı göstermemesiyle ilgili olduğu, 06/07/2017 tarihinde yetkili servisin müdahalesiyle cihazın çalışır duruma getirildiği ve bunun de ayıplı / gizli ayıplı hale getirecek durum yaratmadığı, dosya kapsamındaki diğer servis kayıtlarının incelenmesinde bunların periyodik bakım işlemleri kapsamındaki işlemlerle ilgili olduğu, hem filtre hem de nemlendirme tankının rutin değişmesi gereken sarf malzemeler olduğu, teknik açıdan bu malzemelerin değişmesinin cihazı ayıplı / gizli ayıplı hale getirmeyeceği, cihazın kullanımının yapılacağı mekanda hangi koşullarda çalıştırılacağı, mekanın hacimsel büyüklüğü, bölgenin iklim koşulları, mekanda çalışan insan sayısı, mekanda çalışmakta olan cihazların kapasiteleri ve çalışacağı mekanda istenen nem ve sıcaklık aralıkları hakkında davalı ve davacı taraflar arasında her hangi bir teknik şartnamenin, mekanik projenin veya delil tespiti anlamına gelen – yetkili mahkemelerden alınmış – her hangi bir tespitin de bulunmadığı, teknik bakımdan dava konusu hassas klima cihazının ayıplı / gizli ayıplı olmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmiş, 15/03/2020 havale tarihli rapor ile 21/08/2020 havale tarihli raporlar teknik açıdan yeterli, bilimsel verilere dayalı ve denetime açık bulunduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekiline 12/10/2020 tarihli celsede delilleri arasında yer alan yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda usulüne uygun olarak ihtar yapılmış ancak kesin süre içerisinde bu hususta beyanda bulunulmamıştır. 24/11/2020 tarihli son celsede davacı vekili tarafından açıkça yemin deliline başvurulmayacağı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan deliller, tanık beyanları ve bilirkişi incelemelerine göre; davacı tarafından 26/02/2016 tarihinde davalı şirketten … marka, …. model hassas klima ve dış ünitesinin 50.585,48-TL bedel ile satın alındığı, dava tarihi itibariyle tarafların ticari defter ve belgelerinde birbirinden alacaklı ya da borçlu olunmadığı, aldırılan bilirkişi raporları gereğince davaya konu makinede gerçekleşen arızanın ayıp ya da gizli ayıp niteliği taşımadığı, davalı tarafından arızaların giderildiği anlaşılmaktadır. Davacı alacaklı icra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğunun dosya kapsamı itibariyle sabit olmadığından, davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 618,29-TL peşin harcın mahsubuyla fazla alınan 563,89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan 6,40-TL vekalet harcı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti yargılama gideri olmak üzere toplam 1.406,40-TL’nin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Davalının davada kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince 7.455,16-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)