Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/824 E. 2019/219 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/824
KARAR NO : 2019/219

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Şırnak ili ….. ilçesi ……. mevkiinde 26.03.2004 tarihinde tertip edilen malzemeleri teslim aldıktan sonra …….istikametinde konvoy ile birlikte seyir halinde iken ……. plakalı …….marka kamyonun şoförü davalı (Terhisli) …… ‘ın virajı alamaması ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesinden dolayı meydana gelen kaza sebebiyle araç içinde bulunan dava dışı ……..’nin yaralandığını, söz konusu olaya ilişkin olarak dava dışı …….. vekilince (İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara ……..İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibinde ileri sürülen borca karşı Bakanlık tarafından Ankara ……. .Asliye Hukuk Mahkemesinde …… esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığı, bu davada dava dışı ……..’nin maddi zararının tespiti için aldırılan 05.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda icra takibine konu zarardan daha yüksek zarar hesaplanması neticesinde dava dışı …….. tarafından Ankara ……Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. E. Numaralı dosya ile yeni bir dava açıldığını, Ankara ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2012 tarihli nihai kararıyla her iki davanın Ankara …….. Asliye Hukuk Mahkemesinde ….. E. nolu dosyasında birleştirildiğini, Ankara …….. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 29.06.2012 tarih…… E. …… K. sayılı hükümle Bakanlık tarafından açılan menfi tespit davasının kısmen kabul/kısmen reddi ile (…….. tarafından açılan yeni) davanın kabulü neticesinde Ankara …… İcra Müdürlüğünün……. Esas sayılı icra dosyasına 11.09.2014 tarihinde 221.284,63 TL, Ankara…….. İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı icra dosyasına 11.09.2014 tarihinde 25.390,85 TL, Ankara …..İcra Müdürlüğünün…… E. sayılı icra dosyasına 11.09 2014 tarihinde 144.019,22 TL olmak üzere toplam 390.694.70 TL ödeme yapılarak 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının 71/3 uyarınca hazine zararı oluştuğunu, 26 03.2004 tarihli trafik kazasında sorumluların tespiti amacıyla …….Tüm.Komutanlığına yazılan yazı üzerine gelen cevabi yazılar incelendiğinde araç şoförü davalı ……’ın …….Hava Kuvvetleri Komutanlığı …… Hava Kuv.K.lığı Askeri Mahkemesinin 30.12.2009 tarih …… E. K. sayılı hükümle ‘Hizmette Tekasülle Harp Malzemesinin Mühimce Hasarına Sebebiyet Vermek” suçundan eylemine uyan 1632 sayılı askeri Ceza Yasasının 137, (mülga)765 sayılı TCK’nın 459/1-3,c.2 uyarınca ve lehine indirim maddeleri uygulandıktan sonra 5 ay hapis cezasına hükmedildiği, buna göre kazadaki sorumluların tespitine ilişkin ……. Hava Kuvvetleri Komutanlığı ……Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 30.12.2009 tarih ……. E. …… karar sayılı hükmü incelendiğinde mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişinin yeminli mütalaasında sanık ……’nın olay nedeniyle 6/8 oranında kusurlu bulunduğunun ifade edildiği, bilirkişinin kusura ilişkin değerlendirmesinin ceza hükmüne esas alınması ve …… hakkında verilen cezanın 03.06.2011 tarihinde kesinleşmesi karşısında …… plakalı …… marka kamyonun sürücüsü davalı …… ile kamyonun acente numarası…… police numarası ile sigortacısı olan davalı ……. Sigorta AS olduğu belirlendiğinden 390.694,70 TL hazine zararı için rücu davası açma zaruretinin doğduğunu, bu nedenlerle Jandarma Genel Komutanlığının Ankara …….Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. E. …… K. sayılı ilamına istinaden haksız eylem nedeniyle yaralanan dava dışı personele ödenen 390.694,70 TL tutarındaki hazine zararının, haksız eylem sorumlusu olan davalılardan müştereken ve müteselsilen rücu edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle: açılan davaya görev itirazında bulunduklarını, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, kabulü kapsamamak kaydı ile iş bu dava ile talep olunan miktara, konusu itibarıyla da zamanaşımı itirazında bulunduklarını, söz konusu zararlandırıcı olayın, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi 26.03.2004 tarihinde meydana geldiği, davacının kanundan doğan 10 yıllık dava ve talep süresinin 26.03.2014 tarihinde dolduğunu, davaya konu tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın zamanaşımı yönünden de reddini, söz konusu kazanın gerçekleşmesinde müvekkili şahsa kusur atfedilmesi ya da sorumluluk yüklenebilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkili şahsın, zorunlu askerlik hizmeti sırasında davacının emri altında bulunduğunu, bu nedenle davacının müvekkil şahsa rücu hakkı da bulunmadığını, müvekkili şahıs yönünden haksız ve hukuka aykırı iş bu dayanaksız davanın reddi ile, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Davanın niteliğine göre zamanaşımının başlangıç tarihi zarara neden olan haksız fiil tarihi olmayıp, haksız fiil sonucu doğan zararın zarar görene ödendiği tarihtir. Çünkü ortaya çıkan zararı ödeyen kişi ancak bu ödeme tarihinden sonra talep edebilme hakkına kavuşur ve bu süre bir yıldır.
Karayolları Trafik Kanunu Madde 109 – Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 26.03.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, araç içerisinde bulunan dava dışı ……..’nin yaralandığı, dava dışı ……..’nin meydana gelen kaza nedeniyle davalar açtığı ve açılan davalar sonucu 390.694,70 TL’nin 11.09.2014 tarihinde ödeme yapıldığı, …….. plakalı ……. marka kamyonun şoförü davalı ……’ın 6/8 oranında kusurlu bulunduğundan 390.694,70 TL’nin haksız eylem sorumlusu olan davalılardan müştereken ve müteselsilen rücu edilmesi talep edilmiştir.
Ankara …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esas …… sayılı kararı, Yargıtay …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esas ……sayılı ilamı ile 30/09/2013 tarihinde onandığı, dosyanın 23/11/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olan uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen tazminatın, kusurlu olan davalılardan rücuen tahsiline ilişkindir. Somut olayda zamanaşımının gözetilmesi gerekir. Eldeki davada, dava dilekçesi, kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasına göre olay tarihi 26.03.2004 olup davanın açılma tarihi ise 18/09/2017 günüdür. Buna göre davanın açıldığı tarih itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla TBK nun 73/1, KTK 109.maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TBK nun 73/1, KTK 109.maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın reddine,
2-Davanın niteliği gereği harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 29.391,68 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı …… vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı …… sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2019

Başkan……
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Katip ……
¸(e-imzalıdır)