Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/821 E. 2018/477 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/821 Esas
KARAR NO : 2018/477

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete 2011 yılına kadar çeşitli tarihlerde ve miktarlarda mühendislik hizmetleri sunduğu ve bunları faturalandırdığı, borçlu şirketin 2009 yılından itibaren borçlarını ödememeye başladığını, müvekkilinin borçlu şirkete defalarca mutabakat yazıları gönderdiğini, fakat hiç ödeme yapılmadığını, bu süreçte borçlu şirketin TMSF’na devredildiğini, müvekkilinin alacağının 2011 yılı öncesine dayanmasına rağmen icra takibinde faizi 2014 yılı sonundan itibaren işlettiklerini, bunun sebebinin borçlunun değişik tarihlerde vermiş olduğu mutabakat metinlerinin sonuncusunun 2014 yılında verilmiş olduğunu, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe borçlu tarafından itiraz edilen 377,83 TL asıl alacakile 9.896,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.273,96 TL’lik alacak yönünden itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline tebliğ edilen ödeme emri gereği şirket kayıtlarının incelenmesined 47.458,06 TL borç tespit edildiğini, bu nedenle ödeme emrine 377,83 TL yönünden itiraz edildiğini, müvekili ile davacı arasında ödemeleri belli bir vadeye bağlayan hiçbir sözleşme olmadığını, davacının takipten önce herhangi bir temerrüt ihtarı göndermediğini, muaccel hale gelmemiş bir alacak için icra takibi başlatması ve muacceliyet tarihinden önceki dönem için faiz işletilmesinin usül ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 47.838,89 TL asıl alacak, 9.896,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.732,02 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borcun 377,83 TL’lik kısmına ve işlemiş faize kısmi itiraz ederek takibin itiraz etmiş olduğu kısım yönünden durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin itiraz edilen kısım yönünden durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 02/04/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirkete ait 2010 – 2011 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olmadığını, davalının 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, takibe konu fatura muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığını, yine faturaların hangi tarihte kime teslim edildiğiyle ilgili dosyada delil bulunmadığı, muavin defter kayıtlarında yapılan tahsilatlarla ilgili belge görülmediğini bildirmiştir.
Takip dosyası, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; icra takibinin dayanağı faturaların …… Projesi tadilat işlemi, iskan işlemleri, kat irtifakı, temel üstü işlemleri bedeli olarak düzenlendiği, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gibi takibe konu faturaların da davalıya teslim edildiğinin dosya kapsamında ispatlanamadığı, her ne kadar davacı tarafça işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de eski TTK’nun 20.maddesinde geçerlilik şartıyken 6102 sayılı yasada ispat şartı olarak düzenlenen TTK’nun 18/3 maddesinin “tacirler arasında diğer tarafın temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılır.” şeklinde olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde sunulan mutabakat mektuplarının imzalı olmadığı, 07/03/2012 tarihli mutabakat mektubunun ise davalı tarafça mutabık değiliz ibaresinin yer aldığı, davacı tarafça 2014 yılından itibaren işlemiş faiz talep edilmiş ise de, bu tarih ve sonrasında da davalının yukarıda belirtilen madde gereğince usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü, davacı tarafça ispatlanamadığı, TMSF’nun davacı tarafça yapılmış taleplere ilişkin cevabi yazılarının da davalıyı temerrüde düşürecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 175,46 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 139,56 TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/05/2018

Katip …

Hakim …