Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/800 E. 2021/211 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/800
KARAR NO : 2021/211

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Şirketin muhasebe işlemleri için muhasebe müdürü davalı …’ye 12/03/2015 tarihinde vekaletname verildiğini, ancak vekilin bazı hatalı işlemlere yöneldiğinin tespit edilmesi üzerine 14/10/2015 tarihinde azledildiğini, söz konusu azil namenin 15/10/2015 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiğini, azledilme durumunun Türkiye genelinde yayın yapan ulusal gazetelerde ilan edilerek üçüncü kişilerin bilgisine sunulduğunu, azledilen vekilin müvekkilinden habersiz olarak şirket adına ……. Bank ……. Şube Müdürlüğünden, …… Bankası ……. Şube Müdürlüğünden ve ……. Bankası ……. Şube Müdürlüğünden çek karnesi aldığını ve bu karnelere ait çekleri imzalayarak irtibat içinde bulunduğu kişiler eliyle piyasaya arz ettiğinin öğrenildiğini, azledilen vekil hakkında sahtecilik eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğunu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… soruşturma sayılı dosyası ile takibat başlatıldığını, soruşturma dosyasındaki ifadeler incelendiğinde suç nitelikli eylemler ile müvekkiline ne denli zarar verildiğinin anlaşılacağını, …… BANK ……. şubesinnden alınan çeklerden ……. numaralı olan 25.000,00 TL bedelle doldurulup bankaya ibraz edilmesi üzerine menfi tespit talebiyle dava açmak gerektiğini, takibe konu çekin müvekkil şirket yetkilisinin imzasını içermediğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğunu ve herkese karşı ileri sürülebileceğini, yetkisiz kişi ile yapılan işlemin müvekkilini sorumluluk altına sokmayacağını, davalı lehtarın iyi niyet savunmasında bulunamayacağını, HMK m. 208/4 gereğince sahte imzanın sahibi …’nün de davalı olarak gösterildiğini, HMK m. 209 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, çekin ciro silsilesi bilinmediğinden diğer cirantalara karşı davalı sıfatı ile dava açma hakları veya dahili davalı olarak davaya dahil etme haklarını saklı tuttuklarını beyanla, davalı ……. Mobilya Yan Ürün. İml . Yapı. İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti.nin lehtar göründüğü …….-bank ……. Şubesi’nin 15/11/2015 keşide tarihli, ……. nolu ve 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E.- …… K. Sayılı dosyada, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu çekin ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile hacze gelindiğini, cebri icra tehdidi altında ödeme yapıldığını, bu sebeple haksız ödenen 34.360 TL’nin 20/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı ……. cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı … tarafından davacı adına keşide edilen çekler nedeniyle açılan çok sayıda dava dosyası mahkememizin ……. esas sayıla dava dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra her bir çek yönünden dosyalar tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiştir.
Büyükçekmece CBS ……. soruşturma sayılı dosyasında davalı … hakkında soruşturmanın devam ettiği davalı … ve …….’ın şüpheli sıfatı ile ifadelerinin alındığı anlaşılmıştır.
Dava; davacının dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti ve istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanılmış, konunun uzmanlık gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
06/08/2018 tarihli heyet raporunda özetle; davacının davalılardan ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. İle ticari ilişkisinin bulunduğunu, ancak davaya konu edilen 25.000 TL’lik çeke ilişkin davacı defterinde davalılardan ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti.’ne çıkışına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalı …….. Factoring A.Ş. Defterlerinde söz konusu çekin 11/05/2015 tarihinde 04/05/2015 tarihli Faktoring Sözleşmesine istinaden ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, davalı ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti.’nin faktoring işlemine istinaden sunduğu 06/05/2015 tarihli ……. seri nolu 23.131,94 TL’lik faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, diğer yandan davalı … tarafından yapılan işlemlerin faktoring işlemleri yönetmeliğine uygun olduğu, temsil yetkisi bulunmayan kimse (azlolunan ticari vekil) tarafından temsil yetkisi sona erdiği ve durumun ilan edildiği tarihten sonra düzenlendiğinden, söz konusu çekin davacı borçlu yönünden hükümsüz olduğu, temsile dayanan hükümsüzlük defi mudak de filerden olduğundan davalı cirantaya karşı da ileri sürülebileceği, çekin ileri keşide tarihli olması ihtimalinin (savunmasının) keşidecinin taahhüdünün geçerliliği yönünden önem arzettiği, bu hususta senede karşı senede ispat kuralı ve Yargıtay içtihadı gereği ileri tarihli çek keşide edilmesi olgusunun senet yahut kesin delillerle ispatı aranacak olup bu yönde davalı yanca sunulan belgelerin (teslim tutanakları) değerlendirilmesi hususunda ise yetkinin, delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemede olduğu, bu belgelere üstünlük tanınırsa çekin ileri keşide tarihli olarak vekilin azlinden önce düzenlenmiş olacağından keşideci davacının taahhüdünün hükümsüz olmayacağı ve bu halde menfi tespit talebinin kabul edilemeyeceği, menfi tespit talebi kabul edilsin edilmesin imzaların istiklali ilkesi gereği (TTK 677) keşidecinin taahhüdünün hükümsüzlüğünün dahi diğer imzaların sıhhatine halel getirmeyeceğinden çekin diğer imza sahipleri (lehdar, ciranta ve avalisder) yönünden borç doğurmaya devam edeceğinden, hak sahiplerinden alınarak davacıya istirdadının mümkün olmadığı kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti 04/10/2019 tarihli raporunda özetle; Çek’in ileri tarihli olduğunun davalılar tarafından delillerle ispatlanması gerektiği, ispat edilemediği için davalı …’nün vekaletten azledildikten sonra çek’in keşide edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, keşide tarihinin vekalet azlinden sonraki tarihi taşıması, azlin noterden yapılması ve gazetede ilan edilmesi ile çekin yetkisiz temsilci eli ile tanzim edilmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle çek’in ‘’yetkisiz temsilci tarafından keşide edilmiş çek’’ olarak yorumlanması gerektiği ve bu nedenle davacının sorumlu tutulamayacağı, Davacının çek nedeniyle sorumlu olmaktan kurtulsa dahi imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca, çek üzerinde imzası bulunan (avalist, ciranta gibi) diğer kişilerin sorumluluklarının devam edeceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre; davacının davalılardan …’ye 12.03.2015 tarihli ve Büyükçekmece …… Noterliğin …… yev. numarası ile vekalet vermiş olduğu, iş bu vekaletnamenin incelenmesinde; davacının davalı …’ye “milli ve yabancı bankalar ile özel finans kurumları nezdinde adına her türlü hesap açmaya, açılacak hesaplar ile bu güne kadar açılmış mevcut hesaplardan dilediği miktarda para çekmeye, çek karnesi talep etmeye, almaya, evrakları tanzim ve imzaya, çekleri ciro etmeye bankalarda açılan kredi hesaplarını tanzim ve imzaya” yönelik geniş yetkiler verildiği, davalı …’nün Cumhuriyet Savcılığında şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde davacı şirkette müdür olarak görev yaptığını şirket yetkililerinin vekaletinin kendisinde mevcut olduğu bu vekaletnameye istinaden … Bank, ……. Bank ve ……. Bankta hesap açarak şirket adına çek aldığını, bu 3 bankadan almış olduğu çekleri şirket adına ve çoğunlukla kendi ticari ilişkilerinde kullandığına dair ifade verdiği, davacı tarafından 14/10/2015 tarihli Büyükçekmece Noterliğinin ……. Yev. Numarası ile davalı …’nün azledildiği ve bu hususun gazetede ilan edildiği anlaşılmıştır. Davalı … duruşmalara katılamamış, davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle çekteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılamamış ise de davalı soruşturma dosyasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullandığını kabul etmiştir.
Davacı çekin yetkisiz temsilci tarafından tanzim edildiğini iddia etmektedir. Dava konusu çekin incelenmesinde çekin keşide tarihinin 15/11/2015 tarihi olduğu çekin azilname ve ilandan sonra keşide edildiği anlaşılmıştır. Çek ödeme aracı olup ticari hayat içinde ileri tarihli olarak keşide edilmesi mümkündür. Çekin ileri tarihli olarak tanzim edildiğini iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür. İncelenen ticari defterlerde söz konusu çekin davalı … şirketinin ticari defterlerine 11/05/2015 tarihinde yani davalı …’nün temsil yetkisi devam ediyorken kaydedildiği tespit edilmiş ise de, ticari defterlerin tek taraflı tutulduğu, ticari defterlere kaydın çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ispat için tek başına yeterli olmadığı, ayrıca dava konusu çekin lehdarının ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, çekin Faktoring Sözleşmesine istinaden davalı tarafından diğer davalı ……. .’ye verildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde dava konusu edilen 25.000 TL’lik çeke ilişkin davacı defterinde davalı ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti.’ne çıkışına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalının diğer davalı … Factoring A.Ş.’ye sunduğu 06/05/2015 tarihli ……. seri nolu 23.131,94 TL’lik faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı … şirketinin, yönetmeliğin 22/2 maddesinde kendisine yüklenen özen ve araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının bedelsizlik defini davalı … şirketine karşıda ileri sürebileceği, davalı …’nün soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde davacı şirket adına aldığı çekleri kendi ticari ilişkileri için kullandığını beyan ettiği, menfi tespit davasında alacağı ispat yükü üzerinde bulunan davalı ……. Mobilya Yan. San. Ürün İml. Yapı İnş. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin çeki hangi ilişkiye istinaden aldığını ispatlayamadığı ve benzer çok sayıda dosyanın bulunduğu anlaşılmakla, dava konusu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile, ödenen 34.360 TL’nin ödeme tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 34.360-TL’nin 23.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Dava konusu ……. Bank ……. Şubesi’ne ait 15/11/2015 tarih, 25.000 TL bedelli, ……. seri numaralı çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 2.347,13 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 586,79 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.760,34 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 586,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 614,49 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.553,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 5.154,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
10-Taraflarca peşin olarak yatırılan yargılama gider avansının bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı ……… vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır