Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/778 E. 2019/676 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/778
KARAR NO : 2019/676

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 23/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin …unvanı ile otomotiv sektöründe iştigal ettiğini, müvekkilinin davalı tarafa aralarındaki ticari ilişkin dolayısıyla farklı tarihlerde birden fazla adet fatura ile hizmet vererek, ticari kayıt ve defterlerine davalı adına borç kaydettiğini, davalı şirketin müvekkile olan mevcut borcunu ödemesi üzerine hakkında önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 18/01/2017 tarihinde icra takibine başlanılmışsa da yetkiye itiraz edilmesi üzerine takibe Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile devam edildiğini ve borçluya ödeme emri gönderildiğini borçlu firmanın borca ve takibe itiraz ettiğini, davalı ile müvekkil ile süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, davalı adına ….’e imza karşılığında teslim edildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile temerrüte düştüğünün kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğün de açılan takip tarihi itibariyle ticari faiz ödenmesine davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davacıya farklı tarihlerde ödeme yaptığını, davacı yanın müvekkiline teslim etmiş olduğu ürünlerin bedellerini aldığını ancak müvekkili ile davacı arasında sorunlar yaşanması nedeniyle ticari ilişkiyi sonlandırdıklarını, davacının icra takibine konu ettiği ürünlerin müvekkili tarafından teslim alınmadığını, sevk irsaliyesinde teslim alan olarak ismi geçen …’in bir dönem müvekkil şirket nezdinde çalıştığını ancak kısa bir süre sonra işten ayrıldığı, kaldı ki bu kişinin ürünleri teslim almaya yetkisi olmadığını, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilini cevaba cevap dilekçesinde özetle: İspat yükünün davalıya geçtiğini, tüm irsaliyeli faturaların …. tarafından imzalanmış ve bir kısmının ödenmiş olması davalı personelinin şeklen yetkisiz olsa bile TBK 547.maddesi gereği ticari temsilci olduğunun davalı tarafından kabul edilmiş olması, TTK 21/2 maddesine göre 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz edilmemiş olması nedenleri ile davalının faturalardan dolayı borçlu olduğunu ve borca haksız olarak itiraz ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle: İspat külfetinin taraflarına ait olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davaya konu edilen fatura ve buna ilişkin olarak düzenlenen sevk irsaliyesini kabul etmediğini bildirmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 6.974,66 TL asıl alacak, 444,25 TL faiz olmak üzere toplam 7.418,91 TL alcak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 30/05/2018 tarihli havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 ve 2017 yılı defter kayıtlarına işlendiği, rapor tarihi itibariyle davacının 6.974,66 TL alacağının olduğunu bildirmiştir. Davalının ticari defterlerine göre İstanbul … İcra Müdürlüğünün 18/01/2017 takip tarihli ….esas sayılı ve Bakırköy …İcra Müdürlüğünün 01/06/2017 tarihli …. esas sayılı dosyalarına istinaden davalının davacıya 6.974,66 TL borçlu olduğunu, tarafların ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğunu, davacının davalıya 10 adet toplamda 17.051,00 TL tutarlı olarak fatura düzenlemiş olduğunu ve bu faturaların davalı adına …. tarafından teslim alındığını, 10 adet faturaya karşılık yapılan ödemeler toplamının 9.132,43 TL olduğunu ve bu ödemelerin davacının kabulünde olduğunu, davalının davacıya 943,91 TL tutarlı satış faturası düzenlediğini ve bu faturanın da davacının kabulünde olduğunu bildirmiştir. Tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları neticesinde mahkememizce ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 03/05/2019 havale tarihli raporunda; … isimli kişinin davalı şirkette 19/05/2016 tarihinde işe başlamış olduğunu ve 01/09/2016 tarihinde işten çıkışının bulunduğunu, dolayısıyla 10 faturadan 9 unun teslim alındığının ispatlanmış olduğunu ancak 27/10/2016 tarihli 1.640,00 TL tutarlı fatura ile … isimli kişinin teslim almış olduğu bulunmakla birlikte davalının ödemesini yapmış olduğu faturaları da teslim alanın aynı kişi olması ve tüm faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması ve herhangi bir itiraz da bulunmaması nedeniyle kök raporundaki görüş ve kanaatini değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığını bildirmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.974,66 TL faturaya dayalı cari hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6.974,66 TL asıl alacak bakımından devamına,
2-Davacı lehine kabul edilen değer üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 476,44 TL harçtan peşin alınan 119,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 357,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 810,00 TL. (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gideri ile toplam harç gideri 155,11 TL ki toplam 965,11 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2019

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır