Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/760 E. 2019/641 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/760 Esas
KARAR NO : 2019/641

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının mali müşavir olup, müvekkilinin babasının muhasebe işlemlerini takip ettiğini ve ortaklaşa şampuan işi yapma vaadi ile borç para aldığını, ancak işin henüz tamamlanmadığını söyleyerek sürekli oyalayarak müvekkilinin babasından hileli yollarla kandırarak para aldığını, ancak işin henüz tamamlanmadığını söyleyerek sürekli oyalayıp, hileli yollarla kandırarak para aldığını, daha sonra işin gerçekleşmemesi üzerine müvekkilinin babasının parasının kendisine iade edilmesini, aksi halde onu şikayet edeceğini beyan etmesi üzerine davalının sahte düzenlenmiş çek verdiğini, vade tarihinde çeklerin sahte olması üzerine müvekkilinin babası …’ın göz altına alındığını ve bir gün sonra ifadesi alınarak serbest bırakıldığını, yine davalı tarafından müvekkilinin babasına adına 355.000,00 TL bedelinde sahte senet düzenleyip ciro ettirerek …adlı müvekkilinin hiç tanımadığı şahsa senedi verdiğini, bu şahsın da Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş Kararı ile müvekkilinin babasının tüm malvarlığına haciz koydurmuş olup, itiraz üzerine haczin durduğunu, davalının 355.000.00 TL’lik senedin meşru olduğunu yasal mercilere ispatlamak maksadıyla 13/07/2017 tarihinde saat 13:00 civarında müvekkile 2.000,00 TL olan borcunu ödemek için …. Bulvarın’da ki oğlu …’a ait işyerine çağırdığını, oğlunun dışarı çıkıp tekrar 2 kişi ile içeri girerek müvekkilinin kaçmasını engellemek maksadıyla kapıyı kilitleyerek müvekkilinin önüne boş kağıt ve senetler koyarak”Dediklerimizi yazıp imzalayacaksın, yoksa baban … ve seni vururuz” deyip müvekkilinin elindeki telefonu zorla alarak arama yapmasına engel olarak zorla 4 adet senet imzalattıklarını, bunun üzerine müvekkilinin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ve senetlerin iptali ile icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; sağlık nedenlerinden dolayı duruşmalara katılamadığını, savunmasını Uyap Vatandaş Portalı üzerinden gözleri hiç görmediği için büyük oğlundan yardım alarak savunmasını kaleme aldırdığını belirterek, davacı … ile babası …’ın birlikte tefecilik faaliyetlerinde bulunduklarını, davacı ve babasıyla 2014 yılından itibaren aile şirketine ait miktarı 2-3 milyon TL’yi bulan müşteri çeklerini kırdırdığını yani faiz karşılığı nakit paraya dönüştürdüğünü, bu zaman zarfında kendileriyle sahibi olduğu Esenyurt’ta bulunan 3 katlı bir işyerini satın alması konusunda anlaştıklarını, kendilerine şirketinin muhtelif müşteri çeklerinden yaklaşık 900 bin TL civarında değişik vadelerde çekler verdiğini, bu çeklerin tamamının …’ın …. bank …Şubesinden takasa konularak tamamı tahsil edildiğini, söz konusu 3 katlı işyerinin ikinci katında yani giriş katında bulunan kuru temizleme dükkanını elimde tahliye kararı var demesine rağmen tahliye edemediklerinden dolayı işyerini almaktan vazgeçtiğini, kendilerine vermiş olduğu parayı geri istediğinde paramı parça pörçük ederek yine şirket hesabına 6 ay zarfında yaklaşık 565.000 TL’sini 6-7 ay zarfında ödediklerini, tehditle yıldırmaya çalışarak paranın üzerine yatmaya çalıştıklarını, tehditlere boyun eğmeyip ısrarla paramı alacağımı belirterek istemem üzerine bana “sana 3 aylık bir senet vereyim” diyerek tarafıma 29/03/2017 vadeli 355.000 TL lik senedi 31/12/2016 tarihinde oturduğu sitede görev yapan daha önceden tanımadığı bir şahısla mimarobada bir cafeye gönderdiğini, senedin vadesi geldiğinde ise ödemeyerek imzasını inkar ettiğini, sonra benim ısrarla aramalarım ile oğlunun Büyükçekmece’deki güzellik salonuna geldiğini; anne babasının sağ lık problemlerinin olduğunu o yüzden ödeyemediklerini, babasından alıp borcu ödeyeceğini bildirmiş ve aralarında bir borç kapama sözleşmesi düzenleyerek parayı 4 taksitte yani ilk taksit 5.000 TL ikinci taksit 43.000 TL üçüncü taksit 60.000 TL dördüncü taksit 85.000 TL olmak üzere bu borçlarına karşılık kalan tutarı bu şekilde ödeyeceğini beyan edip borç kapama sözleşmesini, 4 adet senedi kendi yazısıyla düzenleyerek kendisine verdiğini ve gayet güzel ayrıldıklarını, fakat aradan 1 hafta geçtikten sonra bu şahsın Cumhuriyet Savcılığı’na giderek kendisine bu senetlerin silah zoruyla imzalatıldığı konusunda suç duyurusunda bulunduğunu, senetlerle ilgili menfi tespit davası açtığını, gerek ceza mahkemeleri gerek Cumhuriyet Savcılığı gerekse Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar tamamının lehine olduğunu, bu şahısların açmış oldukları menfi tespit davasına dayanak teşkil eden iddialarını da savunmasında açıkladığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, 31/07/2017 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 31/08/2017 vadeli 43.000,00 TL bedelli, 31/09/2017 vadeli 60.000,00 TL bedelli, 15/11/2017 vadeli 85.000,00 TL bedelli senetlerin zorla imzalatıldığı iddiasına dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanılmış, tanıklar dinlenilmiştir. Davacı vekili dava konusu senetlerin müvekkili tehdit edilmek suretiyle zorla imzalatıldığını iddia etmiş ve bu hususta Büyükçekmece CBS’nın ….soruşturma sayılı dosyasında şikayetçi olmuş ise de, celbedilen savcılık dosyasında 12/09/2017 tarihinde takipsizlik kararı verildiği, takipsizlik kararına yapılan itirazın 10/10/2017 tarihinde “…’un iddiayı doğrulamaması ve dosyaya sunulan CD içerisinde geçtiği belirtilen sözlerin tehdit unsuru taşımaması karşısında delil yetersizliğinden dolayı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın oluşa, eylemin niteliğine ve hukuka uygun olduğu anlaşıldığından itirazın reddine” karar verildiği, daha sonra 21/08/2017 tarihinde eldeki davanın açıldığı ve bu davada tanık sıfatıyla dinlettirilen …’un 12/01/2018 tarihli beyanı gerekçe gösterilerek tekrar soruşturma dosyasına itiraz edildiği, Bakırköy CBS tarafından tanık …’un mahkememizde verdiği ifade de şüpheli …’un müştekiyi tehdit ederek ondan senet aldığını bildirmiş, bu ifadeyi dilekçesine ekleyen müşteki vekili 19/01/2018 tarihle dilekçesinde yeni delil ortaya çıktığından yeniden soruşturma açılmasını talep etmiş ise de, tanık …’un 8 yıl …’un yanında çalışmış olup, 2018 yılının Ocak ayının 2’sinde işten ayrıldığını, tanık …’nin 2017 yılının Haziran ayında …’un yanında işten ayrılmış ve 3 aylık ücret alacağı bulunduğu, tanık …’un 11/09/2017 tarihli ifadesinde olay anında orada olmadığını belirtmesi 12/01/2018 tarihinde dinlenen tanık …’nin müştekiden senet alındığı sırada bekleme salonunda oturduklarını beyan etmesi karşısında tanık …’un ticaret mahkemesine verdiği ifade ve CBS’na verdiği ifadeye itibar edilmemesi gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verilmesinin mütalaa edildiği ve talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası, toplanan deliller, tanık beyanları, celbedilen soruşturma dosyası ve soruşturma dosyası içerisinde bulunan ifade tutanakları bir bütün olarak incelenip değerlendirildiğinde tanık …’nin ceza dosyasındaki 22/01/2018 tarihli ifade tutanağında içeride … ve … olarak 2 kişinin yer aldığını belirtmesi, tanık …’un 11/09/2017 tarihli ifadesinde; senet verildiği sırada yanlarında olmadığını beyan etmesine rağmen mahkememize sunduğu 12/01/2018 tarihli ifadesinde de soruşturma dosyasına daha sonradan sunduğu 22/01/2018 tarihli ifadelerinde yanlarında olduğunu beyan ettiği tanık ile davalı arasında alacak verecek ilişkisi nedeniyle husumet bulunduğu ve tanığın çelişkili ifadelerde bulunduğu dikkate alındığında beyanına itibar edilmemiş ve davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.295,95 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.251,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2019

Katip …

Hakim …