Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/746 E. 2018/1123 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/746
KARAR NO : 2018/1123

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Alacaklı …. derginin yayın hakları sahibi, davalı/borçlu ise logolu derginin yayın hakları sahibi, davalı/borçlu ise ….’in 2015 yılı Eylül sayısında reklamı yayınlanan firma olduğunu, tarafların reklam yayınlanması hususunda anlaştıklarını gösterir ordinolar ve yayınlanan reklama ilişkin görsel ise ekte sunulmakta olduğunu, davalı/borçlunun, davacı/alacaklıya tahakkuk eden borçları için 31/07/2017 tarihli, … seri nolu, KDV dahil 21.010,29 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, söz konusu fatura …. Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla 14/02/2017 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiğini, davalı/borçlu 14/02/2017 tarihinde tebliğ aldığı faturaya 8 gün içinde itiraz etmediğini ve fatura içeriğini kabul etmediğini, taraflar arasındaki reklam anlaşmasına istinaden de davalı/borçlu, davacı/alacaklıya 25/03/2016 ve 06/05/2016 tarihlerinde olmak üzere toplamda 60.000,00 TL ödeme yaptığını, 21.010,30 TL. Alacakları ile basiretli iş adamı gibi davranması kanun emri olan davalının itirazında kötü niyet olduğu tartışmasız olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın alacak konusu olduğunu, iddia ettiği, …. dergide 2015 yılı Eylül sayısındaki reklamlar davalı müvekkil için olmadığını, … Anonim Şirketi (Adres …. Mah. … cd. ….. Pl No:…. K:… D:…. Şişli) için yapıldığını, Bu sebeple dava konusu ticari işin bedelinin davalı müvekkilden talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş olan reklam sayfaları incelendiğinde, bu reklamların davalı müvekkilim için yayanlanmadığını açıkca anlaşıldığını, zaten bu hususta davacı taraf davalı müvekkilime fatura kesmiş davalı müvekkilin ise hizmeti kendisinin almadığını ve gerekçesi ile davacıya iade faturası kestiğini, davalı müvekkilimin kesmiş olduğu iade faturası davacı tarafından kabul gördüğünü, bu husus davacı ve davalı ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, bu husus davacı ve davalı ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, davacıya kesilmiş olan 01/11/2016 tarihli 057518 nolu 21.010,30 TL bedelli iade faturasını iş bu dilekçe ekinde sunduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu tarafından sunulan davaya cevap dilekçesi süresinde olmadığını, mahkeme tarafından …. barkod numarası ile gönderilen ve içeriğinde dava dilekçesi, delil listesi, ekler ve tensip zaptı yer alan ihtaratlı çağrı kağıdı, davalı/borçluya 21/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağını, davalı/borçlu bir reklam ajansı olduğunu, bu husus İstanbul Ticaret Odası bulunan iştigal konusu ile açıkça ortada olduğunu, davalının reklam vermek isteyen müşteriler edinerek, müşterilerinin talep ettiği reklamları, dijital yazılı ve görsel basın yayın organlarında yayınlatarak varlığını idame ettirdiğini, reklam ajanslarının amacının kendi reklamlarını cevap dilekçesinde yapılan reklamın olmadığı ve bu nedenle bedelinin de kendisinden istenemeyeceğini yönündeki beyan ve iddialarının yersiz olduğunu, yaşanan olayları eksik anlatımlar ile kendisini haklı çıkarma çabasındaki davalı borçlunun kötüniyetli olduğu anlaşıldığını, zira davacı/alacaklı reklam hizmetinin verilmesi sonrasında, davalı/borçlu adına 21/07/2015 tarih …. numaralı 5.900,00 TL bedelli ve 07/10/2015 tarih… numaralı 5.900,00 TL bedelli verilen reklam hizmetlerinin karşılığı ayrı ayrı fatura tanzim edilerek yine ayrı ayrı tebliğ edildiğini, kendisine tebliğ edilen faturaların sonrasında davalı/borçlu 25/03/2016 tarihinde 15.000,00 TL nakit çek ile 01/12/2016 tarihinde 30.000,00 TL çek teslim etmiş olup buna ilişkin hesap hareketleri davalı/borçlunun cari hesap tablosu ile sabit olduğunu, kendisine tebliğ edilen faturalara gereğince borcuna karşılık olarak toplamda 60.000,00 TL lik ödeme yapan davalı/borçlunun daha sonra hizmeti kendisinin almadığından bahisle borçu olmadığı yönündeki beyanları gereği yansıtmadığı gibi dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, davalı/borçlu kendisine usulüne uygun tebliğ edilen faturalardan sonra borcunun bir kısmını ödediğini, ancak kalan kısım borcu için ortada hiçbir sebep yokken 01/11/2016 tarihinde 21.010,30 TL lik kısım için iade faturasını ilgili yasa hükümleri gereğince defter ve kayıtlarına işleyerek, alacaklı tebliğ aldığı iade faturasını, ilgili yasa hükümleri gereğince defter ve kayıtlarına işleyerek alacaklı olduğu tutar için, mecburen yeni bir fatura tanzim etmiş ve davalı/borçluya tebliğ olduğunu, 14/20/2017 tarihinde tebliğ aldığı faturaya 8 gün içinde itiraz etmemiş ve fatura içeriğini kabu ettiğini, usulüne uygun fatura tebliğ rağmen ödeme yapmayan davalı/borçlu aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da söz konusu takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiği bahisle itirazın kötü niyetli olduğunu, icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişi Raporunda özetle; Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 21.010,30 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 12/10/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 ve 2017 yılı defter kayıtlarına işlendiği, rapor tarihi iitibariyle davacının alacağının olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, isticvab davetiyesi içeriğine göre; taraflar arasında çeşitli tarihlerde yapı malzemeleri alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım/hizmet karşılığında muhtelif faturalar düzenleyerek davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında işin zamanında yapılmadığı, eksik ve hatalı işçilik, kalitesiz malzeme kullanım nedenleriyle itiraz ettiğini beyan etmiş ise de ayıba ilişkin herhangi bir savunma ve delil ileri sürmemiş, irsaliyeli faturalardaki imzaların davalıya ait olup olmadığı hususunda davalıya ihtaratlı isticvab davetiyesi çıkartılmış, davalı usulüne uygun isticvaba da icabet etmemiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 60.000,00 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar duruşmada sehven kesin karar verilmiş ise de dava değeri kesinlikle sınırının üstünde olduğundan istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş olup, gerekçeli kararla kısa kararın farklı olamayacağı nedeniyle hüküm kısmında değişiklik yapılamamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLU ile;
2-Davanın Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına,
3-Davalının haksız itirazı nedeniyle davacı nedeniyle asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.435,22 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 253,73 TL. harcın mahsubu ile bakiye 1.181,49 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesap edilen 2.521,24 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşıhanan 1.428.60 TL. yargılama gideri (posta, tebligat, bilirkişi vs.) ile toplam harç gideri 289,73 TL. ki toplam 1.718,33 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye yargılama giderlerinin hükmün kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri uyarında dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır