Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/711 E. 2020/56 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/711
KARAR NO : 2020/56

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ: 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu şirkete ait alıcı ödemeli gönderinin …… gönderi numarası (airwaybill=havayolu taşıma senedi) ile Almanya’ya müvekkili şirket tarafından taşındığını ve alıcısına teslim edildiğini, bu sebeple müvekkil şirketin taşıma işini ifa etmiş olmakla taşıma ücretine hak kazandığını, davalı/borçlu şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturası ve vade farkı faturası toplam olan 1.474.37TL’sini tediye etmediğini, başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durdurduğunu belirterek, davanın kabulü ile davalı/borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalı/borçlu şirketin % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı ile müvekkil arasında müvekkili taşıma ücretini borçlandıran bir sözleşme olmadığını, davacının kusursuz teslimatı ve sonrasındaki aşamaları ispatlamak zorunda olduğunu, ödemezlik defi ileri sürdüklerini, davacı tarafından sunulan belgeleri ve iddiaların müvekkil aleyhine delil olarak değerlendirilemeyeceğini, davacı taşıyıcının teslimatı ispatlasa dahi ödemeli taşımada ödeme almadan, malı teslim etmesinin kendi kusuru olduğunu, bu kusurun itiraz sebebi olmasının yanında bu kusurdan kaynaklı zararın da takas-mahsup defi olarak ileri sürdüklerini, vade farkı olarak talep edilen tutarın, faiz ve faiz oranının haksız ve fahiş olduğunu, dosyaya sunulan ve yabancı dilde yazılmış bazı yazıların tercümesi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 1.474,37 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için taşıma ücreti faturası ve vade farkı faturasına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporunda; davacı şirketin incelenen 2016 yılı defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı ticari defterlerine göre davacı tarafından davalı şirkete iki adet fatura düzenlendiği, davalı şirketten tahsilat yapılmadığı, davalı şirketin 1.474,37 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde davacı şirkete ait herhangi bir kayıt olmadığı, davalı yanın açıkça işin görülmesine ve teslime itiraz ettiğini, bu durumda davacının işin görüldüğünü, taşıma bedelini alma sürecini işlettiğini, ama yine de alamadığını ispatlaması gerektiği, davacının alacaklı olduğunu sözleşmeye uygun olarak ispatlayamadığı sonuç ve kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dava ve cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde;
Her ne kadar davacı vekili davalı ile aralarındaki taşıma sözleşmesi uyarınca, alıcı ödemeli gönderiyi alıcısına teslim ettiğini, taşıma ücretine hak kazandığını ve bu nedenle 28/04/2016 tarihli taşıma ücret faturası ile 14/07/2016 tarihli “vade farkı ücreti” faturası nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla davalı hakkında takip başlatmış ise de, davacı beyanı ve sözleşme uyarınca taşıma sözleşmesinin “alıcı ödemeli” düzenlendiği, davacının gönderiyi alıcısına ödeme almadan teslim ettiği, alıcı ödemeli gönderilerde, alıcının ücreti ödememesi durumunda, gönderenden navlun talep edilebilmesi için, taşıyıcının gönderenden emir ve talimat alınarak ve sonuca göre hareket etmesi durumunda gönderenden ücret talep edebileceği anlaşılmakla, davacı tarafından alıcısına teslim edilen ve alıcısı tarafından ücreti ödenmeyen taşımada, davacının alıcıdan taşıma bedelini alma sürecini işlettiğini ama yine de alamadığını ispatlayamaması nedeniyle taşıma ücretine ilişkin fatura nedeniyle davacının talebinin reddine, taraflar arasında vade farkına ilişkin sözleşme veya teammül olduğunun dosya kapsamı itibariyle davacı tarafından ispatlanamaması nedeniyle vade farkı faturasına dayalı talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 23 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 1.474,70 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olarak verilen karar davacı ve davalının yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır