Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/70 E. 2018/366 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/70 Esas
KARAR NO : 2018/366

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine alacaklısının … olduğunu öğrendikleri 20/01/2017 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, alacaklıya müvekkilinin bu senet yönünden ticari ya da şahsi herhangi bir borcu olmadığını belirterek bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ve ortağı …. ile yapılan görüşmeler sonrasında müvekkilinin icra yapmaması ve hacizlerin durdurulması maksadıyla davaya konu senedin alındığını, davacının ortağına vermiş olduğu genel vekalet ve ortağı tarafından imza edildiğini, Terme Noterliği’nin 22/04/2016 tarih, … yevmiye no’lu vekaletnamesinin celbi gerektiğini, bu genel vekalette senet imzalama yetkisinin de mevcut olduğunu, senet üzerindeki imzanın …’a ait olup, bu kişininde vekaletle imzaladığının sabit olduğunu, ayrıca bu süreçte davacının kendisiyle de görüşmeler yapıldığını ve bilgisi dahilinde bu senedin imzalandığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından Terme Noterliği’nin 22/04/2016 tarihli vekaletnamesinde senet-bono düzenleme yetkisi verilmediğini, diğer iş ve işlemler için ….a verilen yetkileri düzenlediğini, bonodaki imzanında müvekkiline ait olmadığını, kötü niyetli olduklarına ilişkin iddiayı kabul etmediklerini, müvekkilinin kendi adına düzenlenen senet, bono olduğunu 18/01/2017 tarihinde öğrendiğini, durumdan haberdar olur olmaz, kendisi adına düzenlenmiş birden çok senet olduğundan endişe ederek ….’ı tüm yetkilerinden azlettiğini, … hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olduğunu, vekaletteki senet düzenleme yetkisinin varolduğunun vekalet metniyle sabit olduğunu, kaldı ki davacı tarafından iş bu imzayla ödenmiş evraklarda bulunduğunu bildirmiştir.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın….soruşturma sayılı dosyasının örneği celbedilmiş,….’ın 07/06/2017 tarihli savcılık ifadesinde; 20/01/2017 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli … adına düzenlenmiş senedi kendisinin düzenlediğini, altındaki borçlu şirket kaşesinin ortağı olduğu şirkete ait olduğunu, borçlu imzalarınında kendisine ait olduğunu, senet hamili olan …’in işyerlerine mal verdiğini, kendisininde işyerine alınan mal bedeli olarak bu senedi düzenleyip …’e verdiğini, bu senette herhangi bir sahteciliğin söz konusu olmadığını …. Kendisinin senetlerin düzenleme tarihinde borçlu şirketin ortağı ve …’nun vekaletnamesi ile şirket işlemlerini yapmaya yetkili olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Terme …. Noterliği’nin 22/04/2016 tarih, …. yevmiye no’lu vekaletnamesi celbedilmiş, vekaletnamenin incelenmesinde; ….’ın senet düzenleme yetkisinin olmadığı görülmüştür.
Dava , 20/01/2017 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli senetteki imzanın kabul edilmemesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Her ne kadar davacı tarafça senetteki imza inkar edildiğinden imza incelemesinde bulunulması talep edilmiş ise de, dosya muhteviyatından, …’ın savcılık beyanından ve davalı tarafında kabulünde olduğu üzere davaya konu senet üzerindeki imzanın ….’a ait olduğu, davalı tarafça da imzanın davacı tarafından atıldığı savunmasında bulunulmadığı dikkate alınarak esasa etkili olmayacağından imza incelemesi yapılmamıştır.
Davaya konu senet üzerindeki imzanın ….’a ait olduğu hususu taraflar arasında ihtilaf konusu olmayıp, uyuşmazlık …ın davacı adına senet düzenleme yetkisi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 40/2.maddesinde düzenlenen ” ancak karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiryor ya da hukuki işlemin temsilci veya temsil olunandan biriyle yapması farksız ise hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur” şeklinde olup, 548.maddesinde de ticaret temsilcinin yetkisinin kapsamı belirlenmiş ve “ticari temsilci iyi niyetli 3.kişilere karşı işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili sayılır” şeklindedir.
Alınan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, dava dışı ….’a verilen 22/04/2016 tarih, …. yevmiye no’lu vekaletnamede işyeriyle ilgili tüm faaliyetleri yürütme olanağı sağlayan geniş kapsamlı bir vekaletnameyle vekil olarak atanan dava dışı ….’ın tacir olan davacının ticari mümessili konumunda olduğu ve müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde de bulunma yetkisinin bulunduğu, vekaletnamede kambiyo senedi düzenleme yetkisinin verilmemiş olmasının hukuki durumunda bir değişiklik yaratmayacağı ve davacıyı bağlayacağı (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2010/404 esas, 2015/15334 esas, 2014/8520 esas sayılı içtihatları) anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuyla bakiye 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2018

Katip …

Hakim …