Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/681 Esas
KARAR NO : 2020/268
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 11/05/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında İstanbul Bahçelievler’de bulunan ve müteahhitliğini müvekkilinin üstlendiği taşınmazların asansör yapım işleri için sözleşme akdedildiğini, fakat yapılan inceleme sonucunda davalının işlemi sözleşme şartlarına ve TSE standartlarına uygun olarak yapmadığının anlaşıldığını, eksik işlemlerin tamamlanması hususunda müvekkili tarafından davalıya Bakırköy ….. Noterliği’nin 23/12/2015 tarih ve …. yevmiye sayılı ve Bakırköy ….. Noterliği’nin 10/06/2016 tarih ve …… yevmiye sayılı ihtarnamelerini keşide etmiş olmasına rağmen davalı tarafından olumlu bir girişimde bulunulmadığını, müvekkilinin bunun üzerine asansörlerin eksikliklerini tamamlattığını ve buna ilişkin 18/10/2016 tarihli ……. seri numaralı 10.000,00-TL bedelli faturaya istinaden alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini, davacı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmamasının davanın reddini gerektirdiğini, TTK 23/1. Maddesi gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde haklarının korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, muhteviyatı kabul edilmemekle birlikte davacı şirket tarafından gönderilen ihtarnamelerin incelemesinde 23/12/2015 tarihli ihtarnamenin yalnızca …… Mah. …. Sok. No:….. adresinde bulunan taşınmaza ilişkin olduğunu, oysa 10/06/2016 tarihli ihtarnamede ….. Sokak no:…. ile birlikte ….. Sokak No:…… ve …. Sokak No:….. adreslerinde bulunan 3 taşınmaza ilişkin olduğunu, davacıya müvekkili tarafından edimlerin teslim edildiği tarihte söz konusu taşınmazların bulunduğu Bahçelievler Belediyesi’nde ruhsat için asansörlerde yeşil etiket şartı aranmadığını, Belediyenin yeşil etiket uygulamasına geçmesiyle ihmalkarlığın faturasının müvekkiline kesilmeye çalışıldığını, sözleşme metninde yeşil etiket uygulamasına ilişkin her hangi bir ibare bulunmadığını, müvekkilinin 2015 yılında asansör inşaatını tamamladığını, bu asansörler için TSE yeşil etiket belgesi olmadan direkt ruhsat verildiğini, bu durumda müvekkiline yüklenebilecek her hangi bir sorumluluk bulunmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklı ödemelerini eksik yaptığını, müvekkilinin ticari ilişki devam ettiğinden bu meblağı talep etmediğini, sözleşmeden kaynaklı 5.000,00-TL alacaklı olduklarını, müvekkiline Noter aracılığıyla gönderilen ihtarnamelerden sonra müvekkilinin eksiklikleri bizzat cebinden karşılayarak yaptırdığını, üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, asansörlerde hiç bir teknik aksaklık bulunmadığını, asansörlerin çalışır vaziyette teslim edildiğini belirterek davacının haksız ve kötüniyetli davasının reddine, davacı aleyhine haksız ve kötüniyetle başlattığı icra takibinden ötürü %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri sunmuşlardır.
Dava; davacının, hizmet akdinin ayıplı ifa edildiği iddiası ile faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 10.000,00-TL asıl alacak, 60,41-TL işlemiş faiz ile toplam 10.060,41-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Makine Yüksek Mühendisi ve SMMM’den müteşekkil bilirkişiler 12/10/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2014 ve 2015 yılı defter kayıtlarına işlendiği, 2016 yılı defterlerinde dava dışı ……. Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasından alındığı iddia edilen hizmete ilişkin fatura kaydının yer aldığını, davalının 2014 ve 2015 yılı defterleri ile davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, asansörlere 2017 yılında yeşil etiket alındığını, asansörlerin çalışır vaziyette olduğunu, 2015 yılında sözleşme gereği yapıldığı anlaşılan asansörler için yeşil etiket aranmadığını, asansörlerin belediyeye sunup muayenesini yaptırmak işlerinin sözleşmenin Hususi Şartlar bölümünün 1. maddesine göre asansörcü firmaya ait olduğunu, asansör ruhsatının alınabilmesi için binada inşaat eksikliklerinin olmaması gerektiğini aksi takdirde asansör ruhsatının alınamayacağını, taraflar arasında C/H bazında alacak bor ilişkisinde bir uyumsuzluğun olmadığını bildirmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda mevcut bilirkişilerden ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişiler 03/12/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; 2015 yılında sözleşme gereği yapıldığı anlaşılan asansörler için yeşil etiket aranmadığını, 2016 ve daha ileriki yıllara ait asansör yönetmeliklerinde yeni değişiklikler yapıldığını, yapılan her yeni değişiklik nedeniyle 2015 yılında çalışabilen bir asansör için 2016 ve daha ileriki yıllar içinde değişen yönetmelikler gereği ilave eksikliklerin tespit edilerek asansörlerin çalışmalarının mavi veya kırmızı etiketlerle engellendiğini, yapılacak yeni değişiklikler için yeni bedeller oluştuğunu, 2015 yılında çalıştırılan bir asansörün bakımları yapılmış çalışır bir durumda olsa bile yeni yönetmelik değişiklikleri nedeniyle asansörlerin çalışmalarının engellendiğini ve yapılacak değişikliklerin yapılmasından sonra asansörlerin çalıştırılmasına izin verildiğini, açıklanan nedenlerle kök raporda belirtilen değerlendirmelerde değişiklik olmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, taraflarca sunulan delillere, ilgili kurumlardan gelen müzekkere cevaplarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; taraflar arasında asansör yapım işine dair sözleşme akdedildiği, davalının bu sözleşme kapsamında davacının müteahhitliğini üstlendiği taşınmazlarda asansör inşaatını tamamladığı anlaşılmaktadır.
Bahçelievler Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nce sunulan müzekkere cevabi yazısında; Asansörlerin tescili periyodik kontrolleri ve Asansörde Renkli Etiket Uygulaması ve Asansör Yönetmeliğinin 01-24 Kasım 2015 tarih ve 29396 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, 01/01/2016 tarihinden itibaren asansörlerin kontrollerinin …… standardınca akredite olmuş A tipi muayene kuruluşları tarafından yapılması ve etiketlenmesinin sağlandığını, 24 Haziran 2015 tarih ve 29396 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği hükümlerine göre yürütüldüğünü bildirmiştir.
Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliği; Garanti Belgesi başlıklı 11. maddesinde “(2) Asansör monte eden tarafından piyasaya arz edilen her asansör, piyasaya arz edildiği tarih itibarıyla en az 3 yıl süreyle garanti edilir. (3) Garanti süresi boyunca, o asansörü piyasaya arz eden asansör monte eden veya onun yetkili servisi tarafından asansörde değiştirilecek olan aksam veya parça. Söz konusu değişimin yapıldığı tarih itibarıyla en az iki yıl süre ile garanti edilir.”, kapsam başlıklı 2. Maddesinde “Bu Yönetmelik; 29/06/2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliği (2014/33/AB) kapsamında piyasaya arz edilen asansörleri ve Asansör Yönetmeliği (2014/33/AB)’nin yürürlüğe girmesinden önce monte edilmiş olan asansörleri kapsar” hükümleri yer almaktadır. Somut olayda Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliği gereği garantörlüğün devam ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar işlemin yapıldığı tarihte yeşil etiket uygulamasının bulunmadığı belirtilmişse de Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliği gereği garanti kapsamında eksiklikleri gidermekle yükümlüdür.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 10.000,00-TL faturaya dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının kısmen iptaline, işlemiş faizler bakımından faturanın tebliğiyle davalının temerrüte düşürüldüğüne dair delil sunulmaması nedeniyle bu alacak kalemi bakımından davanın kısmen reddine, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.000,00 TL asıl alacak bakımından devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı lehine kabul edilen değerin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek 2.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 683,10-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 171,81-TL harcın mahsubuyla bakiye 511,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 171,81-TL peşin harç olmak üzere toplam 203,21-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.736,10-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1725,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 38,50-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 0,23-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 60,41-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı şirket yetkilisi ve vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2020
Katip …
(e-imzalıdır)
Hakim …
(e-imzalıdır)