Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/672 E. 2019/644 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/672 Esas
KARAR NO : 2019/644

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
MAHKEMEMİZ DOSYASI ve BİRLEŞEN DOSYALAR YÖNÜNDEN
KARAR TARİHİ : 02/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan alkollü sürücü … idaresindeki ….plakalı aracın dava dışı ….’a ait…. plakalı aracın arka kısmına çarptığını, çarpmanın etkisiyle bu aracında önünde bulunan yine dava dışı…. idaresindeki …. plakalı araca ve yine bu aracında kendi önünde bulunan dava dışı …. idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle dava dışı ….’a ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının tazmini için müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, hazırlatılan ekspertiz raporuna göre bu araç için 14.332,50 TL ödendiğini, davalının önündeki araçları güvenli ve yeterli mesafede takip etme ve alkollü araç kullanma yasağına ilişkin kuralları ihlal etmesi nedeniyle %100 kusurlu olduğunu, bu nedenle dava dışı…. plakalı araç sürücüsüne ödenen tazminatın tamamından davalının sorumlu olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalıya karşı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyasıyla birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasındaki davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete…. nolu ZMMS poliçesi gereğince sigortalı ve 1.87 promil alkollü sürücü …. idaresindeki …. plakalı otobüsün 06/09/2016 tarihinde …. Köprüsü üzerinden otoban istikametinde seyir halinde iken ön bölümleri ile önünde kırmızı ışıkta bekleyen … idaresindeki …. plakalı aracın arka kısmına çarpması sonucu çarpmanın etkisi ile bu aracın ön bölümleri ile önünde beklemekte olan …..’in sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, yine çarpmanın etkisi sonucu bu aracın da önünde beklemekte olan…. idaresindeki …. plakalı aracın arka kısımlarına çarparak maddi hasara sebebiyet verdiğini, Kaza Tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda alkollü araç sevk eden ve KTK’nun 56/1-c ve KTK 48 md deki kuralı ihlal eden otobüs sürücüsü ….’in asli ve % 100 kusurlu olduğunu,kaza sonrasında …. plakalı araçta meydana gelen 14.831,00 TL tutarındaki hasar bedelinin kasko sigortacısı ….AŞ tarafından ödendiğini, TTK 1472. md. hükmüne göre müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucu şirketler arasında mutabakat sağlandığını ve mahsuplaşma yoluna gidildiğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından sevk ve idaresi nedeniyle sigorta genel şartlarının ihlal edildiğini, davalı sigorta ettirene rücu hakkı doğduğunu,ödenen 14.831,00 TL hasar bedeline ilişkin olarak gönderilen rücu mektubunun sigorta ettiren davalıya 11/04/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, rücuen tazminat alacağının tahsili hususunda davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini,ancak borçlunun kazaya karışan otobüsü 29/08/2017 tarihinde noter huzurunda yapılan satış sözleşmesi gereğice …’e sattığını ve kazanın yaklaşık 1 hafta sonra meydana geldiğini, malik sıfatı bulunmadığından tazminat ile sorumlu tutulamayacağından bahisle borca ve takibe itiraz ettiğini, ancak KTK’nun 94. Md ne göre ” sigortalı aracın işleteninin değiştiği hususunun 15 gün içinde sigortacıya bildirmek zorunda olduğunu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde feshedebileceğini, sigortanın fesih tarihinden itibaren 15 gün sonrasına kadar geçerli olduğunu” bu yasal düzenlemeye göre davalının sorumluluğunun devam ettiğini, icra dosyasına vaki itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini,eldeki davanın aralarında bağlantı bulunan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyasıyla birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasındaki davacı vekili dava dilekçesinde özetle; rücuen tazminat alacakları olan 13.040,53 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili için sigorta ettiren …. aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun yasal süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve alacağı geciktirmeye yönelik olduğunu, söz konusu itirazın iptaline, takibin devamına, iş bu davanın HMK 166 maddesi gereği Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu aracın maliki ve işleteni olmadığını, söz konusu trafik kazasının müvekkilinin aracı satışından sonra gerçekleştiğini, noter kanalıyla araç mülkiyetinin devrinin yapılmış olmasının yeterli olduğunu, tescil kaydının yapılmasının mutlak koşul olmadığını, söz konusu kazanın araç mülkiyeti dava dışı …’te iken gerçekleştiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava ve birleşen davalar, davacı sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı bulunan… plakalı aracın dava dışı 3.kişilere vermiş olduğu zararlar nedeniyle yapılan ödemelerin rücuen tahsili talebiyle davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 14.332,50 TL asıl alacak, 558,97 TL faiz olmak üzere toplam 14.891,47 TL, … plakalı araçta oluşan değer kaybı ödemesi için,
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 14.831,00 TL asıl alacak, 255,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.086,83 TL, ….plakalı araçta oluşan hasar bedeli ödemesi için,
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 13.040,53 TL asıl alacak, 332,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.373,06 TL, …. plakalı araçta oluşan hasar bedeli ödemesi için,
alacaklar ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emirlerinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek her bir dosya yönünden takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takiplerin durdurulmasına karar verildiği, bu kararların alacaklıya tebliğ edilmediği, davaların yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 09/05/2018 havale tarihli trafik kusur uzmanı ve nöroloji uzmanı tarafından sunulan bilirkişi raporunda; …. plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşmasında %100 kusurlu olduğu, sürücüde saptanan alkol düzeyi ve kusurluluk durumu birlikte ele alındığında kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği bildirilmiş, gerçek hasar miktarının tespiti için alınan 22/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; …. plakalı araçta eksper tarafından tespit edilen KDV hariç 12.478,82 TL olan toplam hasar tutarının dosya kapsamındaki hasar ile uyumlu olduğu; …. plakalı araçta tespit edilen KDV hariç 7.625,02 TL toplam hasar tutarının hasar ile uyumlu olduğu, …. plakalı araçta 15.811,00 TL değer kaybı meydana geldiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davanın davacı sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı bulunan …. plakalı aracın dava dışı 3.kişilere vermiş olduğu hasarlar nedeniyle yapılan ödemelerin rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, dava ve birleşen dosya davalısı olan …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde dava konusu aracın 29/08/2016 tarihli araç satış sözleşmesi ile …’e satıldığı, trafik kazasının aracın noter kanalıyla satışından sonra gerçekleştiği ve kazanın gerçekleştiği esnada aracın …’in idaresinde olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini beyan etmiş ise de, davalı….’nin kazaya sebebiyet veren… plakalı aracın sigorta ettireni olduğu, TTK’nun 1263.maddesine göre, sigorta sözleşmesi hiçbir şekle tabi tutulmamış ise de, sözleşme yapmaya ehil kişilerin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıyla sigorta sözleşmesinin kurulacağı kuşkusuzdur. Sözleşmenin yazılı bir belgeye bağlanması ancak ispat açısından önem taşır ve 6100 sayılı HMK’nun 200.(mülga 1086 sayılı HUMK 288) maddesinde düzenlenmiş şekilde ispatı gerekir. Sigortacının TTK. 1265 ve 1267 maddeleri uyarınca imzalı bir sigorta poliçesini belli bir süre içerisinde sigortalıya vermesi zorunludur. TTK.1265, 1267 ve 1295/1 maddeleri birlikte incelendiğinde sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalının ikametgahına götürülerek ona vermek, dilerse bir suretini sigortalıya imzalattırılarak almakla yükümlü olduğu görülecektir. (Yargıtay … Hukuk Dairesi 01/03/2010 gün,….E., …K., 14/02/2011 gün,….E., ….K. sayılı kararları)
Davaya konu trafik kazası 06/09/2016 tarihinde meydana gelmiş, araç davalı tarafından Bakırköy … Noterliği’nin …. yevmiye, 29/08/2016 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı …’e satılmıştır.
2918 sayılı yasanın “sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler” başlıklı 94.maddesi uyarınca sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerlidir.
Somut olayda; aracın mülkiyetini KTK’nun 20/d maddesine uygun bir şekilde kaza tarihinden önce devretmiş ise de, sigorta ettiren olan davalı malik, aracın satışını usulünce davacıya bildirmediğinden sigortacının sigorta poliçesi nedeniyle rücu istemiyle açtığı dava da ve birleşen davalarda husumetin davalıya yöneltilmesi gerektiğinden davalının husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Sigortalı aracın alkollü sürücünün sevk ve idaresinde olduğu sırada hasarlandırılan kazaya karışmış olması nedeniyle sigortalıya rücu talebinde bulunmuştur.
2918 sayılı KTK’nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
O halde, tazminatın rücu için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına ödenen tazminatın rücuya tabi olmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda rücu şartlarının oluştuğunu ispat yükü TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, ödenen tazminatın sigortalıya rücu şartları oluşacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve…-….; YHGK 7.4.2004 gün ve ….-….; YHGK 2.3.2005 gün ve ….; YHGK 14.12.2005 gün ….sayılı ilamları).
Somut olayda, oluşan hasarın salt alkolün etkisi altında oluşup oluşmadığının saptanması için bir nöroloji uzmanı ve bir kusur uzmanından oluşacak bilirkişi kurulundan, olayın oluş şekli, yol ve hava durumu ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirilip, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da etkili olup olmadığının tesbiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmış, 09/05/2018 havale tarihli raporda; kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği ve sürücü …’in %100 kusurlu olduğu tespit edildiğinden davacının dava ve birleşen davalar yönünden rücu talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır.
Gerçek hasar durumunun tespitine ilişkin aldırılan 22/10/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; asıl dosyanın konusu olan … plakalı araç için tespit edilen değer kaybının 15.811,00 TL olduğu bildirilmiş olup, talepten fazlaya karar verilemeyeceği dikkate alınarak davacının takibinde 14.332,50 TL asıl alacak talebinde bulunduğu ve ödeme tarihinin 30/11/2016 tarihi olduğu, ödeme tarihinden itibaren hesaplanan yasal faizinin 558,97 olarak bulunduğu, davacının asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.891,47 TL yönünden talebinde haklı olduğu anlaşıldığından asıl dava yönünden davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden; takip konusunun …. plakalı araç için ödenen hasar bedeline ilişkin olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile ekspertiz raporunda belirtilen miktarın hasar ile uyumlu olduğu, hasar bedelinin KDV hariç 12.478,82 TL olarak belirtildiği görülmüş ise de, raporda eksper tarafından tespit edilen hasarın piyasa rayiçlerine uygun olduğu belirtildiğinden ve 17/10/2016 tarihli eksper raporunda; sayfa 8/8’de hasar miktarı 14.831,21 TL olarak belirtildiğinden bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla, mahkememizce tekrardan bir ek rapor alınmasına gerek görülmeyerek bilirkişi raporunda eksper ile eksper raporunda tespit edilen hasar ile gerçek hasarın uyumlu olduğu bildirildiğinden hasar miktarı taleple bağlı kalınarak 14.831,00 TL olarak alınmış, ayrıca ödeme tarihinden itibaren yapılan faiz hesabının doğru olduğu, bu haliyle davacının asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.086,83 TL yönünden talebinde haklı olduğu anlaşıldığından birleşen dava yönünden davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden; takip konusunun…. plakalı araç için ödenen hasar bedeline ilişkin olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile ekspertiz raporunda belirtilen KDV hariç 7.625,02 TL olan toplam hasar tutarının hasar ile uyumlu olduğu bildirilmiş ise de, takipteki talebin 13.040,53 TL asıl alacak istemli olduğu anlaşıldığından eksper raporu incelendiğinde bir kısım KDV’li, bir kısım KDV’siz hesaplamanın yapıldığı ve genel toplamın 7.625,02 TL yazılmasına rağmen bunlardan yalnız 416,31 TL’ye KDV tutarı hesaplandığı ve bu rapora istinaden 4.043,00 TL, 3.857,08 TL, 491,25 TL ve 4.649,20 TL’lik ödemeler yapılmış ise de, bunlardan 491,25 TL’sinin ekspertiz raporunda gösterildiği(416,31 + 74,94 TL), 3.940,00 TL’ye KDV eklendiğinde 4.649,20 TL olduğu ve 3.268,71 TL olarak bulunan miktara KDV eklendiğinde 3.857,08 TL olarak bulunduğu, bu miktarların KDV’siz toplamının 3.268,00 + 3.940,00 + 416,31 TL’nin toplamının 7.624,31 TL olduğu ve ekspertirz raporunda belirtilen miktara ulaşıldığı, bunların KDV’li toplamının ise 8.997,53 TL olarak bulunduğu, davacı talebinin ….plakalı araç için ödenen hasar bedeline istinaden yapıldığı, bu konuda alınan bilirkişi raporu ve ekspertiz raporunda KDV hariç 7.625,00 TL değer belirlendiği dikkate alındığında, KDV dahil olmak üzere mahkememizce yapılan hesaplamada tespit edilen 8.997,53 TL üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, ödemeler daha önceki tarihe ait ise de, faizin takipte 23/01/2017 tarihinden itibaren başlatıldığı dikkate alınarak buna göre yapılan faiz hesabında işlemiş yasal faizin 229,44 TL olduğu ve davacının 8.997,53 TL asıl alacak, 229,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.226,97 TL yönünden talebinde haklı olduğu anlaşıldığından birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının bu miktar yönünden iptali ile takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememiz dosyası yönünden davanın kabulü ile 14.332,50 TL asıl alacak ve 558,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.891,47 TL yönünden davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile 14.831,00 TL asıl alacak, 255,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.086,83 TL yönünden davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile 8,997,53 TL asıl alacak, 229,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.226,97 TL yönünden davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takibe vaki itirazın bu miktar yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Mahkememiz dosyası yönünden alınması gerekli 1.017,23 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 254,31 TL harcın mahsubuyla bakiye 762,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden alınması gerekli 1.030,58 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 257,65 TL harcın mahsubuyla bakiye 772,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası yönünden alınması gerekli 630,29 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 228,38 TL harcın mahsubuyla bakiye 401,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Mahkememiz dosyası yönünden davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 254,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 285,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 257,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 289,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 228,38 TL peşin harç olmak üzere toplam 259,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dava dosyası ve mahkememiz dosyası ile birleşen dosyalar yönünden davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.318,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.096,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Mahkememiz dosyası yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2019

Katip …

Hakim …