Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/656 E. 2019/539 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/656 Esas
KARAR NO : 2019/539

.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 29/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; …. sıra numarası ile davalı kooperatif ortağı olduğunu, tüm mali yükümlülükleri yerine getirdiğini, 4’lü … Blok, ….. Bodrum kat …. no’lu atölyenin kendisine tahsis edildiğini, proje de 406 metrekare olması gereken işyerinin 32 metrekare olarak eksik teslim edildiğini, zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, eksik olarak teslim edilen işyeri nedeniyle, eksik olan kısım için belirlenen fark bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin …. esas, …. karar sayılı ilamı ile ” Dosyadaki verilere göre, tapuya tescil 2006 yılı olarak görünmekteyse de, tescil edilen tapunun proje tapusu olması ihtimali karşısında, bu nedenle proje bitmeden tesliminde gerçekleşemeyeceği ve dosyaya sunulan …. …. Bildirim Suret’ine göre ilk vergilendirmenin 2014 yılında başladığı göz önüne alındığında, dosya kasamına göre, işyerinin davacıya teslim edildiği tarihin saptanamamış olduğu, bu açıdan, mahkemece, öncelikle, dava konusu iş yerinin, davacıya teslim tarihinin kesin olarak belirlenmesinden sonra zaman aşımı definin yeniden TBK 147/4 maddesi çerçevesinde değerlendirilerek buna göre karar verilmesi gerektiğinden mahkememiz kararı kaldırılmış olup, istinaf kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama neticesinde taraflara teslime ilişkin delillerini sunmaları istenilmiş ve bu doğrultuda ilgili yerlere müzekkere yazılarak gösterilen tanıklar dinlenilmiş ise de, dosya kapsamı ile dava konusu taşınmazın fiili olarak teslim edildiği tarih, davalı tarafından ispatlanamadığından ve TBK 147/4 maddesine göre öngörülen 5 yıllık sürenin teslim tarihinden itibaren başlatılacağı dikkate alındığında ilk vergilendirmenin 2014 yılında yapıldığı da göz önünde bulundurularak zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş, eksik olarak teslim edilen işyeri nedeniyle eksik kısımlar için talep edilen fark bedeli alacağına ilişkin davada uyuşmazlığın çözümü için teknik inceleme yapılması gerektiğinden dosya inşaat bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi 19/03/2019 havale tarihli raporunda; dava konusu taşınmazın 09/01/2019 tarihli mimari projesine göre toplam net alanının 238 m² olduğunu, bağımsız bölüm içinde yapılan değişikliğin inşaat yapım süresi içerisinde olup sonradan yapılmadığını, dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçildiği, taraflar arasında düzenlenen hisse senedinde işyerinin 318.00 m² olduğu, bu alanın bağımsız bölüm net alanımı ,brüt alanımı veya bağımsız bölüm genel brüt alanı olduğunun belirtilmediği tespit edilmiş bu nedenle herhangi bir karşılaştırma yapılamadığını, dava konusu taşınmazın net alanı ölçülmüş ,mevcutta mimari projede asma kat seviyesinde WC üstü olarak gözüken alanın bağımsız bölüm kullanım alanına katıldığı, kat mülkiyetine esas teşkil eden onaylı mimari projesinde yasal kullanım alanının toplam net 238,00 m² mevcut durum alanının toplam net 280,00 m² olduğu bu durumda taşınmazın kat mülkiyetine esas teşkil eden tapu alanından 42.00 m² daha büyükolduğu ve bu değişikliğin inşaat yapım süresi içerisinde yapıldığı, sonradan yapılmadığı bildirilmiş olup, bilirkişi raporu yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden rapora yapılan itirazlar reddedilerek rapor hükme esas alınmış ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere dava konusu taşınmazın tapu alanından daha büyük olduğu ve davacının iddiasının subut bulmadığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 853,88 TL harcın mahsubuyla bakiye 809,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 5.850,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya iadesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip …

Hakim …