Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/612 E. 2018/368 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/612 Esas
KARAR NO : 2018/368

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Sigorta Şirketi’ne … numaralı kasko poliçesi ile sigortalanan…. plakalı aracın, 17/04/2014 tarihinde park halinde iken …. Ltd. Şti’ ne ait benzin istasyonunda çalışan …. tarafından hareket ettirilmesi ile park halinde olan başka bir araca çarptığını, araçta hasar oluştuğunu, oluşan 2.025 TL hasar bedelinin sigortalıya 06/06/2014 tarihinde ödendiğini kazanın oluşumunda davalı…. Ltd. Şti’ %100 kusurlu olduğunu belirterek İstanbul ….İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işyerinde çalışan kişilerin gelen müşterilerin araçlarını kullanma ve muhafaza etme gibi bir mecburiyetleri ve kendilerine bu konuda yüklenen bir görevlerinin bulunmadığını, işyeri olarak bu konuda müşterilere verilen veya taahhüt edilen bir hizmetde bulunmadığını, davacı şirketin müşterisinin kaza halinde kusuru baştan kabul etmiş olduğunu, davacının kendi kusuru nedeniyle uğradığı zarara katlanmak zorunda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, sigorta şirketi tarafından yapılan rücuen tahsil talebi ile başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
İstanbul ….İcra müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.025,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, durdurma kararının davacıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına içeriğine göre; davacı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın 17/04/2014 tarihinde park halinde bırakılan davalıya ait benzin istasyonunda çalışan …. tarafından hareket ettirildiği ve başka bir araca çarpması nedeniyle hasara uğradığı, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 2.025,00 TL ödeme yapıldığı, sigortalı …’nın tanık olarak alınan beyanında aracı şoförü….’ın kullandığı, kendisinin olayı görmediğini, şoförün anahtarı benzini doldurduktan sonra aracı parketmesi için oradaki çalışana verdiğini, şoförün sabah park yerinden aracı almak üzere geldiğinde aracın çarpma nedeniyle hasarlandığını gördüğünü ve tutanak tutulduğunu beyan etmiş, celbedilen SGK kaydına göre davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılan ….’ın tanık sıfatıyla talimat yoluyla alınan beyanında kazaya karışan aracı görmediğini, kimin kaza yaptığınıda bilmediğini, kazayı kendisinin yapmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili talebiyle takip başlatılmış ise de; sigortalıya ait …. plakalı aracın şoförü tarafından aracın park edilmesi için davalı şirket çalışanına anahtarın verildiği ve dava dilekçesine ekli 17/04/2014 tarihli şoför …. ve şirket yetkilisi ….’in imzalarının bulunduğu belgede otobüsün park halindeki tırın kasasına takılarak istemeden …. plakalı araca hasar verdim yazısına rağmen tanık ….’a beyanında meydana gelen kazayı kabul etmediği, ancak hemen hemen tüm benzin istasyonlarında araç anahtarlarının çalışanlara verilmemesi yönünde uyarı levhaları bulunmakta olup, davalının davacının sigortalısına ait aracı park etme gibi bir hizmeti bulunmadığı da sabit olduğundan yapılacak bir imza incelemesinin sonuca etkili olmaması nedeniyle imza incelemesine gidilmemiş ve davalının adam çalıştıran olarak sorumluluğu kapsamında üzerine yüklenecek bir kusur bulunmadığı, anlaşıldığından sigortalıya yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğu ve davalıya rücu edilemeyeceğinden davanın reddine, davacı takip başlatmaktan kötü niyetli görünmediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebininde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 34,59 TL harcın mahsubuyla bakiye 1,31 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2018

Katip …

Hakim ….