Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/600 E. 2018/825 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/600 Esas
KARAR NO : 2018/825

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 08/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/07/2016 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin taşıma işini üstlendiğini, sözleşme gereği araçların boşultılması için öngörülen sürenin 48 saat olup, bekleme süresi aşıldığı takdirde araç başına günlük 350 EURO bekleme ücretinin taşıyıcıya ödeneceğini, taşımayı gerçekleştirecek araçların serbest süreden sonra 46 gün bekleme yaptığını, bakiye 30 günlük bekleme ücreti alacağının tahsili için kesilen fatura bedelinin ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmede belirtilen şartları yerine getirmediğini, yükleme ve taşıma süresini ihlal ettiğini, yazılı talimatlara aykırı hareket ederek yükü teslim ettiği, boşaltmanın müşterinin insiyatifine teslim edildiğini, yükün boşaltılmasına davalı engel oluyormuş gibi gösterip, müşteriden de müvekkilinden farklı miktarlarda bekleme talebinde bulunularak haksız kazanç elde etmek istediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 84.630,00 TL asıl alacak ile 916,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 85.546,82 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 03/04/2018 havale tarihli raporunda; somut olayda gönderen dava dışı Alman firma olup, akdi ve birinci taşıyıcının davalı; ikinci-müteakip ve fiili taşıyıcının ise davacının olduğu, taşımanın CMR konvensiyonu hükümlerine tabi olduğunu, dava konusu taşımada asıl navlun ve buna eklenen tüm ödemeler bakımından gönderene karşı alacaklının davalı firma olduğunu, davalı bu alacağı ödemelerden, kendi gelirini düşerek, davacıya anlaştıkları şekilde bedelleri ödemek durumunda olduğunu, somut olayda navlun bakımından…. ifadeleri navlun peşin ödendi kaydı olup, taşıyıcının asıl gönderenden navlun talep edemeyeceğini işaret ettiğini, fiili taşıyıcı davacının navlun ve sair bedeller bakımından tek muhatabının davalı olacağını, davacının müteakip-fiili taşıyıcı sıfatı ile yaptığı taşıma süreci sonunda, 20.09.2016 tarihinden itibaren fiilen 19.10.2016 ve hukuken 21.10.2016 tarihine kadar davalının-akdi taşıyıcı sıfatı ile verdiği emir ve talimatı ile yükü teslim etmediği ve araçların yüklü bekletildiği, taşıma süreci başlangıcı ve taşıma sürecinde gecikmelerin işbu dava konusu olmadığı, davalıya karşı, asıl yük ilgililerince yönelen gecikme kaynaklı zarar iddiası da bulunmadığı, bu nedenle davalının gecikme kaynaklı savunmalarının 20.09,2016 tarihinde teslime hazır yük gözetilerek ileri sürülemeyeceği, davalının emir ve talimatı ile beklenen ve 2 gün {48 saat) akdi boşaltma süresini aşan 30 günlük varma yeri beklemesinden davacının 21.000,00 EURO akdi bekleme alacağına hak kazandığı, akdi olarak bunu davalı üstlenmiş ise de; bunun asli sorumluluğunun yük ilgililerinde olduğunun gözetilmesi gerektiği, yani davalının ödemeden sorumlu olması için öncelikle bu bedelleri dava dışı yük ilgililerinden tahsil etmiş veya etme hakkını koruyor olması gerektiği, ancak davacının sözleşmeye aykırı bir şekilde yük ilgilileri ile (gönderen ve alıcı) İletişime geçerek, pazarlıklara girişerek ve davalıdan emir ve talimat almaksızın malı gönderilene teslim ettiği gözetilerek; fiili taşıyıcı davacının bekleme ücretini akdi üst taşıyıcısı olan davalıdan talep ve dava edemeyeceği, davacının bekleme ücreti alacağı iddiasını artık yükün ilgilisi gönderen veya gönderilene karşı ve TTK m.863/3.fıkra kapsamında uygun bir ücret-makul bir miktar gözetilerek talep edebileceği, davacının yasal hapis hakkını kullanmayarak malı gönderilene teslim etmesinin yol açtığı zararlardan biri olan bekleme ücreti alacağının tahsil edilememesi de dahil olmak üzere olası zararlardan davacının sorumlu olacağı, davacının düzenlediği faturanın davalı yanca alınarak, ticari defterlere işlenmiş olması halinde, davalının itiraz etmediği faturadan dolayı borçlu olabileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar doğrultusunda tarafların defter ve belgeleri inceletilmek suretiyle aldırılan 01/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının ve davalının 2017 yılı ticari defterlerinin delil niteliği bulunduğu, faturanın davalı defterlerine kayıtlı olmadığı, davalı tarafça takibe konu faturanın BA formunda bildirilmediği, taşıma bilirkişisinin teknik değerlendirilmesinde kök rapor tespit ve değerlendirmelerinin devam ettiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında 22/07/2016 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığı, davacının müteakip fiili taşıyıcı sıfatı ile yaptığı taşıma süreci sonunda 20/09/2016 tarihinden itibaren fiilen 19/10/2016 ve hukuken 21/10/2016 tarihine kadar davalının akdi taşıyıcı sıfatı ile verdiği emir ve talimatı ile yükü teslim etmediği ve araçların yüklü bekletildiği, davacı tarafça beklemeden kaynaklı ücretin tahsili amacıyla düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında faturanın davalı defterlerine kayıtlı olmadığı, kaldı ki, faturanın tebliğine ilişkin evrakında dosya içeriğinde bulunmadığı fatura davalıya tebliğ edilmiş olsa dahi fatura tebliğinin tek başına borç doğurucu bir işleme sebebiyet vermediği, fatura konusu bekleme ücretine davacının hak kazanıp kazanmadığına ilişkin alınan bilirkişi raporunun yeterli teknik incelemeyi içerir hükme esas alındığı, bu doğrultuda davacının hapis hakkını kullanmayarak ve davalının da bu hakkı kullanması engellenecek şekilde davalının emir ve talimatı olmaksızın malı gönderene teslim ettiği, davacının CMR senedine göre müteakip fiili taşıyıcı olduğuda dikkate alınarak bekleme ücretini akdi üst taşıyıcı olan davalıdan talep ve dava edemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.033,20 TL harcın mahsubuyla fazla alınan bakiye 997,30 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 9.593,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2018

Katip …

Hakim …