Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/577 E. 2022/643 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/577 Esas
KARAR NO : 2022/643

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından davalıya bir kısım ödemeler yapıldığını, 2016 yılı itibariyle cari hesabın borç bakiyesi verdiğini, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında tanışmış olup, aralarında imam nikahı bulunduğunu ve 2017 yılının ilk aylarına kadarda nikah ilişkisinin sürdüğünü, davacının kurduğu …. Doğal Ürünler İşletmesine müvekkilinin gayri resmi ortak olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 04/12/2013 tarihinde ….. adlı işletmeyi kurduğunu, davacının müvekkilinin markası adı altında üretilen ürünleri kendi şirketine fatura ederek pazarlayıp sattığını, davacının müvekkiline yıpranma bedeli, nikah ilişkisi ve marka kullanımından kaynaklı olarak 20/06/2016 tanzim tarihli, her biri 20.000,00 TL bedelli 8 adet senet verdiğini, daha sonra senetlerin imza kısımları yırtılarak tahrifata neden olunduğunu, takibe konu edilen banka havalelerinin taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişki neticesinde gönderilmiş ödemeler olmayıp, davacının cari hesap alacağı bulunmadığını, yapılan ödemelerin …. Doğal ürünler isimli firmanın tarafı olduğu iş ve işlemler için yetkili müdür sıfatına haiz davalıya gönderilen ödemeler olduğunu, taraflar arasında iş ortaklığının yanı sıra aile ilişkisininde mevcut olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 61.799,28 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosyada daha önce alınan 19/06/2020 tarihli kök ve 25/06/2021 tarihli revize rapor, 12/04/2021 tarihli ek rapor teknik olarak yeterli görülmeyip, taraf itirazlarını karşılamadığından dosya başka bir bilirkişiye tevdi edilerek 31/03/2022 tarihli rapor alınmış, raporda; her ne kadar dava dilekçesinde talep konusu alacağın alış-veriş kapsamında cari hesap alacağı olduğu belirtilmişse de, gerek davacının ve gerekse davalı defterlerinden, dava konusu alacağın dosyasına sunulan 9 adet faturadan kaynaklanmadığının anlaşıldığı, 9 adet faturanın 2014 yılına ait olduğu ve bu faturaların her iki tarafın defterine göre mahsup kaydının yapıldığı, esasen davacının cari hesap bakiyesini oluşturan alacağın 20.000,00 TL’sının 2015 yılında devredilen ….. plaka sayılı otomobilin devrine ve yine 2016 yılında davalıya gönderilen paralara ilişkin olduğu, 2016 yılında davacı tarafından davalıya gönderilen paralar davalı defterlerine işlenmemişse de, dosyasına sunulan banka dekontlarından bu paraların davalı hesabına gönderildiğinin anlaşıldığı, buna karşılık davacının davalıya karşı düzenlemiş olduğu iki adet fatura ve 20,00 TL havale mahsup edildiğinde, davacının otomobil devrinden ve davalıya gönderilen paralardan dolayı toplam 61.799,28 TL alacaklı olduğu sonucuna varıldığı, ancak, davalı vekilinin, tarafların iş ortaklığı yaptığı, davalının göndermiş olduğu tutarların müvekkilinin iş ortaklığından ve/veya nişanlılık (aile) ilişkisinden kaynaklı alacak ödemeleri olduğu yönündeki beyanlarının kabul edilmesi durumunda, bu alacakların iadesinin istenemeyeceği yönünde kanaat hasıl olması durumunda ise, sadece otomobil devrine ilişkin 20.000,00 TL alacaktan davalının karşı fatura alacakları mahsup edildikten sonra 2.143,28 TL bakiye alacağın talep edilebileceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe davalı tarafça taraflar arasında gayri resmi bir ortaklık ve evlilik ilişkisi bulunduğu, yapılan ödemelerinde bununla ilgili olduğu beyan edilmekle duruşmada dinlenen davalı tanığı …’in beyanlarından da davacı ile davalı arasında karı koca ilişkisi bulunduğu, 5-6 yıl şahsi ilişkinin devam ettiği, ayrıca davacının davalı yanında çalışıp işyerinin idaresini yaptığı belirtilmekle, davacı tarafçada taraflar arasındaki aile ilişkisi inkar edilmemiş olup, bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere cari hesapta gözüken ödemelerin davacı tarafça sunulan 2014 yılına ait faturalara dayanmadığı, 2014 yılı faturalarından kalan bakiye tutarın yıl sonunda mahsup kaydının yapıldığı, 2015 yılında 20.000,00 TL tutarlı fatura düzenlenip, bu faturanın 2016 yılına borç bakiyesi olarak devredildiği, davacının davalıya yapmış olduğu havale tutarının 59.676,00 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde yapılan incelemede davacıdan mal alımına yönelik ilişkinin sadece 2014 yılında gerçekleştiği, 2015 yılında taraflar arasında ortaklık ilişkisine dayalı ve 1 adet ….. marka aracın satışına dayalı bir ilişki olduğunun anlaşıldığı, davalı defterlerinde 2014 yılına ait faturaların mahsup kaydı yapılarak hesap bakiyesinin sıfırlandığı, davacı defterlerinde ise 55.035,58 TL için borç devri yapıldığı, davacı defterlerinde 2015 yılında sadece araç satışına ilişkin 20.000,00 TL mahsup kaydı bulunduğu, davalı defterlerinde 62.400,00 TL ödeme kaydı bulunduğu, davacının davalıya 4.800,00 TL ödeme kaydı olup, net ödeme tutarının 57.600,00 TL olduğunu, davacının, davalının ticari defterlerinin muhasebe usul ve tekniğine uygun yapılmamış olduğu, davacı defterlerine göre 2014 ve 2015 yıllarında, 2016 yılına devreden tek alacağın araç bedeli olan 20.000,00 TL olduğu, sonuç olarak taraflar arasındaki alacak ilişkisinin faturaya dayanmadığı, 1 adet araç ve davacı tarafından davalıya gönderilen havalelere ilişkin olduğu, taraflar arasında iş ortaklığı yanında aile ilişkiside bulunduğu beyan edilmekle yapılan ödemelerin ticari ilişki kapsamı dışında yapıldığı davacı tarafça ispatlanamamış olup, kaldı ki, havale bir borç ödeme aracı olup, aksinin havaleyi gönderen tarafça ispat edilmesi gerektiğine ilişkin kural dikkate alındığında davacı tarafça davalıya açıklama kısmı boş bir şekilde gönderilen ödemeler nedeniyle alacaklı olduğu ispatlanamamış ve davacı defterlerinde kayıtlı araç bedelinden davalının karşı faturaları mahsup edildiğinde bakiye 2.143,28 TL asıl alacak yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 2.143,28 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 428,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 146,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 31,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 115,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.165,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 75,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 110,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 106,37 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.143,28 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 8.555,37 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kabul edilen miktar yönünden kesin, reddedilen kısım yönünden 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin(davacı vekili e-duruşma) yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …

Hakim …