Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/570 E. 2019/738 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/570 Esas
KARAR NO : 2019/738

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 29/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil ürünlerinin satışı ve ihracatı ile ilgilendiğini, satışa konu ihraç edilen ürünlerin üretiminin bazı aşamalarını harici şirketlere ücret karşılığı yaptırdığını, ihraç edilmek üzere sipariş aldığını “… , … , …” model ürünlerin ham maddesini temin ettiğini, dikimi ve ütülenerek paketlenmesi için davalı şirketle anlaştığını, davacı tarafın piyasa değeri 57.072,2 EURO olan, yarı mamul halde, 15956 parça ürünü 02/02/2016 tarih ve …. nolu sevk irsaliyeleriyle davalı şirkete eksiksiz biçimde teslim ettiğini, davalı tarafça ürünlerin tamamlandığı müvekkile bildirilmiş olup, davalı iş yerinde müvekkil müşterisi ….” şirketi yetkilisi tarafından 10/03/2016 tarihinde teslim öncesi yapılan incelemede; ürünler üzerinde makine izi, sökük görüntüsü, kesim ve dikiş hatası, defo bulunduğu, ürünlerin iplik temizliğinin yapılmadığı, hatalı olduğu ve karışık paketlendiğinin tespit edildiğini, bu hata ve eksiklikler nedeniyle siparişin müşteriye teslim edilemediği, müşteri tarafından eksikliklerin giderilmesi için süre tanındığı, davalı tarafın ise hatayı düzeltip ürünleri ayıpsız şekilde teslim edeceğini bildirmiş ise de müvekkili üretimin durumunu sorduğunda bilgi verilmediğini, ürünlerin teslim edilmediğini, müvekkil tarafından Büyükçekmece …Noterliği’nin … yevmiye ve 01/04/2016 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek ürünlerdeki ayıbın giderilmesi ve ayıpsız şekilde teslimi, aksi halde ürün bedeli olan 57.072,2 EURO ödenmesi talep edildiğini, fakat 02/04/2016 tarihinde ihtarname tebliğ edilmiş ise de halen bir cevap verilmediğini, ürünlerin de teslim edilmediğini, müvekkili şirket tarafından yeniden kumaş alınmış, başka bir üretici de ürünler imal edilerek ihracat yapılmaya çalışılmışsa da müşteri tarafından ürünlerin kabul edilmediğini, müvekkilinin satışı gerçekleştiremediğini, davalı tarafın kusurlu ve ayıp üretimi ile ilişkisi nedeniyle müvekkilinin siparişi teslim edemediğini, maddi kayıp yaşadığını, müşterisi ile ilişkisinin sona erdiğini, ticari itibarının sarsıldığını ve ürünleri halen teslim alamadığını belirterek şimdilik 10.000 EURO’nun, 02/04/2016 ihbar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin 02/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamede dikimi için anlaşıldığı belirtilen ürünler dışında dava dilekçesinde ayrıca 6114 adet …. tişörtlerinde olduğunu beyan ettiğini, yine ihtarnamede dikimin gecikmesi nedeniyle ürünlerin yeniden başka yerde dikimi yapılarak ihracının yapıldığını ancak burada gecikme nedeniyle bir zarar oluştuğu ifade edilmiş ise de davacının talep edebileceği sadece teslim edilen kumaş bedelleri olduğunu, müvekkili tarafından muhatap firmadan seri …. sıra numaralı, 04/02/2016 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim alınan 6114 adet …. tişörtler müvekkili tarafından imalatının yapılıp muhataba teslim edildiğini, muhatap tarafından teslim alınan tişörtlerin ihraç edildiğini, ancak muhatap tarafından ihracı gerçekleştirilen tişörtler ile ham kumaş olarak teslim alınan pantolon ve şortların imalat bedelinin müvekkilince muhataba fatura edilmesine rağmen fatura bedelinin muhatap tarafından müvekkiline ödenmemesi üzerine Bakırköy ….Noterliği’nin 05/04/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin düzenlenerek davacının bilinen tüm adreslerine dava dilekçesinde belirttiği adresler ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde yazılı adresine tebliğe çıkarıldığını, ancak davacı tarafça ihtarnamenin tebliğ alınmadığını, davacının tüm adreslerine müvekkili ve çalışanları tarafından gidilerek davacının dikimi yapılan ve yapılacak olan mallarının dikim ücretinin ödenmesinin istendiğini ancak davacı şirket yetkilisi …. ve eşinin tüm görüşmelerden kaçındığını, yine aynı ihtarnamede müvekkili ile muhatap firma arasında varılan anlaşma gereği muhatap tarafından müvekkili tarafından imalatı yapılıp teslim edilen ve teslim edilecek ürünlerin imalat bedelleri müvekkilinin …. Bankası A.Ş. …. Şubesi hesabına ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibarent 3 gün içinde ödenmesi halinde tüm ürünlerin imalatı yapılarak 5 gün içinde pantolon ve şortların teslim edileceği, aksi takdirde sadece ham kumaş bedeli dışında sorumluluk kabul etmeyeceklerini, davacı tarafından Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında zayi edilmiş malın tazmin alacağı talepli ilamsız icra takibi yapıldığını ve taraflarında icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının davalıya sipariş etmiş olduğu ürünlerle ilgili ayıplı üretim, ayıbın giderilmemesi ve ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zarar talebinin subut ve miktarı istemine ilişkindir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 59.129,31 TL zayi edilmiş malın tazmini alacağı ile asıl alacak ve 5.339,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 64.469,18 TL alacaktan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, bildirilen tanıklar dinlenilmiş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali müşavir ve Tekstil bilirkişisinden oluşan 16/04/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; tekstil fason işçilik ödemelerin piyasa teamülüne göre genel olarak fason çalışan işletmelerin finansal yapıları güçlü olmadığından, ürünün hazır edilmesi ile peşin ya da kısa gün vadeli olabildiğini, taraflar arası fason işçilik için bir anlaşma dosyaya sunulmadığı, dosyaya sunulan belgelerin mali inceleme için yeterli olmadığı bildirilmiş olup, yapılan itirazlar doğrultusunda 08/04/2019 tarihli ek rapor alınmış, ek raporda tekstil teknik değerlendirmeleri ve kanaati kök rapordaki gibi olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, tanık beyanları, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı tarafça davalıya fason dikim için verilen ürünlerin ayıplı olduğu, davalı tarafça dikilen ürünlerin müşterisi tarafından kabul edilmeyerek satışının gerçekleştirilemediği, davalının kusurlu ve ayıplı üretimi nedeniyle müvekkiline siparişi teslim edemediği ve maddi kayıp yaşadığından bahisle davalıdan alacak talebiyle eldeki davayı açmıştır. Büyükçekmece ….Noterliği’nin 01/04/2016 tarihli davacının davalıya gönderdiği ihtarda sadece …ve ….pantolon için hatalı üretim yapıldığı ihtar edilmiş olup, davalı bu kumaşları dikim ücretleri ödenmediğinden hiç dikmediğini, dava konusu olmayan …. tişörtlerin imalatı yapılarak davacıya teslim edildiğini, pantolon ve şortların fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle Bakırköy ….Noterliği’nin 05/04/2016 tarihli ihtarının keşide edildiğini, davacının bilinen tüm adreslerine tebliğe çıkartıldığını, ancak tebliğ alınmadığını bildirmiştir. Davacının pantolon ve şortlara karşı ileri sürdüğü ayıp iddiası davalı tarafça söz konusu ürünlerin dikiminin ücretleri ödenmediğinden hiç yapılmadığı belirtilerek kabul edilmemiş, davacı ise müvekkili ile davalı arasındaki anlaşmanın kumaşın davacı tarafından teslimi, imalatın davalı tarafından yapılması, kumaşın ihracı ile davacı tarafından bedelin tahsili anında davalının ücretinin ödenmesi şeklinde olduğunu, ticari teamülünde bu şekilde olduğunu, davalı beyanının aksine imalatın davalı tarafından yapıldığını ancak hatalı ve kötü işçilik eseri ürünlerin teslim alınmadığını bildirmiştir. Uyuşmazlığa ilişkin dinlenilen davalı tanığı … yeminli beyanında; “tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğinden davacı ve davalıyı haricen tanıdığını, mesleki olarak davalıyı işyerinde ziyarete gittiği bir esnada davacının sipariş vermek üzere geldiğini, hatta daha önceden vermiş olduğu bir parti siparişin karşı tarafa teslim edildiğine ilişkin konuşmalara şahit olduğunu, davacı şirket yetkilisinin ödemeyi peşin olarak yapacağını, bir yerden para beklediğini, akşama ödemeyi yapacağını söylediğini duyduğunu, nitekim siparişin verildiği tarih yoğun tekstil faaliyetlerinin olduğu bir dönem olduğundan peşin olarak ödenme tekstilde bir teamül olduğunu, yani yoğun dönemde sipariş kabulleri peşin ödeme doğrultusunda kabul edildiğinden ödemeler peşin olduğunu, davacı şirket yetkilisinin çok fazla taahhütte bulunması ve daha önce aynı sektörde çalışan bir tanıdığımdan davacıya iş yapmasına rağmen ücretini alamadığına ilişkin bilgisi olduğundan davalıyı bu konuda uyardığını, davacının ödeme yapmayabileceğini söylediğini, davalı şirket yetkilisiyle muhattap olduğunu, bu konuda sorun yaşamayacağını davalının söylediğini,s onuç itibariyle de davacının daha önceden de söylediği gibi ücretini ödemediğini davalıdan duyduğunu, Hatta bu nedenle ücreti ödenmediğinden dikim işleminin yapılmadığını dükkana gittiğimde de ham maddenin bekletildiğini gördüğünü, davalı ilk parti dikimini yapmış olduğu malın bedelini de alamadığından kendisinin de uyarması üzerine davacıya bedelin peşin olarak ödenmemesi halinde dikimi gerçekleştiremeyeceğini söylediğini, kendisinin şahit olduğu konuşmada ilk grup malın dikilerek teslim edildiğini, yüklendiğine ilişkin konuşmalara şahit olduğunu, hatta davacı şirket yetkilisi … Bey ile davalı arasında geçen konuşmada davalı işçilerin ücretini ödeyemeyeceğini belirterek ilk parti dikimin yapıldığından bunun ücretinin ödenmesini, gönderilen ikinci parti ürünün dikiminin de peşin olarak ücretin ödenmesi durumunda başlatılacağını söylediğini, davacı şirket yetkilisi de bunun üzerine bir yerden para beklediğini ve akşama kadar göndereceğini söylediğini, hatırladığı kadarıyla olay 2016 yılının şubat, mart aylarında gerçekleştiği, davacının ödeme yapmadığı ve tanıdığı olan şirketin … olduğunu,” ifade etmiş, yine dinlenilen davalı tanığı … yeminli beyanında;” davalıyla aynı sektörde çalıştığından kendisini tanıdığını, davacının davalıya vermiş olduğu sipariş nedeniyle de davacıyı tanımış olduğunu, hatta daha sonra kendisinin de davacıya iş yaptığını, ve ücretini alamadığından icralık olduklarını, davacının davalıya vermiş olduğu ilk parti sipariş sonrası 2. ve 3. parti sipariş için davacı şirket yetkilileri … bey ve …. hanım davalının işyerine görüşmek için geldiklerinde … ile birlikte kendisinin de orada olduğunu, kendisinin davalıyla sürekli makina vs alışverişinde olduğundan bu nedenle gün içerisinde sürekli yanına uğradığından davalının dikmiş olduğu birinci parti malın teslim edilmesine rağmen ücretin ödenmediğini kendisinden duyduğunu, kendisi oradayken davacı şirket yetkililerinin gelmiş oldukları konuşmada davalı ücretin peşin olarak ödenmesi aksi takdirde üretime geçilmeyeceği hususunu davacıya belirttiğini, zaten sektörde tanınmayıp ilk defa iş yapılan firmalarla güven oluşması adına peşin çalışılmasının bir teamül olduğunu, davalıda ilk kez davacıya iş yaptığından ücretini peşin olarak istediğini, ancak ödeme yapılmadığından diğer teslim edilen ürünler için dikim yapılmadını” bildirmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; dava konusu uyuşmazlığın ….ve …. nolu kumaşlara ilişkin olduğunu, bu ürünlerin müvekkili şirketin müşterisi …. tarafından davalı iş yerinde kontrol edilerek incelendiğini, ayıplı olduğu için ürünlerin teslim alınmadığını bildirmiş, ibraz edilen 10/03/2016 tarihli kontrol kartlarında Meta2 ve Meta3 başlıklı kontrolcünün …. adına …. olduğu görülmüş, bu kartların davalı tarafça 10/03/2016 tarihinde düzenlendiği, ihtarın ise 01/04/2016 tarihinde çekildiği, ayrıca kartlarda davalının beyanı ve imzası olmadığı, kartların davalı ile ilişkili olduğunun anlaşılamadığı, bu nedenle davacı vekilinin ….’nın dinlenilmesine ilişkin talebinin dosyanın esasına bir katkı sağlamayacağı, davacı ile müşterisi arasındaki düzenlendiği belirtilen kartların her zaman düzenlenmesi mümkün olup, davalı tarafça atılmış bir imza ya da kartları onaylayıcı bir bilgi olmadığı anlaşıldığından davalının bu konudaki talebi reddedilmiştir. 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda tekstil fason işçilikte ödemelerin piyasa teamülüne göre peşin ya da kısa gün vadeli olduğu bildirilmiş, tanık beyanlarıyla da fason işçilikteki piyasa teamülünün peşin ödeme olduğu kanaatine varılmıştır. 08/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı tarafından sunulan birer ürünün kalite kontrol değerlemesi için yeterli olmadığı, bu nedenle incelemeye konu edilmediği bildirilmiş olup, her ne kadar …. tarafından tutulan kontrol kartlarına göre kök rapordaki görüşünü bildirmiş ise de bu kartların taraflar arasında düzenlenmemiş olması davacının imzasını taşımadığı, dava dışı davacı müşterisi tarafından tutulduğu iddia edilmiş olup, bu hususun dahi ispata muhtaç olduğu, kaldı ki ; ürünlerin bu kartlara göre ayıplı olduğu kabul edilse dahi davacının ibraz ettiği ve müşterisi …. tarafından davalının iş yerinde düzenlendiğini belirttiği ve ayıbın tespit edildiğini iddia ettiğini, kontrol kartlarının 10/03/2016′ da düzenlendiği ve davalıya yapılan ihtarın ise 01/04/2016’da gönderildiği ve eser sözleşmesine ilişkin ayıbın tespit edildiği tarihten itibarin ihbar süresinin geçtiği dosya kapsamıyla sabittir. Davacı tarafından noter kanalıyla gönderilen ihtar öncesinde davalıya ayıbı ihbar ettiğini, ispata ilişkin başkaca bir delil sunulmamıştır. Davalı tarafça dikime konu kumaşların bir kısmının kendisinde olduğu bildirilmiş ise de; dava kumaş bedeline ilişkin olmayıp, ayıp iddiasına dayalı uğranılan zarara ilişkin olduğundan ve davacı tarafından ayıp iddiası ya da taksitli ödeme iddiası ispat edilemediğinden davacı tarafça davalıya teklif edilen yeminin de davalı tarafça yerine getirilip, davacı ile yapılan kesim dikim işinde peşin satış olarak anlaşıldığı, davacı ödeme yapmadığından kesim dikim işlerinin yapılmadığı hususunda yemin edildiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 669,99 TL harcın mahsubuyla bakiye 625,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.665,52 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı şirket yetkilisi, davacı vekili, davalı asil ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/07/2019

Katip …

Hakim …