Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/56 E. 2018/866 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/56 Esas
KARAR NO : 2018/866

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, cari hesap ekstresi ve faturalar tahsil edilemeyince, müvekkili şirket adına İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….E.sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketin 19.164,52 TL müvekkili şirkete borçlu olduğunun anlaşılmış olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E.numaralı dosyasına vaki itirazının iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu fatura muhteviyatı mallar için sipariş ile birlikte malların ödemesinin çek ve kredi kartı ile yapıldığını, faturaların ise davacı şirketçe 2 – 3 ay sonrasında gönderildiğini, ödemelere dair ödendi makbuzlarının müvekkiline gönderilmediğini, davacının makbuzları göndermesi için kendisine ihtarname yollandığını, ancak gönderilmediğini, davacı, hesap ekstresinde ödemeleri göstermeyerek alacakları tekrar talep ettiğini, icra takibine konu bir alacak bulunmadığını, alacağın 835,48 TL olup, bunun nedeninin de verilen ürünlerin arızalı çıkanlarının kabul edilmemesinden kaynaklandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 19.164,52 TL asıl alacak ile 1.852,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.016,92 TL alacaktan, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08/05/2018 havale tarihli raporunda; davalının ticari defterlerine göre 19.772,16 TL cari hesap borcu olduğu, tarafların ticari defterleri karşılaştırıldığında düzenlenen faturalar yönünden bir çekişmenin bulunmadığı, 01/02/2015 tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin davalıya verildiği ve 22/06/2015 tarihinde tahsil edildiği, çek bedelinin cari hesaptan düşülmesi gerekirken düşülmediği, davalı tarafından 18/03/2015 tarihinde müşterisi ….’a ait kredi kartından 5.000,00 TL tutarlı ödeme yapıldığı, bu ödemenin de cari hesaptan düşülmediği, yine davalı şirketin müşterisinden aldığı kredi kartı ile 17/02/2015 tarihinde borca karşılık 2.400,00 TL kredi kartıyla ödeme yapıldığı, ödemenin cari hesaptan düşülmediği, 06/05/2015 tarihinde borca karşılık 2.600,00 TL kredi kartı ödemesi yapıldığı, yapılan bu ödemenin de cari hesaptan düşülmesi gerektiği, davalı yan tarafından davacıya toplam 20.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu haliyle davalının davacı yandan 865,48 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında davalı ödeme savunmasında bulunduğundan ispat yükü davalıya ait olup, yaptırılan bilirkişi incelemesinde sunulan belgelerin incelemesi ile davalının toplam 20.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşıldığından davalı ödemeye ilişkin savunmasını ispat etmiş olduğundan davacının davasında haksız olduğu kanaatine varılarak davanın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 222,21 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 186,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 2.299,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 633,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …