Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/559 E. 2019/985 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/559
KARAR NO : 2019/985

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 22/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı şirkete ait ürünler üzerinde birtakım testler yaparak ürünlerin standartlara uygun yapılıp yapılmadığını denetlemiş, yapılan testler neticesinde ….. no.lu 25.11.2015 tarihli 2.506,70 TL bedelli faturayı düzenlediğini, karşılıklı anlaşma gereği, kendi üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş, ilgili faturayı verilen hizmetleri belirtir şekilde düzenleyerek davalı tarafa iletmiş ve ücrete hak kazandığını, davalı tarafın talepleri üzerine verilen hizmet neticesinde müvekkil şirketini davalı borçludan fatura karşılığı 2.506,70 TL tutarında alacağı bulunduğunu, davalının ilgili faturaları ödememesi üzerine taraflar arasında karşılıklı görüşmeler yapılsa da borcun ödenmesi hususunda müvekkilin tüm iyiniyetli çabaları sonuçsuz kaldığını, bu sebeple davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiğini ve davalı bu icra takibine itiraz ettiğini, davalının bu borca haksız itiraz ettiği ve ticari defterler incelendiğinde borcu olduğu ortaya çıkacağı, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmasıyla davalının itiraz etmiş olduğu takibin devamına,, davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ile birlikte tüm yargılama giderlerinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, 2015 yılının kasım aylarında icra takibine gönderen şirkete gittiğini, 3 adet terlik için kimyasal test yaptırmak istediğini, ve kendilerine test ücretini tarafına bildirmelerini şayet rest ücreti makul ise test yaptıracağını söylediğini, gamze hanım “laboratuvarla konuşayım fiyat için size haber vereceğim” dediğini, 8-10 gün geçmesine rağmen fiyat bildirilmediğini, bahsi geçen şirkete şirketin kendisine haber vermediğini ve teste başladığını ve takibe konu alacaklı oldukları rakamı ilettiklerini ve bu tutarı kabul etmediğini, daha sonra mail olarak borçlu olduğu ve ödenmesi gereken rakam olduğunu, bahse konu faturayı görmediğini ve ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, ticari defterlerinin de dilekçe ekinde sunduğun davanın reddine, davacının icra takibinden dolayı %20 den aşağı olmamak üzere haksız ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesin talep etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.506,70 TL asıl alacak, 324,03 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 2.830,73 TL ile alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında ticari (reeskont avans) faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 09/07/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin 2015 yılı defterleri incelenmiş 2015 yılında takibe konu faturaya istinaden 2.506,70 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, ancak takip tarihi itibari ile (24/02/2017) davacının 2016 ve 2017 yılı defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle borç/alacak durumu tespit edilememiştir. Davalının 2015 yılı işletme hesabı defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu, takibe konu faturanın defterde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın rapora karşı itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden 09/01/2019 havale tarihli ek rapor aldırılmış bilirkişi ek raporda; davacı tarafından 2016 ve 2017 yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir e-defter olarak sunulmuş, envanter defterleri incelemeye sunulmamıştır, kök rapor sonrası incelemeye sunulan evraklar neticesinde davacının davalıya sunacağı hizmete karşılık taraflar arasında anlaşılmış bir fiyat teklifinin bulunmadığından davacının ispatına muhtaç bırakıldığı ve bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibari ile alacaklı olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından ek rapora yapılan itirazlar doğrultusunda 23/05/2019 havale tarihli 2. Ek rapor aldırılmış bu raporda; kök rapor ve ek rapor arasında değişikliğe neden olabilecek evrak sunulmadığından bilirkişi tarafından görüşünün değişmediği mahkemeye bildirilmiştir.
İncelemeye sunulan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL. harçtan peşin alınan 34,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,20 TL. Harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzünde; alacak miktarı İstinaf/Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362. maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır