Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/549 E. 2019/1017 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/549
KARAR NO : 2019/1017

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/647 ESAS SAYILI DAVADA;

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkili … aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı 31.12.2016 vade tarihli ve 70.000,00 USD bedelli senede istinaden takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalıya takip miktarı kadar borcunun bulunmadığını, müvekkili ….. Tic. Ltd. Şti.’nin uzun yıllardan beri deri ticareti ile uğraşmakta ve davalılardan….. Tic. Ltd. Şti.’den deri satın aldıklarını, taraflar arasında bu ticari ilişki neticesinde müvekkili ….. Ltd. Şti.’nin ….. Ltd. Şti.’den sipariş ettiği ürünlere karşılık öncelikle avans senedi düzenleyip …..’ye teslim etmekte akabinde derilerin ….. tarafından tedarik edilerek müvekkili şirkete teslim edildiğini, ürünlerin teslimi ile birlikte …..’nin fatura tanzim ederek müvekkili şirkete gönderdiğini, tarafların çalıştığı 2-3 yıllık zaman zarfında ticari ilişkilerinin bu şekilde yürütüldüğünü, müvekkilleri …’in ise diğer davacı olan müvekkili şirketin yetkilisi olduğunu, davalı …’ın ise davalı şirket yetkilisi olup … ile …..’ın arasında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olmadığını, 2015 yılında davalı … Deri San. Tic. Ltd. Şti.’nin işlerinin iyi gitmediği ve ticari olarak ciddi sıkıntılar yaşadığını ve hakkında İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi dosyası açtıklarını, müvekkili şirkete … tarafından söylendiği ve keşide edilecek senetlerin kendi adına tanzim edilmesini rica ettiğini, 2016 yılında verilen siparişe karşılık 70.000,00 USD bedelli 31.12.2016 vade tarihli senedi düzenleyerek …’a teslim edildiğini, devamında tarafların aralarında anlaşarak bu senet iptal edilerek 28.02.2017 vade tarihli 15.000 Euro, 31.03.2017 vade tarihli 15.000 Euro, 30.04.2017 vade tarihli 23.000 Euro’luk üç senedin düzenlendiğini, 70.000 USD’lik senede karşılık 3 adet Euro senedi alınmışsa da …. Ltd. Şti. yetkilisi …’ın senedi firmanın borcundan dolayı üçüncü bir kişiye verdiğini ve oradan teslim alarak firmaya iade edeceğini beyan ettiği ve müvekkilinin de yeni düzenlenen Euro senetleri üzerine dolar senedine karşılık verildiği hususu yazıldığı için 70.000 USD’lik senedin kendisine iade edileceğini düşündüğünü, müvekkili şirketin davalı şirkete, 31.12.2016 tarihli ve 70.000 USD’lik senet dışında cari hesaptan herhangi bir borcu kalmadığını ve işbu USD senedinin de Euro senetleri ile yenilendiğini, Neticeten; Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından başlatılan takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama sonunda itirazlarının kabulü ile haksız ve kötü niyetli olarak takip nedeniyle borçlu olmadıklarının ve ilgili senedin şirketler arasındaki cari hesaba istinaden verildiğinin tespitine, icra takibinin iptaline, haksız ve kötü niyetli olan davalının %20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin müvekkili şirkete cari hesap borcunun bulunduğunu, bu alacağa ilişkin Bakırköy…… İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz ettiği, Bakırköy …. ATM …. Esas sayılı dosyası ile İtirazın İptali davası açıldığını, dava konusu 70.000 USD bedelli senet ile cari alacağın bir ilgisinin bulunmadığını, davacıların dosya kapsamına sunmuş olduğu senet sureti üzerinde müvekkili …’ın sadece senedin tanzim tarihi olan 18.01.2016 tarihinde “senedin aslını teslim aldım 18.01.2016” ibaresi altında imzası bulunduğunu, çıplak gözle dahi rahatça görülebileceği üzere bu ibarenin üst tarafına ….. Ltd. Şti. adına … ibaresinin başka bir el yazısı ve kalem ile daha sonra ilave edildiğini, herhangi bir incelemeye dahi hacet kalmaksızın bu ibarenin daha sonra ilave edildiğinin anlaşıldığını, toplamda 53.000 Euro bedelli senetleri verdiğini, bu hususta müvekkilin senet fotokopileri üzerine 70.000 USD bedelli senede karşılık olarak alındığına dair imza attığını beyan ettiğini, müvekkilinin sadece çapraz olarak yazılı “teslim aldım 15.04.2017” yazıyı yazıp imzaladığını, davacıların sahte evrak tanzim ettiğini, toplam bedeli 53.000 Euro olan 3 adet senet dava konusu senede karşılık alınmadığı, davacı sahte olarak ürettiği evraklara icra takibini sürüncemede bırakmak amacında olduğunu, Neticeten; öncelikle tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, davacıların kötü niyetli beyanları nedeniyle takip durduğundan %20’den az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas Sayılı Davada;
Talep: davacılar vekili özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklanan cari hesap bakiyesi için davacı tarafça davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin sunmuş olduğu itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğundan bahisle, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Savunma: Öncelikli olarak işbu dava dosyasının Bakırköy….Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davacı şirket tarafından teslim edilen ürünlere karşılık faturalar tanzim edilerek taraflarına gönderildiğini ve müvekkilleri davalı şirket tarafından faturalara karşılık davacı yana 2016 yılında teslim edilen avans senetleri düşülerek bakiyeler ödendiğini, davalı şirketin, davacı yana 31.12.2016 tarihli ve 70.000,00 USD tutarlı senet dışında cari hesaptan herhangi bir borcunun kalmadığını ve bu USD senedi de Euro senet ile yenilediğini, cari hesap ekstresinde 259.903,00 TL borç göründüğünü ve bu miktarında 70.000,00 USD’ye takabül ettiğini, belirtmiş olduğu nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu 31/12/2016 vade tarihli 70.000 USD bedelli senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığının tespiti, davalı … Deri San. Tic. Ltd. Şti. Yönünden husumet bulunup bulunmadığı, senedin davacı ve davalı şirketler arasında cari hesaba ilişkin verilip verilmediği noktasında toplanmış olduğu, birleşen Bakırköy …. ATM’nin ….. sayılı dosyası yönünden ise; davacı tarafça cari hesaba istinaden başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Asıl dava konusunun; davacı … aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı 31.12.2016 vade tarihli ve 70.000,00 USD bedelli senede istinaden başlatılan takip nedeniyle “31.12.2016 Vade Tarihli 70.000,00 USD tutarlı” senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen dava konusunun; … tarafından, … aleyhine başlatılmış olan Bakırköy…… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında, davalı borçlu … tarafından yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 08/11/2018 havale tarihli bilirkişi kök raporunda, esas davaya konu 18.01.2016 düzenleme tarihli 70.000,00 USD tutarlı senedin, cari hesap alacağı ile herhangi bir ilgisinin olmadığı ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasında, takip tarihi (21.04.2017) itibariyle davalı/birleşen davada davacı … Deri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye 259.903,96 TL cari hesap olarak borçlu olduğu kanaati ile rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizin 29/11/2018 tarihli talebi doğrultusunda, dava konusu senet fotokopilerinin üzerinde bulunan imza ve yazıların …’ın eli mahsulü olup olmadığı hususunda rapor tanzimi için ATK’ya yazı yazılmış, tanzim edilen raporda; “…İnceleme konusu 3 senet fotokopisi olan belgede “Teslim aldım. 15/4/2016″ yazıları ve atılı imza ile …’ın mukayese yazı ve imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazı ve imzanın …’ın eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 3 senet fotokopisi olan belgedeki geri kalan yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı…” tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumundan gelen rapor doğrultusunda, senet fotokopisi üzerine ilave yazıların sonradan başka bir el ve başkaca bir kalemle eklendiği tespit edilmitşir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda, davacı, 53.000 Euro’luk senetleri, 70.000 USD bedelli senede karşılık olarak verdiğini iddia etmiştir. Davacı taraf bu iddiayı ispatlamak ile yükümlüdür.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK m.190’da ispat yükü, “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişlerse, bu durumda hâkimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. İlk olarak hâkim tarafların göstermiş oldukları delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların göstermiş oldukları delillerle çekişmeli vakıalar ispat edilmişse bu durumda da ispat yükünün hangi tarafta olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıa iddialarının doğru olduğu veya karşı taraf iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlayabilmek amacıyla çekişmeli vakıalar hakkında deliller sunarak gerçekleştirdikleri usûli bir faaliyettir. Delil ikame etmemenin veya delil ikame faaliyetinin başarısız kalmasının yaptırımı, bu faaliyet için zorlanmak değil, sadece ulaşılmak istenen usuli hedefe ulaşamamak ya da aleyhte sonuçlara katlanmaktır.Bu bakımdan ispat yükü ile delil gösterme yükü, aynı kavramlar değildir. Nitekim ispat yükü, olayın ispat edilmeme riskinin kime ait olduğunu belirlerken; delil gösterme, ispat yükünün yerine getirilmesinin biçimi ve yöntemi ile ilgilidir. Delil ikame yüküyle ilgili kurallar, ispatın biçimini ve yöntemini belirleyen kurallar olduğu için usul hukukuna ilişkindir ve bir vakıanın ispat edilememiş olmasının sonuçlarına yönelikken, delil ikame yükü, bir vakıa hakkında kendi iddiasının doğruluğu veya karşı tarafın iddialarının asılsızlığı hususunda hâkimde kanaat oluşmasını sağlamaya yönelik olup yargılamanın ilerleyişine ve hâkimin takdirine göre, taraf değiştirebilir.
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunmalarının haklılığı bağlamında, delil göstermesini beklemeden, asılsızlığı ortaya koymak maksadıyla delil gösterebilir. Bu halde karşı delilden söz edilir. Karşı delil göstermiş olan taraf, bu davranışı nedeniyle ispat yükünü üzerine almış sayılmayacaktır (HMK m.191,c.2).
6102 sayılı TTK., HMK. 190. maddesi, toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, ispat ve sorumluluğun davacı vekilinde olması koşulu, davanın özü yönünden ıspat koşulunun sağlamadığı, davacının davaya konu 31.12.2016 vade tarihli ve 70.000,00 USD bedelli senetten dolayı borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, 28.02.2017 ödeme günlü, 15.04.2016 düzenleme tarihli 15.000,00 Euro tutarlı ve 31.03.2017 ödeme günlü, 15.04.2016 düzenleme tarihli 15.000,00 Euro tutarlı senet bedellerinin davacı yan tarafından davalı yana ödendiği ile ilgili dava dosyasına sunulu bir ödeme belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle tespit talebinin ispata muhtaç kaldığı, 30.04.2017 ödeme günlü, 15.04.2016 düzenleme tarihli 23.000,00 Euro tutarlı senedin ise Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyası ile dava dışı ….. tarafından davacı … aleyhine takibe konulmuş olduğu ve senet bedeli ile icra masrafları davacı ….. tarafından 20.06.2017 tarihinde ödendiği, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, 31.12.2016 vade tarihli ve 70.000,00 USD bedelli senede karşılık verildiği iddia edilen 3 adet 53.000,00 Euro tutarlı senetlerin her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve gelen Adli Tıp Kurumu raporunda davaya konu senetler üzerindeki yazıların …’a ait olmadığı tespit edilmiştir.
Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, bononun üzerinde malen açıklamasının bulunmasının, bonoyu düzenleyenin bonoyu almış olduğu mala karşılık düzenlediği anlamına geldiği, eğer borçlunun mal almadığı yönünde bir iddiası bulunması halinde ispat yükünün bonoyu düzenleyen borçluda olduğu karşı tarafın herhangi bir edim ispatına muhtaç olmadığı, 70.000,00 USD’lik senedin davacı şirket tarafından düzenlenmemiş olması nedeniyle, davacı şirketin cari hesabına verilmiş olduğu hususu ispata muhtaçtır.
Tarafların ticari defterleri ve dosyaya sunulu belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı …’in, davalı …’a Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında 31.12.2016 ödeme günlü, 18.01.2016 düzenleme tarihli 70.000,00 USD tutarlı senetten dolayı borçlu olduğu, davaya konu 18.01.2016 düzenleme tarihli 70.000,00 USD tutarlı senedin cari hesap alacağı ile herhangi bir ilgisinin olmadığı ve Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasında, davacı/birleşen dava davalısının takip tarihi (21.04.2017) itibariyle davalı/birleşen davada davacı … Deri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye 259.903,96 TL borçlu olduğu anlaşılmakla Asıl dava olan mahkememizin …. esas sayılı dosyası bakımından davanın reddine, Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy …. ATM nin …. esas sayılı dosya bakımından Bakırköy …..İcra Müd. …. esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş olup alacağın likit olması nedeniyle davalı ve birleşen dava davacısı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava olan mahkememizin … esas sayılı dosyası bakımından davanın reddine,
-Bakırköy… İcra Müd. …. esas sayılı dosyasında alacak miktarı olan 72.790,41 USD ( takip tarihi itibariyle 259.861,76 TL) bakımından %20 tazminat miktarı olan 51.972,35 TL nin Asıl dava davacısı …’ten tahsili ile …’a ödenmesine, (mahkememizce verilen tedbir ve teminat mektuplarının iade edildiği, … bakımından tedbirin devamına karar verildiği dikkate alınarak)
2-Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy ….. ATM nin ….. esas sayılı dosya bakımından Bakırköy ….. İcra Müd. …. esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 259.903,96 TL nin %20 si olan 51.980,79 TL nin davalı …’den tahsili ile davacı … Deri San. Tic Ltd. Şti.’ne ödenmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 4.201,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.156,67 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama 1.053,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 20.710,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. ATM’NİN …. ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.754,03 TL harçtan peşin alınan 3.138,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.615,04 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan 97,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 3.174,99 TL ki toplam 3.271,99 TL yargılama giderinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 21.544,24 TL avukatlık ücretinin davalı … tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, Asıl dava davacı, birleşen dava davalısı ….., … vekili Av……, asıl dava davalı, birleşen dava davacı … Deri ve …. vekili Av. …’ın yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)