Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/540 E. 2020/186 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/540
KARAR NO : 2020/186

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 28/07/2011
KARAR TARİHİ : 14/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 20/04/2020
Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin ….. esas, ….. karar sayılı bozma ilamı ile mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; davalı şirketin 6.000,000 payından 2.915.500 una sahip olan müvekkilerin 2.891.000 payı davalı …… şirketine 30/03/2008 tarihli yönetim kurulu devir hisselerinin … ‘ ın 1.487.500 pay, … ‘ ın 1.309.000 pay, … ‘ ın 59.500 pay, … 59.500 pay, bedelsiz devredilen payların ….. adına pay defterine işlendiğini, daha sonra … ‘ ın 12.500 payı …..’ ya , … ‘ ın 11.500 payı ….. ‘ ya , … ‘ ın 500 payı ……’ e ve … ‘ ın da 500 payının da ….. ‘ e toplam 24.500 TL nominal bedelle 23/06/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı şirkete ve ortaklarına sattıklarını, satılan payların pay defterlerine yönetim kurulu üyesi adına kaydedildiğini belirterek, davalılar adına hukuki haklı bir gerekçe bulunmadan tescil edilmiş bulunan payların sicilden silinmesi ve davacılar adına devir öncesi payları oranında tescil edilmesini, yeniden tescilin mümkün olmaması durumunda hisselerin devir tarihindeki bedellerinin ödenmesini, en az 4.500.000 TL lik zararın tazmini tahtında şimdilik kaydıyla 100 TL ( ıslah dilekçesiyle paylar oranında arttıracakları) tüm vekalet ve diğer masrafların davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün tahkim şartına bağlı olduğunu, bu nedenle yetkisizlik itirazlarının olduğunu, davacılardan … ‘ ın ve …’ ın yönetim kurulu üyesi sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, genel kurulda tüm davalıların şahsen ve asaleten hazır bulunduğunu, yasa gereği düzenlenen ” sermaye artırımına ” iştirak taahhütnamelerini bizzat imza ettiklerini, iş bu davanın mahkememiz nezdinde ikeme edilmesi ve yargılamaya devam olunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, yargılamanın tarafı olarak davacı tarafın iddia ettiği değer ile bağlı olacağı olgusundan hareketle Harçlar Kanunu md. 16, mad. 30 ve devamı amir hükümleri gereğince davaya ilişkin işlemlere devam edilebilmesi için öncelikle bu beyan karşısında davacıdan alınmamış bulunan nisbi başvuru harcının beyan olunan miktar üzerinden resen tamamlattırılması gerektiğini, davalılardan …..şirketine izafeten ….. san. Ve tic. A.Ş ne husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılardan ….. ‘ in dava tarihinde şirket hissedarı olmadığından kendisine yöneltilen iş bu davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, şirket ortaklığının tesisi sırasında hisse devri gerçekleştirildiğini, davacıların sermaye taahhütlerini yerine getirmediklerini belirterek, ortaklık sözleşmesinin tahkim şartı öngörmesi nedeniyle öncelikle yetkisizlik nedeniyle, davalılardan …..ve ….. yönünden husumet nedeniyle, davacılardan … ve … ile davalılardan ….. ve ….. san. Ve Tic. A.Ş yönünden derdestlik nedeniyle, zamanaşımı nedeniyle, keza fiili hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; 08/10/2013 tarihinde verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay ….. H.D. ‘nin …… E- ….. K sayılı ilamı ile, “Dava; anonim şirket hisse devrinin iptali, olmadığı taktirde hisse bedellerinin davacılara ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın şirket birleşmesi sözleşmesinden kaynaklandığı, söz konusu sözleşmede tahkim şartını bulunduğu, davalılarca süresinde tahkim itirazının ileri sürüldüğü gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak; mahkemenin gerekçesine dayanak teşkil eden şirket birleşmesi sözleşmesinde davacılardan … ve …’ın imza ve taahhüdü bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleşmede yer alan tahkim şartının bu davacılar yönünden bağlayıcı olmayacağı gözetilmeksizin bu davacılar yönünden de tahkim itirazının kabulüyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulduğu, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada konunun uzmanlık gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
04/09/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı … ve …’m ….. San. ve Tic. A.Ş.de (eski unvan: ….. Pazarlama Ve Dağıtım Dış Ticaret A.Ş.) pay sahibi oldukları, söz konusu şirketin sermaye arttırıp … ve …’ın da bu sermaye artırımına katılıp sermaye taahhüt ettikleri, … ve … ‘ın sermaye artırımında taahhüt ettikleri sermayeyi koyma borcunu yerine getirmedikleri, bu sebeple şirketten ıskat edildikleri ve ıskat sebebiyle sahipsiz kalan payların şirketin yabancı ortağı olan ….. ’ye gerçek değerleri üzerinden verildiği ve pay defterine işlendiği, ıskat edilen ortakların sahipsiz kalan paylarının gerçek değerleri üzerinden ….. ‘ye verilmesinin hukuka aykırı olmadığı ve bu devir bakımından gerçek değer hesaplamasına gerek bulunmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre;
Dava; anonim şirket hisse devrinin iptali, olmadığı taktirde hisse bedellerinin davacılara ödenmesi istemine ilişkindir. 31.03.2008 tarihli ….. Sanayi vc Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Kararına göre davacı … ve … taahhüt ettikleri sermayeyi ödemekte temerrüde düşmüş olup yapılan apel çağrıları sonucunda da sermaye koyma taahhütlerini yerine getirmedikleri, bu durum sonucunda da ilgili payların, ibraz edilen Yönetim Kurulu kararı uyarınca, yeni ortaklara devredildiği, Yönetim Kurulu kararı uyarınca, …’ın 59.500 adet ve 59.500,00 TL tutarındaki hisseleri ile …’m 59.500 adet ve 59.500,04 TL tutarındaki hisselerinin şirketin yabancı ortaklarına devir ve teslim edilmiş olup şirket pay defterine işlendiği, her ne kadar davacılar söz konusu hisselerini rehin verdiklerini iddia etmekteyseler de, dosya kapsamında pay rehinine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. ….. San. ve Tic. A.Ş.de pay sahibi olan davacıların şirketin sermaye arttırması nedeniyle sermaye artırımına katılıp sermaye taahhüt ettikleri, ancak taahhüt ettikleri sermayeyi koyma borcunu yerine getirmemeleri nedeniyle şirketten ıskat edildikleri ve ıskat sebebiyle sahipsiz kalan payların şirketin yabancı ortağı olan …… ‘ye gerçek değerleri üzerinden verildiği ve pay defterine işlendiği, ıskat edilen ortakların sahipsiz kalan paylarının gerçek değerleri üzerinden …..’ye verilmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar ….. San. ve Tic. A.Ş. ve ….. şirketleri dışındaki diğer davalılar hakkındaki davanın HMK. 150. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
2- Davacılar … ve … tarafından açılan davada; davalılar ….. San. ve Tic. A.Ş. ve ….. şirketleri hakkındaki tahkim şartı itirazının kabulü ile bu davalılar yönünden mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3- Davacılar … ve …’ın açtığı davanın REDDİNE,
4-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 17,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 37,25 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 45 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davalının bakiye gider avansının talep halinde davalıya iadesine
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır